• glen cook'un fantastik edebiyat serisi.

    black company* adli bir parali asker bolugunun maceralari. henuz seriyi bitirmedim, ilk 3lemeyi ve kronolojik olarak 1. ve 2. kitaplar arasina dusen, basim olarak ilk kitaplardan cok cok sonra cikmis port of shadows'u okudum, okudugum kadariyla yazayim.

    simdiye kadar belli basli fantastik kurgu serilerinin cogunu okudum, lord of the rings, malazan, wheel of time, riftwar ve devam kitaplari, bir suru yan kitabiyla birlikte dragonlance, hickman weiss'in diger serileri olan dark sword, deathgate cycle, 150 kusur kitabini okudugum forgotten realms, david eddings'in tum kulliyati, shannara falan. yeni yazilmakta olan serilere henuz eski buyuk serileri tam tamamlayamadigim icin pek bulasmisligim yok.

    kara kumpanya da eski sayilabilecek bir seri, ilk kitap 1984'te cikmis. okudugum diger serilerden farkli olarak, kara kumpanya'ya kotu tarafin maceralarini okuyarak basliyoruz. bu yuzden ilgi cekici ve orijinal. gerci tabi ki saf kotuyu yazmiyor glen cook. oylesi bir yazim ve konu okuyucuyu sogutabilir. kara kumpanya "kotu taraf" tarafindan kiralaniyor ama kiralik oldugu icin saf kotu degiller. kotu tarafin kendi ordusu asil kotuyken, canavarken, kara kumpanya belirli kurallari takip etmekte olan, onur ve seref sahibi, kotu tarafa hizmet ediyor olsa da aslinda kotu olmayan bir birlik. ve sonralarinda goruyoruz ki, serinin ana mesajlarindan biri bu, ne kotu taraf tam kotu, ne iyi taraf tam iyi. herkes gri bir tonda ve bakanin perspektifine gore iyi ve kotu kolaylikla yer degistirebilir bir durumda.

    ayrica konu askeri birligin yasadiklari uzerinden ilerlese de, kitap birligin subaylarindan olan doktorun 1. agzindan yazildigi icin cok bir askeri aksiyon gorulmuyor. genelde askeri operasyonlar "birlik gitti ortaligin amina koydu geldi, iki kisi yarali, onlari da diktim toparladim, hayat devam ediyor" basitliginde geciyor. arada daha detayli catismalar elbette var ama hic bir zaman vahsetin icine tam girmiyoruz, hep bir gerceklesen vahset golgesi hissetiriliyor ancak tam ve acik olarak ortaya konmuyor. genelde subaylardan ve birligin 3 buyucusunden olusan bir grup ve kotu tarafin buyuculerinin girip ciktigi karakterler ile konu devam ediyor.

    ozellikle ilk kitap ana kotu karakter ve yardimcilari olan dehsetengiz buyuculer ile cok ilgi cekici. efsanevi guclere sahip, adlari bile herkesin dizlerini titreten karakterlerin yarattigi korku ve dehsete bagli karizma karsinda normal insanlarin zayifligi bence guzel aktarilmis, okumasi keyif veriyor. 2. kitap bence biraz sikici ancak kotu tarafi aklama burada temele oturuyor, sonrasinda 3. kitap ise ilk serinin finaline heyecanli bir son getirmeyi beceriyor.

    ben bir hata yaparak 1 ve 2. kitaplar arasina yerlesen, sonradan yazilmis port of shadows'u 1 ve 2 arasinda okudum. ilk 3lemenin konu butunlugune negatif bir etkisi var port of shadows'un. kendi icerisinde eglenceli ve okumasi zevkli bir kitap ama orijinal kitaplarin 1984-2000 arasinda tamamlanmis oldugu dusunuldugunde, port of shadows'un 2018 yilinda seri hayranlari icin 1 kitaplik bir eglence, bir hatirlatma, nostalji amaciyla yazildigi cok belli oluyor. benim yaptigim hatayi yapmayin, port of shadowsu ana kitaplari bitirdikten sonra okuyun.

    ozellikle ilk kitabi her fantastik kurgu severin okumasini tavsiye ederim. sonrasindaki kitaplari zaten merak etmenizi saglayacaktir ilk kitap ama bu kitabin ilk 3lemenin en iyisi oldugunu belirtmem lazim. digerlerinde spoiler vermek istemedigim icin yazamiyorum ama konu ilgilincligini, yukarida satir aralarinda belirttigim bazi bakis acilari nedeniyle, biraz kaybediyor.

    tum seriyi bitirdigimde, gerek gorursem bir edit atarim. bunca yillik sozlukte bu seriyle ilgili bir sey yazilmamis olmasinin eksiligini, ilk 3leme sonunda serinin bana dusundurduklerini yazarak daha da gec kalmadan gidereyim de kutsal bilgi kaynagimiz biraz daha dolu dolu olsun istedim.

    seri sonu editi: books of the south'u pek oneremiyorum. setting olarak hindistan'a gidiyor seri ve o kulturle pek sevismeyen biri olarak hem setting hem de konunun cok uzunca sundurulmesi benim canimi sikti. surukleyici ve eglenceli bir okuma degildi. ozellikle son kitapta, kitaplar boyunca aralarinda husumet yukseltilen karakterler karsi karsiya getirilip hesaplastirilmadan cok kisa surede ve hic tatmin yaratmayan sekillerde sonlarini buluyorlar, bazi cok onemli karakterler de bu sekilde bir oldu bitti icerisinde nihayete erdiriliyorlar. yani gidip 6 kitap boyunca 2 ileri 1 geri ayak suruyerek ilerleyip sonra birden bire 50 sayfa icerisinde "e hadi amk kapatiyoruz artik seriyi" diye hepsini birden baglayivermek yerine, bu hesaplasmalari kitaplara dagitilip daha homojen bir hikaye ilerlemesi yaratilabilirmis.

    bence ilk kitabi okuyup birakmak en iyisi. ilk kitap 9/10, books of the north'u topluca notlarsak 7/10, serinin tamami ise books of the south'un akmamasi nedeniyle anca 5/10 ediyor ne yazik ki.
hesabın var mı? giriş yap