• "bir insan ya da bir grup insan tarafından uygulanan, gerçek ya da hayali, baskı/baskılar sonucunda bir insanın davranışlarında veya düşüncelerinde değişiklik olması" olarak tanımlıyor elliot aronson(the social animal, 1972). bunu örneklemek anlamlı olmayacak, o kadar bariz ve o kadar her yerde, o kadar her grupta, o kadar birbirlerine karşı ki, zamanla her şey birbirine geçiyor, düşüncelerini yumuşatmak ya da sertleştirmek zorunda kalanlar, kendisi olamayanlar, her yönden baskı, her dönemde baskı, içi boşalıyor insanın/insanların. aile, siyaset, inanç, yazın, her yeri çatışma kültürüyle yoğrulmuş olan kendisini diğerine göre, diğerinin kendisi üzerindeki etkisine göre tanımlayan uysallarız. özgürlük öteki üzerine kurulu, kimlik öteki üzerine kurulu, nezaket öteki üzerine kurulu, saldırganlık öteki üzerine kurulu, sürekli baskı hisseden ve baskı uygulayan bir dönem, uysallığı reddedenler bile uysallığı reddedemiyor. uysallığı reddettiklerini söylüyorlar, şiddetle anılıyorlar, şiddet yanlıları katılıyor aralarına, ayıklamak zorunda kalıyorlar ve biz ayıkladık işte devam edelim lütfen diyorlar. böylece öteki üzerine şiddete karşı duruşları belirleniyor, medyanın vurduğu semerden kurtulamıyorlar, para, hukuk, seçim, yatırım, her alanda baskı altında kalıyor uysallar ve uysal olmadığını iddia edenler. bazen "işte karşıkültür yarattık ve varoşlara indik" diyorlar, sonra özür diliyorlar, dilemek zorunda kalıyorlar çünkü aydınlanmayı hiç istememiştik diyor zorla aydınlattıkları, diğer tarafsa yani ana kültür zaten baskıyı seviyor. dünya ne etrafımızdaki küçük halka ne de her alan, her yer, sadece algılamaya çalıştığımız bazen algılayabildiğimiz her şey, o nedenle ne sadece bir üçüncü dünya ülkesi insanları anlatılan kişiler ne de gelişmiş bir ülkenin herhangi bir şeyci insanları. her biri, istediklerini açıkça belirtiyor, istemediklerini sessizce ya da hepimiz böyle yapıyoruz işte.

    not: ukte idi, gozupek aziz tadzio doldurmalı demiş. üzgünüm artık çok geç.
  • (bkz: konformizm)
  • yeni yordam/teknoloji eski yöntemleri, eski yolları tamamen iptal etmiyorsa tutunma şansı artar. uysallık/uyumluluk ilkesi.

    ben lider değildim, ama ömrümün ahirinde* yeniden lider oldum. vahşi ve coşkulu dedeme öykündüğüm eskime dönerek, eskimi anımsayarak. oysa uysallık, anlayışlılık ve iletişimsel akıl geliştirdiğim ara dönemlerimi kişiliğimin her şeyi sanıyordum. ve lider olmak istemeyen kendime kadar liderlik, en güzel hayat yorumlarından* biri.

    (ilk giri tarihi: 30.7 2016)

    (bkz: uysal/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap