• başrollerini michael keaton, glenn close, marisa tomeive robert duvall ' ın oynadığı, ron howard ' ın yönettiği, newyork ' da tabloid bir gazetenin bir gününü anlatan eğlenceli film.
  • read or die'da yomiko readman'in kod adı.
  • iş yaşamının nasıl aile hayatının önüne geçtiğini anlatan filmdir.
    filmin bir yerinde gazetenin manşeti için konuşmalarda"o dediğin bugün doğruydu ama yarın yanlış olacak ve biz yarın doğrusunu yazacağız" gibi bir laf beni benden almıştır.doğruluk ilkesinin gazeteciliğin en önemli boyutu olduğunu göstermiştir.
  • "medyada kadın olmak" olgusunun sınırları aşan standart zorluklar içerdiğini net bir biçimde gözler önüne seren film.
    tüm dünyada gazetecilik pratiklerinin "bugün lekeleriz, yarın temize çıkarırız" (ne var ki bunda?) mantığıyla işlediğini anlatmaktadır.
    filmde gazetecilerin ünlülerin yaşamını yazarken, onlar gibi olma çabasına girmeleri ustaca ayrıntılandırılmış. günümüzde de celebrity haberi yapan muhabir, bir süre sonra celebrity gibi davranmaya başlamakta...
    bir bloknot ve kendinden emin bir el hareketinin insanı her binaya sokacağı hissi, sürekli öldürüleceği sanrısı yaşayan uçuk bir köşe yazarı, bir haberi bilerek yanlış yazmak ya da yazmamak kararı... filmde gazeteciliğe dair çok şey var.
    --- spoiler ---
    tanrı bizi ünlemsiz başlık atmaktan korusun (!)
    --- spoiler ---
  • herkese hitap etmeyecek bir film diyerek giriş yapayım. izlemeden önce özetini okuyup izleme kararı almıştım ama beklediğim gibi çıkmadı. film bize bir gazetenin ve çalışanlarının haberi bulma aşamasından baskı aşamasına kadar yaşadıklarını anlatıyor. bunu ağırlıklı olarak hamile karısı ile ilişkisi, baş editör ile rekabeti ve gelen yeni iş teklifini kabul etme yada onlara rakip olma düşüncesi içerisinde yaşadıklarını işkolik henry (michael keaton) ile anlatmaya çalışıyor. filme karakter ve konu zenginliği katması açısından da kızı ile küs olan ve kansere yakalanan patronunun (robert duvall), bir başka iş kolik ve gözü gazetenin yönetiminde olan ve de kocasını aldatan baş editör ün (glenn close) hikayeleri de dahil oluyor.
    bir gazetenin ve üç üst düzey çalışanın öyküsü açısından sevdiğim ama yer yer de sıkıldığım bir film oldu. izlemezseniz bir şey kaybetmiş sayılmazsınız .
hesabın var mı? giriş yap