turanj
-
mehmet ali erbil'in dilimize kazandirdigi sozcuk
-
turuncu ve oranj (fransızca orange) kelimelerinin karısımı
(bkz: morcivert) -
(bkz: turuncumsu)
-
(bkz: biz ona oranj deriz)
-
(bkz: yok boyle bi$ii)
-
turan adında bır arkadasın lakabı.
-
yüzyıllar boyunca üç kıtaya sıçramış nefes nefese bir dil serüveninin finali.*
hikayemiz arabistan'da açan bir narenciye çiçeğiyle başlar. araplar ispanya'nın güneyini fethedince narenciye çiçeği de ağacının meyvasıyla avrupa dillerine geçmiş. narenciye çiçeğinin ağacının meyvasının rengi öyle parlak öyle güzelmiş ki avrupalarda bu meyvanın ismi rengine verilmiş: oranj.
öbür yandan aynı dönemlerde narenciye çiçeği boş durmamış, arabistan'dan anadolu'ya el atmış. narenciye çiçeğinin ağacının meyvasının rengi öyle parlak öyle güzelmiş ki anadolu'da da bu meyvanın ismi rengine verilmiş: turuncu.
gel zaman git zaman 20. yüzyılın sonlarında tv'de gene bir çiçek ismi olan "çarkıfelek" diye bir yarışma programı yayınlanmaya başlamış. yarışmanın finalinden önce sunucu finalistten üç ayrı renkli zarftan birini seçmesini istermiş. elinde kartları sinirli sinirli karıştıran asabi gözlüklü sunucu da katılımcıya küstahça sormuş: "e hadi yani artık antalya'dan sabiha hanım, karar verin artık, mavi mi, yeşil mi, turanj mı?" narenciye çiçeğinin ağacının meyvasının rengi öyle parlak öyle güzelmiş ki yarışmacı şöyle demiş: turanj. -
çileden çıkmama yol açan garip renk tanımı. turuncu ulan turuncu!! tdk'nın önünde sallandıracaksın bunlardan iki tane, bakalım bir daha boyle sacma sapan laflar çıkartıyorlar mı bir yerlerinden.
-
kafa attirir cinsten bir boklu söz.
-
türkçeyi "turanj" gibi uydurma bir kelimeyle katleden bu sunucu ne yazik ki sanatçilar arasinda en çok vergi ödeyen olmustur bu sene. yani turuncuyu "turanj" yapmak sanat olmus bi de bi dünya para verilmistir ki bu adama vergi rekortmeni olmustur.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap