we can't dance
-
1991 yılı tarihli muhteşem genesis albümü. albümün artwork'ü de kendisi kadar iyiyidir. grubun 14. stüdyo albümüdür ve phil collins gruptan ayrılmadan önce kaydettikleri son albüm olma özelliği taşır. albümdeki şarkıların yarısı liste başarısı sağlamıştır. içeriğindeki şarkıların lsitesi şöyledir:
1. no son of mine
2. jesus he knows me
3. driving the last spike
4. i can't dance
5. never a time
6. dreaming while you sleep
7. tell me why
8. living forever
9. hold on my heart
10. way of the world
11. since i lost
12. fading lights
91 ve 92 yıllarında ise levis ve coco cola reklamlarıyla dalga geçen i can't dance videosu mtv'de bol bol gösterilir, yaz günlerinin sıcaklığını yaşatırdı. sonunda ise unutulmaz mj dansı ile akıllara kazınmıştır.
link versem sesimi duyar mısınız mısralarımda:
http://www.youtube.com/watch?v=8bdd103khls (i can't dance)
http://www.youtube.com/…rtrye4a1bme&feature=related (jesus he knows me)
http://www.youtube.com/…wwu5hlfqcme&feature=related (no son of mine)
http://www.youtube.com/watch?v=i6kzacspj5g (hold on my heart)
(jesus he knows me klibinde, phil collins'i robin williams sanmak adettendir) -
grubun eski progressive rock dönemini sevenler albümün kısaca bok gibi olduğu üzerinde hemfikirdirler.
ama ben de 13-14 yaşımda, prog rock'ı geçtim, rock kültürü bile doğru düzgün olmayan o tıfıl halimle dinlediğimde bilhassa ilk yüzünden pek keyif aldığımı itiraf etmeliyim.
herkesin hatırladığı jesus he knows me ve i can't dance bir yana, bence albümde hem müzikalite, hem sözler, hem de video klip bakımından en öne çıkan şarkı açılış şarkısı no son of mine'dır. acı koyar insana. -
zamanında en çok dinlediğim albüm olmuştur. en sonunda kaset intihar etti de kurtuldu zavallım. genesisin en matrak şarkıları bu albümdedir. klipleri de komedidir şarkı sözleri de. ortaokul dönemime rast geldiği için beni mest etmiştir.
-
genesis'in peter gabriel dönemi dışındaki albümü olarak bakarsak gayet kaliteli ve başarılı bir albümdür. phil collins'in bulunduğu son stüdyo albümü olma özelliği taşır. bir önceki invisible touch albümüne göre daha oturakli ve daha progressive bir albümdür.. driving the last spike , living forever , fading lights buna en güzel örneklerdir.. albümün gizli başyapıtı dreaming while you sleep'dir.. albümü takiben grubun oldukça başarılı performanslarından oluşan 2 cd'lik the shorts (grubun popüler ve kısa parçalarından oluşan) ve the longs (müthiş bir medley ile başlayan ve devamında daha çok 80 dönemine ait progressive bestelerinden oluşan) adlı live albümleri piyasaya sürerler ve bu albümler de neredeyse son albümleri kadar başarılı bir satış grafiği yakalar. buna rağmen phil collins gruptan ayrılma kararı alır ve 2007 yılındaki geri dönüşüne kadar grubu en karanlık dönemlerine itmiş olur...
-
orospu cocugu phil collins'in genesis ile birlikte cikardigi son albumdur. ortaokul yillarim bu albumun kasedini yuzlerce kez cevirip dinlemekle gecti. onca dinlemeden sonra kaset hala saglam, nostalji olsun diye ara ara dinlerim.
genesis'in onceki donem (peter gabriel donemi) prog'unu sevenler bu albumu bok gibi gorur, dogru. haklilardir da cunku birkac sarki harici gercekten progumsu degildir, popa kayar hatta. nedir bu sarkilar, uzun soluklu driving the last spike, living forever, hold on my heart, biraz da fading lights, al iste bu kadar. sahsi kanaatimce albumdeki en iyi sarki jesus he knows me ve i can't dance'in golgesinde kalmis olan, her dinleyisimde icimi burkan no son of mine'dir. sonlarina dogru sesin kisildigi yerde orgazmik bir gitar solosu bulunur, sesi fulleseniz anca duyarsiniz kaset kaydinda. acikcasi ben de genesis'in prog donemine hayran olsaydim bu albumde buyuk bir hayal kirikligi yasar bok atardim, ancak kendileriyle bu album sayesinde tanistigim icin yeri hep bambaska olacaktir. canim we cant dance.
en sevilesi sarkilar:
no son of mine
tell me why
jesus he knows me -
bende bunun 1991 16 bit flac versiyonu vardı onu dinliyordum ama az önce bir aydınlanma neticesinde remastered versiyonunu 24 bit flac olarak (1.6 gb) indirdim, üşenmedim bütün sistemimi kurdum ve şu an ruhumu teslim ediyorum. no son of mine'ın canavarı içimde bağırıyor, jesus he knows me diyerek kopuyorum evde. gerçekten 91 versiyonuyla dağlar kadar fark var arasında, ben bu kadar olacağını hiç tahmin etmemiştim, muhteşem bir derinlik duyuyorsun şarkılarda. şimdi de şu zamana kadar niye bundan dinlemediğime yanıyorum. yeni hedefim de şudur değer mi? değer.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap