ufalamak
-
-
ku$lar yiyebilsin diye ekmege yapilmasi gereken i$lem..
manuel olarak yapilani makbuldur.. -
tdk'daki ilk tanımı; kırarak, ovarak veya ezerek ufak parçalara ayırmaktır. diğer anlamı ise argo'da : hırpalamak.
tdk olmasa biz ne yapardık.. -
ben dövmek manasında kullanıyorum. misal;
-ağzını burnunu ufalarım senin!
gibi. -
"küçük keyiflere gelince: dediğim gibi: burnumu karıştırmaktan aldığım o yasak tensel zevkin farkında mısın? bundan hep zevk alırdım, çocukluğumdan beri - hislerin üstü kapalı çok çeşidi var. narin, uzun tırnaklı bir serçeparmağı burun deliğindeki kurumuş kabukları ve sümük pıhtılarını yakalayabilir ve bakmak, parmakların arasında ufalamak ve minik kabuklar halinde yere fırlatmak için çekip çıkarabilir." sylvia plath - the journals of sylvia plath
(ilk giri tarihi: 19.2.2015)
(bkz: üfelemeç), öğlemeç, ölemeç, umaç
(bkz: ovmak), üfelemek, ovalamak
(bkz: ufanmak), ufaltmak, ufaklamak
(bkz: uşanmak), uşatmak -
anadolu'da (bkz: üfelemek) şeklinde de kullanılan söz.
anneannemden öğrendiğim kelimelerden sadece bir tanesidir.
hani top kekiği iki avcunuzun arasına alırsınız, avuçlarınızı birbirine sürte sürte domatesin üzerine kekiği gezdirirsiniz ya, işte o ufalamak.
argoda da en çok duyduğum şekli: “ağzını üfelerim senin” şeklindeydi hep *
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap