• ilk olarak sallamak, atmak gibi cesitli argo kelimelere de konu olmus eylem. (bkz: beynimden uydurdum) (bkz: kicindan uydurmak) (bkz: teknik kicindan uydurma)
    (bkz: uyduruk) (bkz: uyduruk kaydirik) (bkz: uydurukcu)

    ayrica uymak fiilinden turetilmis anlami da vardir, yok degildir. (bkz: kitabina uydurmak)
  • cinsel birlesimde bulunmak, becermek
  • bi olayı sadece giriş cümlesiyle anlatmak..yani gerisini (bkz: sallamak).ve abartıp yeni boyut kazandırmak.
    bazen de olmayan şeyleri anlatmak.

    uyanıkkuzen:-bu el falı neden hep dogru cıkar biliomusun?
    safkardes:neden?
    u:bu elin ısısıyla ilgili bişey.moduna göre elin ısısı deişebiliyo bu da falına yansıyo bazen gelecegini karsındakine yansıtabiliyo.bunu gören cok az insan varken bunlardan biri oldugum icin şanslı sayıyorum kendimi.
    s:aaa ne ilginc..bilmiyodum.
    ben:ben de bilmiyodum zaten az once dogan bi bilgi bu..tabi anlattıklarınla (bkz: aura)yı kastetmiyosan...hani renk icaabi
  • bir şey yazarken, okurken, ve hatta dinlerken devamını getirme hastalığı, aslı astarı olmayan şeyleri uç uca ekleme becerisi. tam da bu yüzden benim için okumak bambaşka boyutlara varır, yazmak tarifsiz bir hal alır ama gelin görün ki en kötüsü, bi şey anlatılırken de istisnasız piç ederim. iki dakka rahat durmam, konu dağılır, söylenecekler unutulur, azarlanırım. bir kişi de sormuyor ki, ne yaptın evladım? sevdim hocam. duramıyorum n'apıyım? kanım kaynıyor, gelişine dalıyorum. durun, bir de örnek vereyim: sene, geçen sene. bursa'da tarihi çınar'ın altında oturuyoruz. bursalı arkadaşımız bize şehrin tarihini filan anlatıyor, düşün ki benim zerre fikrim olmayan bir konu. çınarın yüzlerce yıllık geçmişinden dem vuruyor, şehrin başka bir yerinde yine böyle bir çınar daha olduğunu söylüyor. tam burada sözü devralıyorum ve: "veee işte rivayet odur ki, geceleri bu iki çınar gizli gizli buluşurlarmış." diyorum. herkes etkileniyor, birbirlerine tiken tiken olan tüylerini göstermeye başlıyor. anlatan arkadaş: "bak onu bilmiyordum." diyor. pis pis gülüyorum. ulan hiç çınar yürür mü? yürüyor işte...
  • yazmanın en güzel tarafıdır.
  • bir bakıma, "uygun hale getirmek" demektir.
    ortaokulda yazdıklarımı okuyan sınıf arkadaşlarım: "bunu kafandan mı uydurdun?" dediklerinde çok alınırdım. uydurmanın bayağı bir tarafı olduğunu düşünürdüm.
    oysa, yeni fark ettim "aydınlık" kelimesinden türettiğim cümlenin bir hayli uydurma bir cümle olduğunu. yazmaya çalışırken öyle değildi halbüse. üstelik, o güne kadar yaşadığım hayatın en güzel günüydü.
  • başka türlü bir şey için yanlış anlamakla beraber kullanınız.
  • çok sıradan olmasına rağmen çok kapsamlı bir kelime.

    hemen uyum sağlamak,düzene uymak,hem yalan söylemek hem de hayalgücüne atıf olan bir kelime.

    bir çocuk "uydurmak ne güzel değil mi" diyene kadar kelimenin farkında değildim. evet çok güzel demek istedim ama yalancılık anlamına da geliyor kafam karıştı. hadi sen uydur dedim o da aslandan kaplandan zürafadan girdi bir yerlerden çıktı bir masal uyduruverdi. zor değil.
hesabın var mı? giriş yap