• aslen new york'ta konuşlanmış olan ve 1953'ten beri yayımlanan bir edebiyat dergisidir. ilk olarak peter mathiessen, thomas h. guinzburg ve harold l. humes tarafından çıkartılmıştır ve editörlüğü, 2003'teki ölümüne dek george plimpton tarafından yapılmıştır. ilk yayımcısı sadreddin ağa han'dır. şimdi ise drue heinz tarafından yayımlanmaktadır.
  • 1953'te paris'te başlamış, new york* merkezli bir edebiyat dergisidir. "iyi şairler, iyi yazarlar için" sloganıyla başlamış ve en çok, edebiyatın kült isimleriyle yaptıklları kapsamlı röportajlarla adını duyurmuştur.
    bu isimler arasında truman capote, ernest hemingway, gabriel garcia marquez, william faulkner ve daha niceleri vardır.
  • 1953 yılında kurulduğunda kurucusu peter matthiessen cia adına çalışan bir ajandı ve dergiyi bu çalışmaları için bir paravan olarak kullandı savı bizzat kurucusu tarafından doğrulanan edebiyat dergisi. enfes yazar röportajlarının çoğuna yazarların el yazısı çalışmalarından birini ekleyerek o yazarın odasına götürürdü okuru.
    internet sitesinde bu röportajların çoğunun tam metni bulunmaktadır.
  • türkiye'ye getirtmek istesem bir sayısı otuz dolara mal oluyor. aynı fiyata dört sayısını digital olarak da edinebilirim. peki ben salak mıyım da otuz doları sırf bir sayı için vereyim?

    evet!

    eğer digital yayın okuma alışkanlığınız yoksa o parayı sike sike verirsiniz kardeşlerim. o yüzden buradan bütün türk yayın gruplarına sesleniyorum: şu derginin haklarını alsanız da türkiye'de çıkarsanız şaaane olur.

    p.s.: dört kitaplık interview serisi amazon'dan ucuza satın alınabiliyor en azından. ilgilenen kaçırmasın.
  • http://theparisreview.tumblr.com/ seklinde sahane bir tumblr'i da var derginin.
  • içeriği ve kalitesiyle almış başını gitmiş dergi. bir gün içerisinde yazmayı umduğum.
  • "how to say no in turkish?" adıyla bir makale yayınlamış olan dergi. bizim bildiklerimiz üzerine yeni bir şey söylemiyor ancak dilimizi öğrenen veya öğrenmeye niyeti olanların ilgisini çekebilecek türden bir makale olmuş. türkçe'yi öğrenmek için çalışan birinin ağzından çektiği sıkıntı ve zorlukları dinlemek de ilginç olabiliyor.

    http://www.theparisreview.org/…o-say-no-in-turkish/
  • az ve öz çalışan, kaliteli içerikler üreten, yetenekli yazarlara yer veren edebiyat dergisi. tahmin edileceği üzere 1953 yılından beri bir edebiyat dergisinin ayakta durması gözleri yaşartan, büyük bir olay. buna rağmen hala amatörlere de kapılarını açık tutmalarından dolayı bile takdir edilmeliler. ufak yayınevleri bile "unsolicited submission" istemiyoruz diye zırlarken 'paris review' herkese kapısını açık tutar. bu nedenle birçok önemli yazara ilk gereken ilgiyi gösteren olmuştur dergi. örnek? sanırım en meşhuru 1955'de jack kerouac'ın "the mexican girl"üne dergide yer vermeleri. derginin başka bir güzel yanıysa yazarlara işleri hakkında söz hakkı vermeleri. özellikle yaratım sürecinin detaylarına girdikleri harika röportajları vardır.
hesabın var mı? giriş yap