• fallout 2nin pislik yuvası. köle ticareti ve uyuşturucunun dört döndüğü yer.
  • londra'da bulunan, millwall takiminin maclarini oynadigi 20,000 ki$ilik futbol stadyumu.
  • rebecca'nın para istediği görevde fred'i hemen becky's'in altındaki binanın içindeki addictlere tek tek tıklayarak bulabilirsiniz. paranın yarısını ödemeyi kabul ederseniz birkaç ay sonra tekrar fred'e döndüğünüzde zengin olduğunu ve size de büyük ganimetler vereceğini göreceksiniz.
  • oyunda donen en büyük paraları kole ticareti yaparak kazanabileceğiniz fallout 2 şehri.ancak sulik bu duruma pek sıcak bakmamakta ve çekicini beyninize indirmektedir.
  • 2013 yapımı found footage filmi.

    esasen daha önce v/h/s filmindeki sekanslardan birinde ve kısmen de olsa paranormal activity 4 filminde işlenmiş bir fikirden yola çıkılarak baştan sona webcam ile çekilmiş bir film var karşımızda. bu fikri v/h/s gibi birbirinden farklı 15 dakikalık hikayelerden oluşan bir filmde başarıyla işlemek çok zor değil belki, fakat filmin 80 dakikalık süresi tamamen webcam çekimi bir hikaye için uzun denebilir. buna rağmen kurgusal anlamda epey başarılı bulduğumu söyleyebilirim, izlerken sahne geçişlerinde boşluk oluşmuyor ve konu bütünlüğü finale kadar kaybolmuyor. bilgisayar hackleme gibi basit bir çözüm ile sonuca gidilmiş olması bazılarını rahatsız edecektir şüphesiz, ancak ben başarılı olduğu kanaatindeyim.

    teknolojinin günümüzde vardığı nokta ile özel yaşantılarımızın sınırlarının diğerlerininki içine alacak şekilde genişlemesi ve bunun varabileceği ürkütücü sonuçlar, kısmen gerçeküstü bir şekilde işlenmiş filmde. gerçeküstü ifadesinden kastım, filmin doğaüstü herhangi bir etmen içermemekle birlikte gerçekleşme olasılığı epey düşük (fakat yine de gerçekleşebilir) bir hikaye anlatması. yer yer "yok artık" dedirten sahneler içermekle birlikte, son ana kadar gerçekçiliğinden bir şey kaybetmiyor ve ne olup bittiğine dair tahmin yürütmekten vazgeçirmiyor.

    --- spoiler ---

    katilin erkek arkadaş olduğunu tahmin ettim, kaçırıldı. hacker arkadaşı olduğunu tahmin ettim, birden fazla katil olduğu ortaya çıktı. scream vari bir twist ile ikisi birden olduğunu tahmin ettim, ikisi de filmin sonunu göremedi. nihayetinde aynı maskeden takan iki ve üstü sayıda insan olduğu ortaya çıkınca bir tür cult muhabbeti söz konusu sandım, en sonunda olay snuff filmlere bağlandı. son sahne ise, yüksek ihtimal toplumca örnek insan olarak görülen ve gösterilen bir vatandaşın, bir aile babasının mevzubahis snuff görüntüleri izlemek için çoluğunun çocuğunun rızkını internet sitelerine yedirmesini, film boyunca ilk kez webcam formatı dışına çıkıp göstererek vurucu bir final izletti.

    belki gerçekte böyle olaylar yaşanmıyor, belki bu şekilde insanları kaçırıp öldüren ve görüntülerini internet üzerinden satan organizasyonlar mevcut değil, fakat olsa izlemek için para verecek insanlar varlar ve aramızdalar. filme dair en korkutucu husus da bu aslında.

    --- spoiler ---

    velhasıl, found footage türünün izlediğim en başarılı örneklerinden the den.
  • insanoğlu gerçekten fena sadist. bu filmi düşünen var, çeken var, izleyip bana öneren var. düşün ibnelikler nasıl üstüste geliyor. benim film kategorilendirme hakkında şöyle bir sistemim vardır. bir filmi anneme önerebileceksem o film aile filmidir, romantik komedidir. biradere önerebileceksem o film bilim kurgudur, maceradır. babama önerirsem berezilya filmidir. bir film hakkında sözlüğe gelip yönetmenine küfrediyrsam o film ya kötüdür ya gerilimdir, sadizmdir. işte bu film ikinci tip oluyor. saw serisi sevenler için kaçırmamaları gereken bir sinema şöleni.
  • az önce izlemiş olduğum film.
    bana biraz hostel ile öldür.com filmlerinin karışımı gibi geldi ama kesinlikle gerilim yönünden izlenilecek bir film.

    aklımdaki tek soru, blair cadısı ve paranormal activity ile dallanıp budaklanan zevksizlik abidesi, göz yorucu ve netlikten yoksun görüntülerle kurgulanmış amatör kamera çekimli filmlerin yerini the den ve unfriended gibi bilgisayar kamerası çekimli filmler mi alıyor?

    yani biz mekanın ve insanların tamamını görebileceğimiz, kameranın sabit kaldığı, net çekim açılı filmler izleyemeyecek miyiz artık?

    not: bilgisayar kamerasıyla çekilmiş tarz filmleri amatör kamera çekimi görüntülü filmlere tercih ederim, o ayrı.
  • (bkz: milwall football club)'a ve milwall taraftarlarına ev sahipliği yapan stadyum. güney londra'dadır. klasik bir ingiliz stadyumudur.dikdörtgen şeklindedir ve her tribün arasında boşluk vardır.

    bulunduğu bölge londra'nın gitmek istemeyeceğiniz bölgeleri arasındadır. zaten stada yaklaştığınızı hissetmemeniz mümkün değildir. bir anda o kozmopolit şehir londra'nın çoğulcu ve demokratik havası kaybolur, aksan ağırlaşır, saç rengi gittikçe sarılaşır, ten rengi gittikçe açılır...

    ve o dayanılmaz aksan ve kibir vardır. stadyumun altındaki milwall store'a gittiğinizde orda çalışan saf ingiliz ve büyük ihtimalle saf ingiliz olduğuyla gurur duyan 18'lik çalışan kızlar dahi size "senin burada ne işin var, sen milwall taraftarı olamazsın" bakışı atarlar.

    her şeye rağmen stadın ve çevresinin o kapalı, tehlikeli bölgelere özgü ayrı bir çekiciliği olduğunu inkar edemem. tehlikeli dediysek, stadın 1-2 cadde sonrası south quay idare eder bir bölge. ayrıca merkezi sayılabilecek bermondsey'e de yakın olduğunu belirtmek gerek, londra bu anlamda küçük ve çok izole bölgeler yok.
  • sıradan denilebilecek ama izlenebilir düzeyde bir korku-gerilim filmi. unfriended filmi bundan daha sonra çekilmiş, ikisi de pc başında geçiyor. ancak unfriended filminden bir seviye daha kaliteli diyebilirim.
  • son zamanlarda ornegini cok gordugumuz found footage turunde, kendine has yanlarini one cikarabilmis, 80 dakkalik guzel kurgulu izlenebilir bir gerilim filmi.

    ozellikle dogaustu fenomenleri islememesi sebebiyle finalinin arkasinda zorlama aciklamalar veya aciklanamayan sorular birakmadan biten, heyecanla izlenen underrated bir yapim. puanim 7/10. tavsiye ederim.
hesabın var mı? giriş yap