• 1995 yapımı, john travoltanın ezilen beyazı oynadıgı* sıkıcı film.
  • misyonerlerin slogani.
    beyazlarin diger irklara gore cok gelismis oldugunu farketmisler, ve bunun bir sebebi/amaci olmasi gerektigine inanmislar. inanclarina gore beyaz adam bu kadar gelismis oldugu icin diger irklari da aydinlatmasi, kendi uygarligini ve kulturunu onlardan esirgememesi gerekiyor.
    yani 16.-17. yuzyilda guney amerika'ya gidip orda didinen misyonerlerin amaclari tamamen kendi dinleri, kulturleri ve uygarliklari araciligiyla geri kalmis bu ulkeleri aydinlatmakti. bu yuzden "white man's burden" - beyaz adamin yuku idi sloganlari. beyazlara bahsedilen ustunlugun bir de bedeli vardi yani, o da bu yuktu.
    bu "kutsal" amaclari onlari oralara yollayan krallarinin ise zerre kadar umrunda degildi. onlari kullanip ele gecirdikleri halklari asimile etmeye calistilar.

    ayni simdi "ozgurluk ve demokrasi" adina savastigina ciddi ciddi inanan amerikan askerleri ile onlari savastirip ranta konan pasa babalar gibi.
  • the shining filminde jack torrance barmen lloyd ile konuşurken bu tamlamayı kullanır iki kez üst üste.
  • --- spoiler ---

    türkçesiyle "beyaz öfke", 1995 abd yapımı ve desmond nakano'nun senaryosunu yazıp yönettiği gerilim filmi. filmin ismi, tahmin edilebileceği üzere ünlü ingiliz yazar ve şair rudyard kipling'in klasikleşen "the white man's burden" şiirine referansla böyle seçilmiştir. filmin başrollerinde john travolta, harry belafonte ve kelly lynch vardır. alternatif bir amerikan sosyal düzeninin anlatıldığı filmde, siyahiler (afrikalı amerikalılar) ırki ve sosyoekonomik olarak üstün, beyazlar ise ezilen durumundadır. senaryoya göre, bir fabrika işçisi olan louis pinnock (travolta), kendisini kovan zenci patronu thaddeus thomas'ı (belafonte) kaçırır ve olaylar gelişir. gerçekten ilginç bir senaryosu olan ama genelde olumsuz eleştiriler almış bir yapım olduğu söylenebilir.

    imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt0114928

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/…white_man's_burden_(film)

    trailer - https://www.youtube.com/watch?v=37u_vqokooe

    --- spoiler ---
  • ben de bu tabiri gerçek anlamında zannediyordum. yani "dünyanın mnkoyduk, yedik içtik, semirdik, sömürdük, bu geçmişimizden sorumluyuz, bu suçu üstlenmeliyiz." anlamına geldiğini düşünüyordum. fazla iyi niyet de zarar işte.
    tişikkirler ikşisizlik.
  • başkası adına üzülmek kolay ama ters bir bakış açısıyla kendinden olana üzülmek çok daha öfke uyandırıcı, hatta olur mu böyle şey diye filmi makinadan çıkartıp rulosu ile yönetmeni dövesi geliyor insanın.

    işte bu hissiyat sanırım tam da bir gizli ırkçı turnosolü ve korkarım çoğumuz öyleyiz.
  • yerini topraklarımızda turko's burden'a bırakması gereken tabir.
    ağırlıklı olarak islamcı güdülerle türk milleti üzerine böyle bir yük yüklenmiş. bunun kaynağı tabii ki osmanlı tarihini anlayış ve anlatış biçimi. nerede bir ezilen varsa türk orada yardıma koşmalı, el uzatmalı gibi bir düşünce toplumun her bir zerresine işlemiş durumda.

    islam dünyasını da türk dünyasını da içinde bulunduğu aciz durumdan kurtaracak olanın türkiye olduğuna inanılıyor. mesela suriye'ye yapılan operasyon için de, suriye'den gelen kaçak göçmene için de aynısı düşünülüyor. yunanistan'ın yaptığı gibi sınırlarımızı korusak eminim insanlarımız kötü hissedecek kadar bu düşünceye kapılmışlar. yani adamlar göçmen botlarını bu tarafa iteliyorlar ve bunu kendilerini korumak için yapıyorlar, aynı durumu türkiye yapsa insanlarımızın çoğu tepki gösterecek düşüncede.

    kendimize kimsenin zorlamadığı misyonlar yüklemişiz de belimiz bükülmüş gibi hissediyorum. ha bu "burden" devlet tarafından misyon edinilmiş değil, devletlerin çıkarları olur yalnızca. ancak halkın olayları anlayış şekli bu.
hesabın var mı? giriş yap