• yine tolstoya ait 'itiraflarım'ın romanı niteliğindedir.
  • bas karakteri nehludov olan roman.
  • yillar sonra alevlenmis dayanilmaz bir vicdan azabinin romani,asilzade dimitry nehludovun guzel koylu kizi(ki bir gun fahise olarak karsisina cikacaktir)katyusanin pesinden sibiryaya surgune gidisini anlatir.
  • taviani kardeşler tarafından filme de çekilmiştir.
  • tolstoy un hayat bir nedir ile başlayıp, varolan hukuk kurallarının sonuçlarını irdeleyip incil ile finalini yaptığı, romanının adı.

    evet rus romanlarının karakteristik özelliği, derin karakter analizleri, yoldaki boyacının dahi sayfalarca hayat hikayesinin anlatılması, burada da mevcut. romanın bu kadar dallanıp budaklanması isimleri karıştırıp kimin kim olduğunu unuttursa da, sonuç itibariyle ağzınızda lezzetli bir tad kalmakta.

    her ne kadar bana göre sonu güdük bitirilmişse de, romanın sorduğu sorular ve işleyiş kafalara kazınıyor, rus romanlarının sonu olmadığı gerçeğini bir kez daha bizlere kavratıyor.
  • bir insanın karşısındaki kişinin ne gibi düşünceler ve zorluklar içerisinde olduğunu anlaması, o sıkıntıları yaşamasıyla doğru orantılıdır.kabası aç tokun halinden anlamaz olsa da bu olay sadece açlıkla ilgili değildir.
    romanda prens nehludov bir mahkemede jüri üyesidir ve cinayetle suçlananların olduğu dava da eski hizmetçisi katyuşa maslova yı görür.eski zamanda onunla bir ilişkisi olmuştur,katyuşa artık bir fahişedir ve cinayetten suçlanmaktadır.bundan dolayı prens suçluluk duyar,kendisinin sorumlu olduğunu düşünür.romanda hissedilen en büyük duygu olan vicdan yüzünden katyuşayı kurtarmaya çalışır.hapishanede onu ziyaret etmeye başlar ve ziyaretler sırasında birçok mahkumla tanışır,düşmüşleri hayatın tokadını yetmiş kişileri görür.uğraşmalarına rağmen kurtaramaz eski sevgilisini.sürgüne gönderilen katyuşanın peşinden gider sibiryaya orada da tanışır insanlarla mahkumlarla ve hayat görüşü çok değişir.... roman uzun olmasına rağmen hiçbir sayfası sıkıcı değildir.
  • sadece bir vicdan azabı romanı değil aynı zamanda ceza hukukuna yöneltilmiş keskin bir eleştiridir diriliş.
    tolstoyun son yıllarını taclandıran yapıt olarakta gecmez degil hani.
  • nekhlyudov karakteri öyle gerçekçi tasvir edilmiştir, öyle gerçek hisleri temsil etmektedir ki, onun bizzat tolstoy olduğuna inanmamak elde değildir. çünkü insan, ancak kendisini bu kadar gerçekçi anlatabilir.
  • türkçesi diriliş, ingilizcesi resurrection olan, tolstoy'un 3 büyük eserinden biri. (1899)

    diriliş bir vicdanın uyanışıdır. prens nehludov’un vicdanı manevi bir ölümden sonra dirilmiş, yeniden hayata kavuşmuştur. acaba bu maslova’yı kurtarmaya yetecek midir?
    romanın çok güzel bir şekilde örneğini verdiği bir diğer nokta, fazla düşünmeden gerçekleşen bazı davranışların ne kadar büyük etkilere ve sonuçlara sebep olabileceğidir.
  • hukuk felsefesi dersleri için tavsiye kitap olabilecek eser.

    milli eğitim bakanlığı yayınları'nın, o pembe kapaklı hasan âli yücel klasikleri arasında, "ölümden sonra dirilme" adıyla basarak kelime israf ettiği ve kafaları karıştırdığı kitap.
    galiba hep bu yöntemi kullanıyorlar...
hesabın var mı? giriş yap