*

  • ingiltere krallarından renkli bir kişilik. renkli derken, bildiğin deli. bugün aslında deli değil de pofiria hastası olduğu düşünülmektedir. yaklaşık 60 yıl kadar tahtta kalmış, ingiltere'yi uçurmuştur. aslında deliliği hükümdarlığının erken yıllarında ortaya çıkmıştır, hyde park'taki bir ağacı prusya kralı zannedip uzun uzun konuşmuşluğu vardır mesela. lakin her tahtan indirilme girişiminde iyileşmiş, tacını bırakmamıştır. halk tarafından da sevilen bir kral olduğundan kimse de zorla indirememiştir. fakat kızının ölümünden sonra iyice sıyırıp, tahtı oğluna bırakmak durumunda kalmıştır. ayrıca hannover krallığı soyundan gelip anadili olarak ingilizceyi kullanan ilk kraldır. diğerleri birinci ve ikinci george'lar ingiltere kralı olup da ingilizce kelam etmeyen lavuklardı.

    üçüncü george'un krallığı sırasında yedi yıl savaşları yapılmış, amerikan kolonileri bağımsızlığını ilan etmiş, fransız devrimi olmuş, napolyaon savaşları yapılmış, uranüs keşfedilmiş, sanayi devrimi gerçekleşmiştir. delidir ama boş değildir yani...

    kendisi kraliçe victoria'nın dedesi olup, hayatıyla ilgili the madness of king george isimli güzel bir film mevcuttur.
  • ağaçlarla konuşuyormuş diye duyduydum, bilginiz olsun.
  • pek tanınmayan ve önemsiz bir kral.
  • büyük britanya ve irlanda kralı ve hannover dükü. amerika birleşik devletleri onun hükümdarlığı sırasında bağımsızlık kazanmıştır. zaten oldukça kötü durumda olan akıl sağlığı bu yüzden iyice kötüye gitmiştir. en sonunda delirmiştir ve ölümüne kadar yerine oğlu dördüncü george vekalet etmiştir.

    büyük dedesi birinci george büyük britanya kralı olan ilk hannover kökenli kişiydi ve ingilizcesi zayıftı. bu dönemde iktidar parlamentoda çoğunluk sağlayan başbakana geçmişti. ancak ingiltere doğumlu üçüncü george kendisini saf ingiliz hissediyor ve siyasete müdahale etmekte beis görmüyordu. lâkin amerikan kolonilerinin bağımsızlık kazanması sonrasında tahttan çekilerek hannover'e gitmeyi plânladıysa da 'başımıza iş çıkarma, siyasete karışma yeter' denerek önüne geçilmiştir. geri kalan yıllarında iktidar tekrar başbakanlık kurumuna geçmiştir ve bu durum bugüne kadar da güçlenerek devam etmiştir.
  • ingiltere'nin itibarsiz ve baskıcı kralı, romantik donem boyunca ulkeyi o yönetiyor, dolayısıyla percy shelley kaos seven bir anarşist olarak kralı, otoriteyi ve ozellikle kiliseyi ayan beyan yeren bir siir yazıyor fakat nedense yayımlamıyor. benim şahsi fikrim sorun şiirin çok ayan beyan olmasi, böyle tanınmaz sembollü, alegorik karmaşık ironili olmadığı icin siiri beğenmemiş olabilir.
    neyse gel zaman git zaman bunun zamansız ölümünden sonra vefakâr hanımı mary shelley zaten tum hayatını percy'nin eserlerini, yarim yamalak notlarini, siirlerini, fikirlerini derlemeye adamış bir insan olarak bu şiiri şak diye yayımlıyor, o donem ingiltere'sinde ciddi sansasyon yataran ve takdir toplayan bir şiir hâlini alıyor, üniversite kantinlerinde, kıraathanelerde vesair masa altindan gizli gizli okunmaya başlıyor.* söz konusu şiirin başlangıcı oldukça ironik: "an old, mad, blind, despised and dying king"
    england in 1819
hesabın var mı? giriş yap