• fred zinnemannın yönettiği sinema filmi. (bkz: #10973557)
  • high noon ve a man for all seasons gibi filmlerle bilinen avusturya'lı usta yönetmen fred zinnemann'ın 1950 yapımı filmdir. film mektepli oyuncu marlon brando'nun ilk filmidir. filmin hemen başında bile insan marlon brando'yu tanıyamaz, sanki o üniforma üstüne bir boy büyüktür.
  • müzik yapan "the men" grubu ise tek bir cümleyle özetlenebilir:

    -çılgınsın man!
  • (bkz: bataille)
  • avrupa turnesi kapsamında yunanistan'a kadar gelip, yurdumu es geçen gruplar kervanına katılmışlardır.

    (bkz: türkiyem türkiyem cennetim)
  • 2008 yılında brooklyn'de kurulmuş olan noise rock/post-hardcore/indie rock grubu.

    albümleri :

    1- immaculada (2010)
    2- leave home (2011)
    3- open your heart (2012)
  • i saw her face gibi hayvani bir parça kaydetmiş müzik grubu.
  • marlon brando'nun bir 2. dünya savaşı gazisini canlandırdığı 1950 tarihli ilk filmi.

    metod oyunculuğu denen olayı dünyaya tanıtan adam olarak brando'nun belden aşağısı felçli bir adamı canlandırdığı ilk filmi için bir askeri hastane yatağında 1 ay geçirdiğini belirtmek gerekir.

    dönemin "insanüstü karizmatik sex sembolü" olarak patlayan brando'nun ilk işinin cheesy bir aşk filminde esas oğlan yerine böylesi klas bir rol olduğu gerçeği bir yana dünya üzerinde 25-26 yaşlarındaki brando'nun bu filmde bu yaşında kestiği role yaklaşabilecek bir oyuncu olamayacağı kanısındayım.
  • marlon brando'nun ilk filmi. elia kazan'ın actor studio'sundan mezun olur olmaz oynadığı filim. stanley kramer yapımcılığı üstlenmiş. avusturyalı yönetmen fred zinnemann (ki çok iyi bir yönetmendir) yönetmiş. gazileri konu ediniyor film. filmin neredeyse tamamı hastanede geçip sakat kalmış gazilerin iyileşme süreçlerine, birbirleriyle ilişkilerine odaklanılıyor. tabii merkezde brando'nun oynadığı, sakatlığını doğal olarak kabullenemeyen gazi yer alıyor. filmde onun ve nişanlısının ilişkisine de yer veriliyor. fena bir film değil ama açıkçası zinnemann'ın en iyilerine dahil edemem. melodram tarafı, yani gazilerin sevdikleri kadınlarla ilişkileri son derece bilindik. ama filmin "bilindik" olmasının nedeni aradan geçen 70 yılda (yetmiş) bu hikayelerin sıkça işlenmiş olması. dönemine göre yargılamak gerek. dönemi düşünüyorum da o dönemden sakat gazilere odaklanan fazla film hatırlamıyorum. aklıma william wyler'ın şaheseri the best of our lives geliyor sadece. dolayısıyla çekildiği dönemin farklı yapımlarından olabilir (tüm filmin hastanede geçmesi, merkezde sakat gazilerin olması vs). filmden pek etkilenemedim ama marlon brando iyiydi. yukarıda da yazılmış; mezun olur olmaz rom-kom'larda oynamak yerine zor bir rolü üstlendi. filmin 2. başrolü teresa wright'ı da es geçmeyeyim, dönemin underrated aktrislerinden kanımca, kendisini o klişe tek boyutlu sevecen eş rolüne rağmen izlemek keyifliydi.
hesabın var mı? giriş yap