uykusuz her gece
-
fikret senes sözleriyle müzik tarihimize kazandirilmis bir baska aranjman. ajda pekkan tarafindan seslendirilmis, son dönemde teoman tarafindan coverlanmistir.
fakat sözleri hakikaten hostur. "yoruldukça kaybolur acilar" seklinde bir anafikri vardir. kadin (adam diye de düsünebilirsiniz, ben simdi kadin diye aliyorum), sevgilisinin bir baska kadini gülerek öptügünü pencereden gözlemlemis ve böylece adami kalbinden silmeye azmetmistir. kendini çalistigi bu kahvehaneye atmis, manyakçasina çalismaya baslamistir. inanmaktadir ki, kaynar sular elini yaktikça acilari azalacak; sabahladikça adami rüyalarinda görme izdirabindan kurtulacaktir. bu yüzden "masada boş bardaklar, kirlenmis tabaklar/ çogaliyor önümde, bitmesin sabaha kadar" demektedir, hep çalismak, hep bulasik yikamak, servis yapmak, hiç uyumamak istemektedir. gerçek bir yaraticiliktir bu sözler derim, baska bir sey demem. ama üzülürüm, yani illa uykusuz kalacaksa, bu kadar yipranacaksa insanlik alemine daha faydali seylere adasaydi kendini keşke kahvehane yerine. yine de içindeki yikimi pozitif enerjiye, yapici bir güce dönüstürmesini takdir ederim. -
bugün gördüm ki, bu sarki amii stewart'in "working late tonight"inin aranje edilmis, pek de güzel çevrilmis halidir. konunun, sözlerin birebire yakin bir sekilde adapte edildigini, "yoruldukça kaybolur acilar" anafikrinin "the more i work, the less it hurts" seklinde, sonracigima "i'm working late tonight/ 'cause maybe working late tonight/ i'll skip you off my mind" seklinde sarkinin orjinalinde de tezahür ettigini gördüm ben bugün.
hakikaten hos, hakikaten orjinal sözler, misal söyle basliyor sarkimiz: "i saw you through the doorway/ i watched you hold her tight/ you said "let's go to your place"/ you said "let's go and spend the night"/ and you laughed when she spoke/ oh, but i don't see the joke/ you walked throughout the door and out my life
"oh, but i don't see the joke" kismini çok seviyorum ben, gülüyorum. -
çalışma ve bulaşık yıkama isteğini dile getiren kişinin ajda pekkan olması da biraz absürd kaçmıştır.
-
(bkz: gece bekcisi)
-
daha sonra sirasiyla anathema ve cradle of filth tarafindan da sleepless olarak kavirlanmis bi parcadir bu..
-
turk pop tarihimizin bu mukemmel sarkisi hakkinda yorum yapmak bana dusmez ama bisiler soylemeliyim..
sarkinin butunlestigi kisi olan ajda pekkan ne zaman bu sarkiyi soylese,o sari saclarini siyah bir deri kep in ardina saklayip kahvehanede caycilik yaptigi aklima gelir..ondan pek uygun deildir bu sarki kanaatimce ajda hanima..bir berkant olsun bir atilla atasoy daha bir uygundur bu sarkiya..
ayrica bazi bolumler mantik paradoxlari yaratmakta beynimizde..mesela
uykusuz her gece
bu soguk kahvede
der iken
birkac misra sonra
masada bos bardaklar
kirlenmis tabaklar
bolumu ile yemekli bir kahvehane havasi yaratmakta..oysa
uykusuz her gece
bu soguk meyhane de denseydi daha iyi olurdu..gerci o zaman o sarisin kadinin sarhoslar arasinda tecavuze ugramadan ne kadar gun suresince bu sarkiyi soyleyebilecegi supheli..
neydi kopan içimden
yıllar zincirinden
öldüm sanki yaşarken
kaçtım hemen o sahneden
bolumu ile de gene mantik paradoks u yaratmakta..sarkinin yapildigi yillarda iki kimsenin birbirine sevgi gosterilerinde bulunmasi "sahne" olarak mi algilaniyordu bilmiorum lakin ben olsam o sahneden kacmam onun yerine "o yerden" denebilir lakin hece olcusu olmuo..hmm "o bolgeden" olabilir bakin..hmm olmuo aslinda sahne guzel.. -
kalp agrisinin fiziksel acilarla dindirilmeye calisilmasi temasini iceren super gaz sarki...
-
kadiköy buddha bar'a sali geceleri yolu düsünler icin bir kez de keci grubu tarafindan coverlanmis, barbee'nin essiz yorumuyla dinlenebilecek güzel sarki.
-
sözleri de aşağıdadır
tam ona sarılırken
gördüm pencereden
gülünecek ne vardı
gülüyordun ya öperken
bu gece seninle olalım canım derken
sildim seni o anda kalbimden
neydi kopan içimden
yıllar zincirinden
öldüm sanki yaşarken
kaçtım hemen o sahneden
kendimi buldum ben çalıştığım bu yerde
azalır acılar da gitgide
uykusuz her gece
bu soğuk kahvede
sabahlarım bazen günlerce
rüyalarıma gelme diye
uykusuz her gece
yorgun ölesiye
unutur muyum seni yorulsam her gece
masada boş bardaklar
kirlenmiş tabaklar
çoğalıyor önümde
bitmesin sabaha kadar
yakmıyor elimi artık bu kaynar sular
yoruldukça kaybolur acılar
uykusuz her gece
bu soğuk kahvede
sabahlarım bazen günlerce
rüyalarıma gelme diye
uykusuz her gece
yorgun ölesiye
unutur muyum seni yorulsam her gece -
ortakahveyi anımsatan güzel şarkı...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap