• 2007 cannes film festivalinde de izlenebilecek olan james gray filmi.
  • hakkını helal et'in my name is earl'den esinlenilmesini hazmedemeyen hollywood'un yeşilçama misillemesi sayılabilecek film. bariz bir şekilde katiller de agların senaryosundan araklanmış olan konu, joaquin phoenix'in iyi oyunundan başka hiçbir şey sunmuyor.

    (bkz: bu filmi daha once izlemistim)
  • baba küçük oğlunu, küçük oğul babayı, büyük oğul küçük oğlu, küçük oğul büyük oğlu, büyük oğul babayı, baba büyük oğlu, büyük oğul kız arkadaşını korumaya çalışmaktadır. kötü adamlar ise babayı, küçük oğlu, büyük oğlu, büyük oğlun kız arkadaşını öldürmeye kasıyorlardır. olaylar gerçek dahi olamayacak derecede sıkıcı bir şekilde gelişir...

    joaquin phoenix ve mark wahlberg'in şahane oyunculuklarına yazık olmuş.
  • filmin başında çalan şarkıyı merak eden olur ise: (bkz: heart of glass).
  • bu filmin yarısında çıkın ve geri kalanı en güzel nasıl devam ettirilip sonlandırılır diye kafanızdan kurun. ne kadar saçma şeyler düşünürseniz düşünün bunu film diye önünüze koyanlar kadar kötü yapamazsınız. filmin tamamını izlediğinizde sanıyorsunuz ki sanki yarısını başka kişi yazmış, diğer yarısınız başkası. bu, yönetim için de geçerli.

    bu kadar kötüden sonra bir iyi söyleyelim. takip sahnesi hakikaten çok gerçekçi olmuş, örnek verilecek kadar akılda kalıcı.
  • zaman geçirmek için uygun, "polisler harika insanlardır, sevelim, sayalım" temalı film. yapımcıları joaquin phoenix ve mark wahlberg, aynı zamanda başrollerde olduklarından zevkine çekilmiş bir film olduğu izlenimi güçleniyor. senaryo kitap olsa okunmayacak türden, film hızıyla baymıyor ama bu tip filmlerden beklenen çözülen bilmece keyfi de yok. aslında beklenmeyen bir şeyler oluyor da, bruce willis'in ölmüş olmasının binde biri kadar etkileyici değiller.

    filmin adı da jenerikte görüldüğü üzre nypd armasındaki ibareden geliyor. ben ilk duyduğumda "bütün gece bize ait, oh bebek!" tarzı bir çağrışım şeetmiştim, ne kadar fesat bir insan olduğumu kamuoyu bilsin isterim.

    kadro epey kalabalık olduğu halde kim kimdir pek karışmıyor, düzenli işleyişi takdir ettim. oyunculara da laf atayım, mesela wahlberg artık değişik şayler yapmalı bana kalırsa, iyi polislik fena yapışacak üstüne. phoenix ise özgür ve güçlü erkek karakterinin bu kadar karikatürize bir versiyonunda olsa olsa ego tatmini için oynamış olabilir. süper kahraman olmak isteyen çocuk misali, hehehe! pek eğlendim, sevip saydığım bir aktörü böyle saçma sapan işlerle uğraşırken görmek çok hoş.

    eva mendes hanım ise gayet başarılıydı; bir kere daha kendisini yeteneksizlikle itham edenleri kendimce kınadım, yani hiçbir şey yapmadım. lakin insanlar sadece vücudunu izliyor herhalde, yoksa gayet güzel mimikler, jest, ses, filan. elbette ki güzel olmasından faydalanıyor da, bu filmde kesinlikle bir porto rikolu afet lazımdı, ya ne olacağıdı? belki de ben hiç anlamıyorumdur bu işlerden, kör filan çıkarım sonra, geçeyim.

    robert duvall de dünyanın en bayık rolü olan "bilge baba polis" rolünde çok baymadığı için teşekkürlerimi almış bulunuyor. klişe isterseniz alası bu zaten, dümdüz iyi bir yaşlı adam, öeh.

    arabalı takip sahnesi gayet güzeldi ayrıca, sazlıkta saklambaç-kovalamaç da bir miktar gerebiliyor idi. ilk sahne zaten birtakım cinsel açlık içindeki şahısları sanırım memnun etmiştir. hülasa, hedef kitlesi erkek seyirci olan kendince güzel bir aksiyon filmi bu. genç ve heyecanlı bir polis değilseniz hayatınızın filmi olmaz, hatta haftanın filmi de olmaz. böyle bir amaç da yokmuş zaten, ne diye uzatıyorsam artık.
  • 'maymunla evliysen muz kokusuna katlanmalısın' ve ' 12 kişinin seni yargılaması 6 kişinin taşımasından iyidir' gibi mükemmel atasözlerini edindiğim film.
    ey mark sen nelere kadirsin ?
  • başrolleri paylaşan joaquin phoenix ve mark wahlberg'in aynı zamanda yapımcılığını da yaptıkları film. hacı bu filmden ya sana ya bana bi oscar garanti diye konuştuklarını hayal ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap