*

  • doldurulmasi en amele islerden biri..ıkınır sıkınır matrahi tutturamazsiniz, saatlerce yazar bel ve el agrisiyla kalirsiniz, yok bu gecer su gecmez diye kafayi yer kirk kere hesaplamak zorunda kalir beyni sulandirirsiniz
  • kadıköyde (ve diğer kölyerde) bunları satan adamlar türer muayyen olarak.
  • ailenin akl'ı salim olmuş küçük çocuklarına "ders alınası bi işkence" olarak, doldurtulur. sapla saman rengindedir, yapıştırma yerinin tadı güzel, yalanasıdır.
  • uzerinde yeterli satır ve sutun olmayan dolduracak olan insanların daha ufak yazayım... derken cıldırma noktasına geldikleri zarf...
  • altlarinda, toplam belge adedi ile birlikte toplanan belge tutarinin yaziyla yazilmasi gereken bir bolum vardir.. yaklasik 3-4 cm ebadindaki bu yer, vergi iade mefhumunun dogusundan beri neredeyse degismemis, kimse* de bu gidise bir dur dememistir..
  • emeklilerin 3 ayda bir,
    çalışanların her ay ve yanılmıyorsam yılda bir kez doldurması gereken zarf...
  • şirketlerin doldurulması için part-time eleman aradığını gördüğüm zarf.
  • doldurulmaması uğruna yıllarca annemle kavga ettiğim ama şu ana kadar bir sonuç alamadığım sıkıntı nesnesi. bu zarflar arasında bir standardizasyon un olduğu da söylenemez zira aynı yerden aynı amcadan aldığınız zarflar birbirine benzememektedir; her satırında bir tuhaflık dikkat çekmektedir. ancak bunlar önemli değildir çünkü bankalar size tuhaf görünen ayrıntılarla ilgilenmemektedirler. banka hesap numarası, ssk numarası, imza, toplam belge adedi ve bunun karşılığında yapılan harcama miktarı onların daha çok önemsedikleridir. bu belirtilen hususların neyin karşısında durduğu veyahut yazılması gerek yerlere yazılsa da, yazıldığı yerlerdeki imla hataları, oran yanlışlıkları gibi ufak hatalar, önemli değildir; gözlemlenmiştir.
  • ilk başlarda hevesle 2 milyonluk fişler bile yazılır. 500'üncü fişten sonra falan 10 milyonun altındakiler direk başkasına verilmek üzere ayrılır, 800'üncüden sonra* delirilir ve 50 milyonun altındakiler çöpe atılmaya başlanır.
hesabın var mı? giriş yap