• anne hathaway, ben affleck, willem dafoe'nun da kadrosunda yer aldığı proje. uyarlamayı dee rees yönetecek.
  • 21 şubat'ta netflix'e gelecek olan, joan didion’ın aynı adlı romanından uyarlanan film.

    fragman
  • film iran-kontra skandalı nedeniyle hayatı tehlikeye giren gazeteci elena mcmahon’un hayatını anlatıyor. elena’nın ((anne hathaway) babası (willem dafoe) için üstlendiği bir görev sırasında kendisini hiç beklemediği olayların ortasında bulmasını ve kendi yazdığı haberin öznesi hâline gelmesini izleyecekmişiz.

    kaynak
  • tam bir 'oscar projesi' gibi duruyordu uzaktan. mudbound filmiyle senaryo dalında oscar'a aday gösterilmiş, umut vaat eden yönetmen dee rees yazıp yönetecek, anne hathaway başrolde rol alacak. ona willem dafoe ve ben affleck eşlik edecek. ama evdeki hesap çarşıda tutmamış. sundance'deki gösteriminden sonra filme dair tek olumlu eleştiri göremedim, herkes filmi gömdükçe gömüyordu. zaten bunca olumsuz eleştiriden sonra netflix de filmi tanıtmaya gerek duymamış. misal anne hathaway program program gezip filmini tanıtmıyor galiba, youtube kanallarında da filmle ilgili söyleşiler yok. herkes filme çekilmemiş muamelesi yapıyor. filme dair en önemli eleştiri, rees'in bu materyalle ne yapacağını bilememesi olmuş. çoğu eleştiride hem rees'in materyal (kitap) için, hem de hathaway'in rol için uygun olmadıkları belirtilmiş. zaten izleyecek tonla film dururken bunca olumsuz eleştiriden sonra filmi izlemekten vazgeçtim doğrusu.
    o değil de ne olacak bu hathaway'in kariyeri? 2014 yapımı interstellar'dan beri gündemde yer edemeyen projelerde oynayıp duruyor. özellikle son filmleri birbirinden kötü: serenity, hustler, the last thing he wanted, alice 2, ocean's eight vs. belki oynadığı tek ortalama film dark waters oldu, ama bunda da son derece klişe bir karakteri oynadı. gelecek projeleri de pek iyi durmuyor: yıllardır iyi film yapamayan robert zemeckis'in sıradaki vasatı the witches'da oynamış, susam sokağı filminde oynamaya hazırlanıyormuş. velhasıl 40'ına bile gelmeden birbirinden kötü işlerde rol alır oldu hathaway.
  • izledik. anlamadık. anlayan olursa anlatsın diye not düşelim dedik. düştük.

    filmle ilgili bir tanım yapayım; neden çekildiği anlaşılamayan filmlerden biri.

    anne bile filmi izlenir kılamamış keza hep bir şeyler eksik mesela memesinin teki.
  • anne hathaway'i kaybetmişiz, başımız sağ olsun. kendisine saygısı olan bir aktörün böyle bir filmde oynamaması gerekirdi. yıllardır kocaman gözlerine vurulduğum, kocaman gülen kadın bu filmle hayata daha da küsmeme sebep oldu.

    ben affleck abimiz the accountant ile büyük saygımı kazanmıştı, kredisi bitmiştir artık. tosun batman'im benim.

    willem dafoe için bir eyyorlamam yok çünkü filmde göründüğü birkaç sahne var ama ona da rahatlıkla toprak atabilirsiniz.

    bu üçü artık rahatlıkla kadrolu talk show konuğu veya ayaklı netflix reklamı olabilirler. filmden bir halt anlamadım. algı seviyemi kontrol ettim. ışığa ve ısıya tepki veriyordum yani vasat bir filmi anlayabilecek durumdaydım. yine anlamadım. çok pis vakit çalan bir film.
  • zerre heycan ve gerilim yaratamayan,çok ciddi meselelere giriyormuş gibi yapıp aslında hiçbir şey anlatamayan,oradan oraya amaçsızca savrulan,tutarsız ve boş.yani bu senaryoya bakıp nasıl hadi bunu yapalım,çekelim denilmiş anlamak mümkün değil gerçekten.herşey kötü kurulmuş.kariyeri tükenmekte olan anne hathaway böyle bir iş için kendini yok yere zorlamış.

    ben affleck bu filmde ne aradığını kendi de bilmiyor gibi.willem dafoe ise senaryo ile çok da ilgilenmemiş ne yapması isteniyorsa kamera karşısına geçip onu yapmış görünüyor.

    1/5 (baya baya kötü)
  • filmin en ilginç yanı oyuncuların da filmden bir şey anlamamış olduğunu hissedebiliyor oluşunuz. söz konusu şapşallığın derecesini merak edenler için kesinlikle tavsiye ederim.

    uyarı. diyologlardaki kopukluklar türkçe çeviriden kaynaklanmamaktadır.
  • yarısına bile gelmeden kapattım, vaktinize yazık hiç bulaşmayın.
  • saçma sapan bir film. hiçbir şey anlamadım filmden.
hesabın var mı? giriş yap