• romanlari yergilerle dolu, siirleri lirik olmakla birlikte romanlarinin içerdigi yergiyi yansitan ingiliz yazar (1785-1866). percy bysshe shelley'nin dostu.
  • nightmare abbey novellası, dilimize yiğit yavuz tarafından çevrilen yazar.
  • yunanlar ve romalılar dünyanın dört evresini altın, gümüş, bronz ve demir çağları diye sıralarken thomas love peacock bu sıralamayı şiirin dünyasına başka türlü uyarlar.

    peacock’a göre, evren gibi şiirin de dört evresi vardır, fakat daha farklı bir sıralama ile: ilki demir çağı, ikinci sırada altın çağ, üçte gümüş ve son olarak da tunç.

    ilk çağ olan demir çağı, kaba saba ozanların, yazılı edebiyat henüz yokken, kabile şeflerini sömürmek için kullandıkları şarkımsı şeylerin üretildiği çağdır.

    altın devrin tek bahis konusu homeros'tur.

    gümüş çağda ise medenî insanın şiiri iki türde eser vermektedir: taklidî ya da özgün. taklidî şiire örnek olarak vergilius'un eserlerini gösterir ve özgün şiirlerin de hiciv ve mizah içeren eserler olduğunu söyler ki zikrettiği dönem (olan isa’dan önce birinci yüzyıl) için hiciv ve mizahın şiire konu olması eskiye nazaran yeni bir soluktur.

    dördüncü dönem olarak nitelediği tunç devrinde ise düşüncelerin, olayların, hislerin etraflıca ortaya konduğu şiirlerin yazıldığını düşünmektedir.

    yine peacock'a göre, insanlık medeniyet denilen şeye ulaştıkça şiire olan ihtiyaçları azaldığından şairlerin üzerinde bulunan 'görev', devlet adamları ve filozoflara geçmektedir.

    insanın medeniyete ulaştığını varsaydığı dönemi tunç devri olarak niteleyen peacock, şairi de medenileşmiş toplumun yarı-barbar insanı olarak görür.

    [kaynak olarak şuradan istifade ettim efem: şiirin bir savunması, percy bysshe shelley, çev. (ve akt.) bünyamin kasap, şule yay., 2011]
hesabın var mı? giriş yap