aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • portishead'in 14 nisan da çıkacak albümünün ismi. *

    "we're pleased to announce that we'll be releasing our album, titled third. on april 14th 2008.

    the album has 11 tracks and is 49 minutes 13 seconds long."
  • bizi tarifsiz neşelere sürükleyen portishead albümü. ve işte içindeki şarkılar:

    01. silence
    02. hunter
    03. nylon smile
    04. the rip
    05. plastic
    06. we carry on
    07. deep water
    08. machine gun
    09. small
    10. magic doors
    11. threads
  • net alemlerine düşmüş olan albüm. yüzde sayıyorum içim pırpır.
  • on numara da cover'ı mevcut. şöyle ki: http://en.wikipedia.org/…image:portishead-third.jpg
  • albüm hakkında kısaca şunu söylim ben: yarraa yedik.

    iyi ki sonbaharımıza denk getiremediler. off..
  • cok cok erken bir izlenim: aradan on bir yil gecmis olmasina ragmen, hala trip-hop mecralarinda bulduguma sevindim kendilerini. o tanidik portishead ozu hemen kendini belli ediyor sarkilarda, bu yuzden third surekliligi vurgulayan guzel bir isim olmus. bu kadar uzun bir aradan sonra neyle karsilasacagimiz bir muammaydi, ama ben machine gun ile karsilastigima memnun oldum sahsen. cok eskiden bir yerlerde* okudugum gibi, bazi seyler degismek ve gelismek zorunda degil ne de olsa.
  • hakkında konuşmak için erken, indirilen album henüz çıkmamış orjinalin kalitesinin yakınında bile değil. buna rağmen uzun süre dinlenecek, güzel bir albüm olduğunu söyleyebilirim.
  • saniyorum 10 dakika sonra inmesi tamamlanacak album. sonra ben sabaha kadar bu albumu dinleyip iste ekrana bakarken caktirmadan uyuyacagim.
  • yigidi oldurup haklarini yememek gerektigini dusunuyorum. sonucta degisen muzik kulturu ve grubun degisen muzik anlayisi * ile tam onbir yil sonra ayni portishead'i beklemek haksizlik olurdu. elbetteki hepimiz onlari oyle sevdik oyle bagirimiza bastik, bir only you olsun, bir roads olsun, hatta dummy olsun bizim su yasimiza kadar ki muzik zevkimize yon vermis sarkilardi. belki de bu yuzden cikan bu son albumlerinde o sesleri aradik, bu sebeple ilk bir kac dinleyisimizde beklentimizi karsilamamis olabilir third *
    ama sonradan dinledikce zevk aldim, o elektronik muzigine kacan yeni soundlarini bile sevdim *
    sonuc olarak yargiya varmadan bir kac sans vermek gerek bu yeni albume. eski portishead hatrina da olsa.

    machine gun ve hunter albumde ilk goze carpanlar. albumun orjinalini bekleyip bir de oyle dinlemekte fayda var tabi.

    album island firmasi tarafindan nisan sonlarinda piyasaya surulecek.

    sonradan gelen edit : (bkz: nylon smile) bana o eski depresif sarkilarini animsatti, mutlu etti.
  • albümle ilgili söylenecek bir şey var mı bilemiyorum. portishead delileri olarak albüm çıkardıkları haberi bile bize yetmişti oysa ki. çıktığını öğrendiğimde bir süre dinlemedim mesela bu albümü ben. sadece bilgisayarımda zipli halde bir adet dinlenmemiş portishead albümü bulunduğunu bilmenin verdiği haz bile birkaç saat beni mutlu etmeye yetti.

    silence'ın ilginç başı ve sonu arasındaki hipnotize edici tamtam seslerine benzer bir ritm, üzerine her zamanki portishead yaylıları karşıladı beni albümde. yüzüme bir gülümseme oturdu hemen. alıştığımız portishead'i andıran bir şeylerin olduğu belliydi. sonra bir anda suskunluk oldu. şarkı adının hakkını verdi. bu açılış ve özellikle de sonraki beş şarkı tüm gün o yüzüme oturan gülümsemeyle gezinmemi sağladı da denebilir. çok eskiden yıllar önce portishead'i dinleyişimdeki farklılık kendini farkettirmişti. ilk kez 17-18 yaşında portishead dinlemeye başlamış ve sonraki her depresif anında elinde bir sigara ve katlanıp giden bir hüzünle bu grubu tüketmiş insanların, portishead'in mutluluk verici bir depresifliğinin olduğunu da öğrendiği albüm olacak sanırım third. her zamanki gibi eskiden onları dinleyen kitleyle senkronize bir ruh hali sezdim ben albümde. bizim gibi onlar da büyüyorlar, değişiyorlar tabii. eski dağınık şarkıları gibi değil bu albümün 11i. daha düzenliler, artık dağıttıkları yeri toplamayı öğrenmişler sanki. o yüzden third'ü 27'mde dinlediğim için mutluyum. portishead neymiş diye ilk kez bu grupla tanışan insanlar içinse bu grubu tanıtabilecek en iyi albüm değil belki evet, ama ters kronolojik bir portishead analizi yapılacaksa bu noktadan başlanması hiç de sorun oluşturmaz sanırım.

    her zamanki gibi değil şarkılar ama ona rağmen tek dinleyişte bu "portishead" denecek kadar da gruba özgü denebilir rahatlıkla. çok sigara içilen ve sonrasında sabah kalktığınızda ilk hissettiğiniz şeyin ciğerleriniz olduğu ağır gecelerde dinlenmiş o eski portishead değiller. artık rahat koltuklarımıza oturup, şeylerin bize dokumadan geçip gittiği bu zamanlarımıza çok çok uymakta bu albümün havası da. en güzel şarkıları ilk dinleyişlerde the rip, silence, nylon smile, magic doors ve plastic albüm benim deyimimle "çok akrep ve çok oğlak". şimdi sorarsanız bu absurd tanım ne diye, size ancak "hem çok soğuk hem de çok kırılgan ve duygusal" diyebilirim. neden böyle bir tanım yaptığım sorulursa sözlükteki ünvanıma bakılmasını rica eder bu deli zırvası, bu aralar çokça sevimsiz bulduğum albüm kritiği yapma eylemime son verebilirim.
hesabın var mı? giriş yap