• bu röportajda trt muhabiri ingilizce cümleler kurmak yerine cesitli anahtar kelimelerden yararlanip meramini dile getirmeye calismis guus hiddink'e karsi. ayrica hiddink'in söylediklerini de türkce diline tercüme etmeye gerek görmemis, bunun yerine aklindan gecenleri bizimle paylasmistir.

    arkadasla cok dalga gecilmese keske, eminim o da istememistir fakat yapmak zorunda kalmistir bu röportaji.
  • tuncay şanlı ingilizcesinden beterdir.
  • ödediğimiz elektrikten, aldığımız televizyondan, radyodan kestiği vergilerle desteklenen trt'de düzgün ingilizce konuşan bir spiker yok muymuş diye düşündürdü bana. neyse son zamanlarda çok seyreden yok zaten trt'nin kanallarını, kimse görmemiştir. *
  • şimdi her muhabir ingilizce bilecek diye bir kaide yok. ama koskoca trt önceden belli ki planlanmış bir röportaj için oraya ingilizce bilmeyen bir muhabir götürüyorsa orada çok büyük bir sorun var demektir. gerçi guus hiddink'in kore yıllarında böyle durumlara aşina olduğunu tahmin ediyorum. muhabir'in durumunu anlayışla karşıladı. bir diğer olasılıkta muhabir arkadaşımız hali hazırda bir brezilya seyahati var, böyle bir fırsat geçmiş elime zaten istanbul çok sicak bir gün bir gündür deyip, bir şekilde bu işi kıvırırım demiş olabilir.
  • trt spikeri tarafından uydu problemi nedeniyle yarıda kesildiği söylenen röportaj.

    ahahahahah. yeminle sandalyeden düştüm.
  • sadece guus hiddink konuşabildiği için röportaj denemeyecek başka bir şeydir.
  • (bkz: trt'nin guus hiddink monologları)

    not: ingilizce konuşamıyorum, okuduğumu anlarım genelde ama duyduklarım biraz yalan yanlış olur. bu yüzden ingilizce röportaj yapmam gereken bir işte çalışmıyorum.
  • bu röportajı canlı olarak izlemeye başlayıp sonrasında "eyvah eyvah adam ingilizcesi yeterli değil galiba" diyip adamın o utanmış halini görmemek için kanal değiştirdim ve başkasının görmemesini umdum ama sanırım birilerine yakalanmış (bkz: bizden kaçmaz)
hesabın var mı? giriş yap