• yeni sezondan izlediğim komedi pilot'ları arasından en iyisi. zaten bir çok eleştirmen de bu fikrimle aynı doğrultuda şeyler yazıyor. the office dizisinin kelly'si, yazarı, yönetmeni, yapımcısı mindy kalling'in yarattığı ve baş rolünde oynadığı, bir jinekoloğun bridget jones tarzı hayatından kesitler izleyeceğimiz diziye "the office" ekibinden ilk bölümde izlediğimiz ed helms başta olmak üzere birçok oyuncu konuk olacak gibi gözüküyor. ilk sezonda gerekli olan rating sıçramasını bu konuk oyuncularla sağlarlarsa uzun soluklu bir dizi olacağını düşünüyorum. çünkü kalling'in inkar edilemez bir ekran karizması var. çok neşeli ve çok şirin bir insan ve kamera da bunu yakalamakta hiç zorlanmıyor. ilk bölüm biraz daha komik, biraz daha olay örgüsü kuvvetli olsun istiyor insan. ama elimizdekiyle yetinsek bile iyi bir iş var ortada.

    dizi ilk bölümüyle kahkahalara boğmasa da "may he have the face of michael fassbender... the penis of michael fassbender." esprisine ilk tanıtım filminden beri hala gülüyorum. arada gelen çok sağlam espriler de yok değil. "there are different episodes of this?!" mesela, cuk oturan bir espri. popüler kültür göndermeleriyle ve karakterlere oturttukları konuşma biçimleriyle güzel bir metin olmuş, güzel bir tarz tutturulmuş.

    dizi kadrosuyla ışıldıyor.mindy kalling zaten bahsettiğim üzere çok farklı havası olan bir isim. yanına yükselen yıldız anna camp çok yakışmış. umarım gelecek bölümlerde daha işlevsel bir karakter olur. dizinin bariz aşık adayı, yaralı erkek danny rolüyle chris messina aynı sezon içinde üçüncü kere farklı bir rolle (damages- the newsroom) karşımıza çıkmış oluyor. beğeniyorum kendisini. çok iyi bir oyunculuğu olmasa da çok duru ve sade oynuyor. tip de müsait olunca... dizinin asıl keşfi ve genç kızların yüreklerini hoplatıp muhtemelen erkekler için de efsane olabilecek karakteri oynayan ed weeks. jeremy'den henüz bir joey ya da barney olmaz, ama geleceği parlak gözüküyor. üstelik ikisini de sollayacak bir görselliği var, "you look like you're photoshopped" demek istiyorum "crazy, stupid, love." filminden alıntı yaparak. en büyük eksisi ilk bölümde bill hader adlı antipatik isimle sinirlerimi zıplatmış olması. neyse ki hızlı bulduk, çabuk kaybettik.

    keşke adı ilk açıklandığı gibi "it's messy" kalsaydı, çok daha iyiydi. bu biraz soğuk duruyor, bir de ilk duyduğunda yeni bir reality programı başlıyormuş hissi yaratıyor. seyirci kaçırabilir... ama öyle ya da böyle, yeni sezonun şimdiden en ses getiren komedisi olduğu kesin. mükemmel değil, ama olmaması için hiçbir sebep yok. geçmişinde "the office" olan bir insana güvenmemem mümkün değil.
  • fox'un tam sezon onayı verdiği dizi.

    http://tvbythenumbers.zap2it.com/…on-orders/151994/
  • çok eğlenceli ve neden new girl ile bağdaştırıldığına anlam veremediğim bir komedi dizisi. evet komik ve başrolde bir kız var, hepsi bu.
    tam bir romantik komedi manyağı olan jinekolog mindy'nin çalıştığı klinikteki iş arkadaşları ve özel hayatı etrafında dönen bir hikaye. proje ise mindy'nın kendisi. klişe 30'unu geçmiş evde kalmış kız sendromunu, taş gibi bir abla yerine pek güzel sayılmayacak bir karakter üzerinden anlatıyor.
    izlenir, izleyin.
  • bu camiada henüz keşfedilmemiş olmasına son derece şaşırdığım, bence bu sezonun en iyi komedi dizisi. (bu sezon çıkan, yeni başlayan, neyse buna ne deniyor bilemedim). ister istemez girls ile karşılaştırdığım (ikisinin de yaratıcılarının aynı zamanda başrol oyuncusu olması, farklı demografik ve janrda oynamasına rağmen belirli bir yaş grubundaki newyorker kadınlarının üzerinden hareket etmesi, falan gibi nedenlerle...) tabi ki çok farklı ve ikisini de çok severek izliyorum ama mindy ve hannah çok farklı nihayetinde. mindy'yle özdeşim kurabilirsiniz, sevimli bulursunuz, hannah ise ben asla böyle bir şey yapmam dediğiniz ama aslında yapıp da belki de utandığınız, onun yerinde olmak istemeyeceğiniz bir karakter bana göre. konu the mindy project'ten girls mindy karşılaştırmasına döndü, neyse... bence birkaç bölüm izleyin, ısınırsanız bir daha bırakamayacaksınız, sevmezseniz de eh işte en fazla bir saatinize mal olur. ama bana göre buralar ileride entri dolacak...
  • kelen coleman hayranı olduğum için başladığım(evet buralarda kendisine hayran olan tek insanım) sonrasında çok da severek ilk sezonunu bitirdiğim dizi. zaten sevgili kelen ilk olarak 8. bölümde ve toplam olarak da çok az bir süre görünüyor.

    ilk bölümler biraz ısınmakta zorlansam da sonlara doğru bölümlerin nasıl aktığını anlayamadan bitirdiğimi fark ettim diziyi. özellikle chris messina'nın canlandırdığı dr. castellano'ya ilk başlarda hiç ısınamamıştım. bunda yakın zamanda the newsroom'da biraz itici bir rolde izlememizin de etkisi olabilir diye düşünüyorum. sonradan bildiğin sempatik bulmaya başladım herifi. castellano da en sempati duyduğum karakter oldu açık ara. ed weeks'in canlandırdığı dr. reed de başlarda biraz kadın avcısı bir karakter gibi gösterilip ufaktan bir barney stinson'a kayıyordu ama o yoldan dönüldü sanırım. kadınlarla durumu değişmedi ama ilişkileri hem düzgün bir biçimde yansıtıldı hem de karakter zorlama bir şekilde çok ön plana çıkarılmadı.

    son olarak mindy kaling mimikleriyle bile güldürüyor. bir de hemşire morgan rolünde ike barinholtz çok başarılı. 2. sezonu da zevkle izlenebilecek bir dizi.
  • mutluluk hormonu.
  • fox'un 3. sezon onayı verdiği dizi.

    http://tvbythenumbers.zap2it.com/…nine-nine/243062/
  • şampiyon komik olmasına rağmen sözlükte pek ilgi görmemiş dizi. ayrıca başrol karakteri "beyaz olmayan kadın" olan ilk prime time yapımıymış.
  • üçüncü sezon birinci bölümünün yayımlanmasının üzerinden iki gün geçmiş olmasına rağmen bu başlık altında hiç kimsenin bölüm finalinde chris messina'nın yaptığı ölümcül striptizden bahsetmemesi sayesinde bir kere daha emin oldum ki bu sözlükte hiç kadın yok.
hesabın var mı? giriş yap