uzak (oruç aruoba kitabı)

• oruç aruoba'nın yakın ile ikili bir bütünlük taşıyan kitabı.uzak,tavşan besleyene kılavuz,özlem çekene kılavuz olarak 3 bölümden oluşur
• oruc aruobanin yakin ile ikili bi butunluk tasiyan metis yayinlarindan cikmis olan kitabi..
  "tavsan besleyene kilavuz" ve "ozlem cekene kilavuz" olmak uzere iki bolumden olusmustur..
• bir oruç aruoba kitabı...
  
  "kişinin yaşamı, uzaklıklar ile yakınlıklar arasında yürür: kişi, ne yaparsa yapsın, hep, ya bir şeylere -birilerine- yakşalıyor, ya da bir şeylerden -birilerinden- uzaklaşıyordur. hiçbir zaman, bir yerde -birileri ile birlikte- duruyor değil:hep yürüyor."
• oruç aruoba'dan önce, orta parmağın asla ulaşamayacağı;
  oruç aruoba'dan sonra, tam da "orada"...
• ara ara nicki yazılıp, ne yazmış diye bakılan tanımadığım, tanışmadığım nicklerden biriydi
  
  89. nasil gelecegim? dedi ogul
  - gozyaslarimda yuzerek dedi annesi.
  (uzak, 09.08.2003 10:26)
  
  acaba çaylaklıktan çıkmış mı, yeni bir entry girmiş mi diye baktım
  ve kanım dondu
  sözlük: “yok bi$ii pek?!” diyordu
  
  140. "ucuyordum, ugradim" dedim buluta."ben de tam agliyordum" dedi : "asagida yagmuru seven birileri varda..."
  (uzak, 09.11.2003 16:14)
  
  önce dördüncü nesil çaylak oldu
  sonra da dördüncü nesil anı.
  
  563. agliyorsundedi
  evet agliyorumdedim
  aciyor canindedi
  evet canim cok aciyordedim
  cani nasil acir insanindiye sordu
  can derdindesin hala oysa can sen degilsindedim
  peki ya gelirsemdedi
  gelme burasi ki$dedim...
  (uzak, 12.11.2003 23:46)
  
  çok fazla entry si yoktu, uzun cümleleride.
  küçük çekirdek sözcük dizilerinin içine özenle yerleştirilmiş büyük ağaçların tohumlarını taşıdığına inandığım biriydi bir çokları içinde.
  
  2. yalnizliktir denizin yasasi diye icimizin dubalarini uzaklara tasiyan siirler de vardır, sairler de...
  (uzak, 11.10.2003 23:16)
  
  bir daha aradım ve bir daha,
  “yok bi$ii pek?!” diyordu
  gerçekten hiç varolmamış mıydı
  ben ve kendi de dahil bir kaç kişi mi hayal etmişti tüm bunları.
  
  5. gidiyorum dedi
  hoscakal dedim
  (uzak, 27.11.2003 23:44 ~ 23:45)
  
  son entry si
  ”mideye iyi geceler öpücügü kondurmak.” dı
  
  151. "düşlerim düşmüştü düşümden,öyle çırılçıplak kalmıştı ki kalbim herşey yolunda diyordu en sonsuza giderken"
  (uzak, 26.01.2003 01:06)
  
  hangi “uzak” tı bilmiyorum yanıbaşımızdakilerden, hiç uzanamıyacaklarımızdan, belki oruç arıoba’nın ki...
  artık bir önemi yok.
  
  20. uzak gizemli bir kaçıştır kırık aşklardan, boğuntulu odalardan, aynı yüzlerden, sürekli kendini yineleyen günlerden....
  (uzak, 17.11.2002 20:25)
  
  romanın düşle gerçeğin sınırında bekleyen, hayallerin sözcük lejyonlarından birinden şu sesler yükseliyor şimdi "uzak" olan için;
  
  biz ölmekte olanlar
  sizi anılarımızla selamlarız.
  
  2. bir yildirim dustugu agaca egilerek
  uzulme diyor
  bende acarsin bir sonraki yaz
  kucuk iskender
  (uzak, 13.11.2003 00:08 ~ 00:22)
• sevdiğine karşı özlem çekenin aslında çok daha önceleri özlem çektiğini anlatan oruç aruoba kitabı. ölümün toprağımızda bir çatlak açtığını sevdiklerimizi kaybetmekle yavaş yavaş toprağın çatlaklarının fazlalaştığı ve onların birbiriyle ayırtedilemez olduğunu söyler yazar. çatlakları kapatmanın bir faydası yoktur yazara göre.
• özlem daha iyi anlatılamazdı, dedirten oruç aruoba kitabı. "tavşan besleyen havuç da yetiştirmelidir" girişi ile ipucu vermektedir kitabın ne kadar harikulade olduğu konusunda.
• oruç aruoba'nın özlem çekene ve tavşan besleyene kılavuzluk eden kitabıdır. vaktiyle fena bulmamıştık.
• özlem nedir bildikten/çektikten sonra okunursa daha da derine işleyecek oruç aruoba kitabı.
  
  "özlem, örneğin, işitmeyeceğini bildiğin birisine, yalnızca ona; ama, kendi kendine, "neredesin?" diye seslenmendir."
  
  "özlem, herşeyi kaplayan boşluktur."
• bir oruç aruoba kitabı.
  
  yağmurun gün boyu sürdüğü bir izmir gecesinde şu kısmı akla gelir:
  
  "14.
  
  özlem, şimdi-burada, senin bulunduğun yere yağan
  yağmurun, o'nun bulunduğu yere de yağması
  konusundaki ikircikliliğindir : "keşke, burada, yanımda
  olsa da, yağmur birlikte yağsa üzerimize — keşke,
  orada, yağmur yağmasa üzerine de, ıslanmasa..."
  
  özlem çekene kılavuz"