• uyumlama işlemine tabi tutulma,
    yabancı dilden geçmiş haliyle: "inisiye edilmek"
    anadolu ağzıyla: "el almak"

    daha çok reiki terminolojisinde geçer. başkalarına
    reiki verme yeteneğini aldığınız seanslarda yaşadığınız
    deneyimin adıdır.

    cümle içinde kullanımına örnek:
    "dün uyumlandım, artık reiki verebiliyorum"

    (bkz: inisiyasyon)
    (bkz: erginlenme)
  • sinemada da kullanılabilir. serpil kırel'in "uyarlamak mı? uyumlanmak mı?: 'tersyüz-adaptation'" makalesinde görmüştüm. uyarlama ile uyumlanma kavramlarını ayırıyordu (ya da ayırımlanmak mı desek) sevgili kırel abla:

    uyarlamak, “film için hazırlanmayan bir metni sinemaya uygun bir biçim kazandırmaya çalışmak”ken uyumlanmak, dönüştürülecek olan eseri, piyasa şartlarıyla uyumlu hâle getirmeye çalışmakmış. edebi eseri uyarlayacak olan senaristin sinema endüstrisinin istekleri karşısında yaşadığı çatışmalar “uyumlanma” sürecinin parçası imiş. bu noktada piyasanın talepleriyle uzlaşmak ya da uzlaşmamak söz konusuymuş. piyasanın baskısı altında uyumlanmayı tercih eden ya da reddeden sinema sanatçısı; aynı zamanda kitabın yazarının ve okuyucularının beklentilerini karşılayabilmeye çalışırmış.

    ben kendisinin yalancısıyım. anlamaya anladım ama. kafama yattı..
  • sezgi şeyleri illa tam yönetmeni sağlamaz, şeylere uyumlanmana yarar, şeyler seni öldürmüyorsa. uyumlanma bir yere kadar sezgiye doğru tepkiyi vermektir, veya önceden yanlış tepkilendiysen anlayıp gelecek sefere sezdiğini doğru değerlendirmek. ölümcül sezgi bile bir tür tanışıklık, önceden hazırlıklı olma duygusuyla kişiye varoluşun hizmetidir. bilmemen gerekiyor olabilir, ama biliyorsan biliyorsundur.

    (bkz: eniyileme)
  • salınımda olan iki sistemin senkronize olduğunu, eşzamanlı hareket etmeye başladığını ifade eden bir fizik terimidir. bu terim, birbirine yakın yerlerde duran iki saatin sarkaçlarının uyum içinde sallanmaya başladığını keşfettikten sonra 1665'tr hollandalı matematikçi christian huygens tarafından icat edilmiştir. iki sarkaçla oyalanırken birini bir uçta diğerini de öbür uçta salınmaya bıraksa da sonunda ikisinin de uyumla salınmakta olduğunu farketmiştir.
  • insan ilişkileri için de kullanılan, bire bir eş değer frekanslanmadan ziyade optimizasyon genelinde oluşan durum.

    her insan için bu çıktı farklıdır. uyumlanma sürecindeki çelişki ile uyumlanma sonrası dönemde geri dönüş dediğimiz bir önceki hale gelme süreci olmak üzere iki tane, sorun görünebilecek dönem vardır. uyumlanılan dönem stabildir.

    iki atom frekansi gibi düşünürsek, uyumlanmaya başlanan süreç senkronizasyon ararken zaman zaman yavaşlama zaman zaman hızlanma gibi dengesiz tavır gösterir.

    bu öğrenmeden sonra senkronizasyon oluşur. bu stabildir. aslında iki farkli atom vardır, senkron görünürler. fakat bu görüntü senkron olmasına rağmen ikisi de farklı atomlardır. her ikisi atom da kendi özelliğini kaybetmemişlerdir.

    sonraki dönemde atomlardan birisi yanılgıya düşer. birine x diğerine y dersek, örneğin y atomu x ile senkron hareket ederken kendisinin de x olduğu yanılgısına düşer ve ben y atomuyum, y atomu gibi davranacağım diyerek senkronda bozulmalar başlar. eşdeğer yörüngeyi bozan bu hareket her iki atomun yörüngesini de değiştirmeye başlar. bir süre sonra tekrar her bir atom kendi eski yörüngesini bulur, bu durumda değişenin sadece yörünge olduğu, atomların özünün değişmediği, çekim gücü sebebi ile kendi optimizasyonları ile kendi yörüngelerini oluşturdukları fark edilir.

    insan ilişkilerinde kendi şahsım için söylersem fark ettim ki ben de iki kişi iken başka planlar(yörüngeler) sergilerken, geri dönüş uyumu ile tek başıma sergilediğini eski yörüngeme (planlarıma) dönebildim. yani görünen o ki iki kişi iken bahsetmediğim planlarım daha doğrusu yeni yörünge ile optimize edilmiş planlarım olmuş. ama ben özümün değişmediğinin farkında olabilmişim. şimdi bu geri dönüş dediğimiz bir önceki hale gelme döneminde eski planlarım üzerinden geçerken bakıyorum da ya ben nelerden vazgeçmişim, taviz vermişim değil ne güzel bu planları genişletebilmişim, uyumlayabilmişim diyorum. işte bu uyumlanabilme kabiliyetidir ve ruh sağlığı için çok önemlidir. yoksa her zaman insanın aklının bir köşesinde kaçan balık daha mı büyüktü acaba düşüncesi vardır fakat en önemli olan şey kaçıp giden değil önünde duran gerçektir.
hesabın var mı? giriş yap