• ultrasonik ses dalgaları ile tarama yaparak organik madde gerisinde belirli derinlikteki dokuları gösteren cihaz
    (bkz: ultrason)
    (bkz: doppler etkisi)
  • pizoelektrik elaman denilen ve probun icinde bulunan bir parca vasitasi ile elektrik akimini ses dalgalarina cevirerek incelenecek bolgeye gonderen, bu bolgeden yansiyan ses dalgalarinida elektrik akimina ceviren, tipta teshis amaci ile kullanilan bir alet
  • ana ünite ve prob olmak üzere 2 parçadan oluşan görüntüleme cihazı
    prob ses üreten ve algılayan bir cihazdır.vücuttan gelen ses dalgalarının oluşturduğu enerji prob aracılığıyla elektrik enerjisine çevrilir. bu oluşan görüntüye ise snogram denir
  • kullanımını izlemesi çok zevkli bir cihazdır. operator bir sürü acaip ikonlu tulara basar bir yandna da ses gidip gelir, yada ekran donar, renklenir falan.
  • yüksek çözünürlüklü ultrason cihazı, tıbbi bilimler başta olmak üzere bütün kullanım alanlarında devrimler oluşturacak, ve yeni kullanım alanları açacaktır. bu nedenle bilim dünyasının hedefindedir.
    yüksek çözünürlüklü ultrason cihazını bulan bilim adamı veya mucit ne kutlu bir insandır, ve bu cihaz ne kutlu bir cihazdır!
    günümüzde cad-cam uygulamalarında ultrason kullanılamıyor, çünkü yüksek çözünürlük sağlanamıyor.
    tıbbi görüntülemede ise ct mri pet gibi pahalı ve invazif teknikler kullanılıyor, çünkü yüksek çözünürlüklü ultrason yok. gerçi pet'i devre dışı bırakmaz ama kullanım alanlarını daraltır.
    robotik cerrahide tam otomasyonlu çalışan, insansız cerrahi robotlar üretilemiyor, çünkü ct zararlı, mr içinde de robotik kollar kullanmak çok zor. ancak anlık görüntülemeler sağlayan yüksek çözünürlüklü bir ultrason cihazıyla insansız ameliyatlar gerçekleştirilebilir, steril ortamlarda dakikalar içerisinde organ nakilleri bile yapılabilir.
    tek eksiğimiz yüksek çözünürlüklü ultrason cihazı.
  • ultrasound yani "ultra ses", duyabildiğimiz ses seviyesinin üzerindeki frekanslara ultrason denir. cihaz olarak bakarsak bir çok bilimsel gelişmede olduğu gibi çıkış noktası savaşlardır. ilk ultrason uygulaması ikinci dünya savaşında alman denizaltıları tespit için kullanılan sonardır. savaş sonrasında ise bu yöntem daha çok tıbbi ve bir miktar da mühendislik alanlarına doğru kaymıştır.

    günümüzde tıbbi maksatla kullanılan ultrason cihazlarının çalışma aralıkları 1-10mhz aralığındadır. bu yüksek frekanslı işaret ultrason probu içerisindeki piezo elektrik kristalleri verilir ve bu sayede titreşen kristaller hava da dalgalanma yani ultrasonik sesi üretirler. yani bir hoparlör gibi davranırlar. probdan çıkan ultrasonik sesin vücuda girebilmesi için akustik empedans eşleştirmek için prob ile deri arasına jel sürülür. vücutta yoluna devam eden ultrasonik ses, yoğunluk farkına sahip organ kesişme noktalarından geriye yansır ve buna reflection(yansıma) adı verilir. yansıyan ses tekrar proba döndüğünde az önce sesi üreten piezo kristaller bu defa mikrofon gibi davranarak gelen sesi elektriksel işarete dönüştürürler. buna pulse-echo adı verilir. bilgisayar marifetiyle görüntü nokta nokta birleştirilir ve b-mod görüntü denen siyah beyaz ultrason görüntüsü oluşturulmuş olur.

    ultrason probu içerisinde genellikle tek sıra olarak dizilmiş birkaç yüz taneye kadar bağımsız kristaller bulunur. probları sınıflandırmak gerekirse kristal dizilimine göre,
    1- lineer problar 2-konveks problar 3-sektör problar olarak sınıflayabiliriz.

    lineer problar genellikle karotis(şah damar) gibi düz yüzeyli organ noktalarında yüksek frekanslı(5-8mhz) görüntülemede kullanılırlar. konveks problar adından anlaşılacağı üzere uçları konveks yapıdadır ve batın bölgesinde nispeten daha düşük frekanslarda(3-5mhz) kullanılırlar. sektör problara(2-3mhz) ise kardiyolojik ölçmelerde rastlayabiliriz. ses yoğunluk farklarına bağlı olarak yansıdığına göre, kemiklerin arkasına geçemez bu sebeple o kısımları göremeyiz. kalp bir kemik kafesinin(toraks) içerindedir ve ancak kalbi interkostal aralıklardan görüntülemek mümkündür. işte sektör probların uçları küçük kristal dizilimleri ise yelpaze şeklinde görüntüleme alanı oluşturacak şekilde genişlemektedir.(tıpkı anahtar deliğinden bakıp tüm odayı görebilmek gibi)

    frekans ultrasonik görüntülemede son derece önemli bir kavramdır. yüksek frekanslı ultrasonik görüntüleme bize çözünürlüğü yüksek görüntüler verir ki bu oldukça aranan bir durumdur. fakat, yüksek frekanslı ses derin dokularda kısa sürede absorbe olur ve derin doku görüntülemesinde kullanılamaz. derin dokular ancak düşük frekanslarda görüntülenebilir ki bu durumda da görüntü kalitesinden yani çözünürlükten vazgeçmek durumundayız. örnek vermek gerekirse tiroid gibi yüzeyel bir dokunun görüntülenmesinde 7,5mhz kullanılırken, kalbin görüntülenmesinde 2,5mhz kullanılmaktadır. yeri gelmişken şunu da söylemeden geçmeyelim, bir probun frekansı üretimde belirlenir ve bir daha değiştirilemez. bunun sebebi içindeki piezo kristallerin kesim boyutlarının bir tek frekansta rezonans olmasına yani verimli çalışmasına izin vermesi ile izah edilebilir.

    ultrason cihazlarını kabaca sınıflandırmak istersek ise 1-radyolojik us 2-kardiyak ultrason olmak üzere ikiye ayırabiliriz. kalp hızlı devinim gösterdiği için kardiyak ultrasonlar çok daha yüksek tarama frekansına sahip pahalı cihazlardır.
hesabın var mı? giriş yap