• zoologlara göre kuşlarda kanat ne ise insanlarda ayak oymuş. zoontologlardan biri de dil için konuşmak ne ise şehir için yürümek odur demiş. şehrin içinde benjamince uçabilmemizi sağlayan yürüme hakkında david le breton dayürümeye övgü diye bir kitap çıkarmış. sel yayıncılıktanmış bu kitap.
  • kitapta şöyle bir cümlecik var: "yazı yolda toplanmış, sayısız olayın, heyecanların, izlenimlerin belleğidir."
  • "aylaklık etmek kentte yürümek sanatı demektir. aylak ormanda yürür gibi kentte yürür, keşiflere açıktır. yüzleri ve yerleri gözetleyerek kişisel meraklarının peşinde asfaltta bitki toplar. aylak amatör bir sosyologdur, aynı zamanda da güçlü bir romancı, bir gazeteci, bir siyaset adamı, bir anekdot toplayıcıdır. hoş ve ince gözlemleri, notlar almadıkça ya da suç ortaklığı yapan bir kulak yorumlarını dinlemedikçe çoğu zaman anında unutulur, kaybolur gider"
  • '' yürümek, ruh yetmezliği yaşamaktır, daha doğrusu ruh yetmezliği yaşayıp kendini kendinden dışarı atmaktır. kendine katlanamadığın noktada kendinle barışmak için kendini yollara vurmaktır. ''
  • ''günümüzde yürüyüşçü kişisel bir tinselliğin hacısıdır, yürürken derin düşüncelere dalar, alçakgönüllü, sabırlı olmayı öğrenir, yürüme bir tür gezici ibadet biçimidir, gezilen dolaşılan yerlerde hiçbir kısıtlama söz konusu değildir yürüyüşçü için, yürüyüşçünün çevresinde muazzam bir dünya vardır.''
  • (bkz: wanderlust)
  • kitaptan :

    * yalnız yürüyüşün, rousseau' dan stevenson' a ya da thoreau' ya kadar bir çok yandaşı vardır, yalnız yürüme bir içe dalma, dünyadan el etek çekme, yanında konuşmaya zorlayan, iletişim zorunluluğu getiren bir arkadaşın varlığıyla bozulabilecek bir aylaklıktır. sessizlik yalnız yürüyüşçüyü besleyen bir fondur. rousseau yalnızlığı konusunda çok kıskançtır. '' bir arabada bana yer verildiğinde ya da yolda biri yanıma yanaştığında, yürürken oluşturmakta olduğun servetin yıkıldığını görünce surat asardım. ''

    * rodolphe toepffer de yürüyüşçüye güzel bir öğüt vererek duyuruyor sesini : '' tüm kötü yatakların rahat ve yumuşak gelmesi ve iştahın doğanın en lezzetsiz yiyecekleri için şahane bir çeşni olması için yeterince yorgun düşmek kötü bir şey değildir. ''

    * yürüyüş, dünyanın uçsuz bucaksızlığını bedenin oranlarına indirger.

    * ilk adım, halk özdeyişlerine göre her zaman çok önemli olan ilk adım, her zaman kolay değildir, insanı kısa ya da uzun bir süre için düzenli yaşamın rahatlığından koparır ve yolun, iklimin, buluşmaların, hiçbir aciliyetin engellemediği bir zaman kullanımının rastlantılarına bırakır. ötekiler, dostlar ve aileler, sefere çıkan yürüyüşçünün adımlarının ritmiyle uzaklaşırlar, geri dönmek her zaman çok zordur.
hesabın var mı? giriş yap