• jorge amado kitabı. bahia halkını, brezilya'nın aydın tabakası ile taşşak geçe geçe bir güzel anlatmıştır büyük yazar.
  • "bu futbolcular, bu mankenler nasil yetisiyor bu ulkeden yahu? o ne danstir, bu ne kivrakliktir?" gibi sorularin cevaplarini, anlattigi nefis oykuler esliginde veren muhtesem bir guney amerika romanidir.
    (bkz: samba)
    (bkz: capoeira)
    (bkz: ronaldinho)
    (bkz: gisele bundchen)
  • afro-brezilya kültürü,samba ve bahia.amado nun mucizeler dükkanı'nda.
  • brezilya'da hor görülen melezlerin; kendilerini, kültürlerini, dinlerini kabul ettirme savaşlarını anlatan, hem de çok güzel anlatan kitap. "hiçbir ırk yüzde yüz saf değildir." diye bas bas bağıran başkahramanımız pedro arkanjo'nun, kafatasçı sözde aydınlarla nasıl dalga geçtiğini okurken, yazdığı kitaplar ve fikirleri sayesinde odacılık yaptığı üniversitede nasıl profesörlerden bile daha çok sevildiğini ve sayıldığını okurken, zevkten dört köşe oldum. halkla, hatta halkın en alt kesimiyle iç içe, en yakın arkadaşının (bu arkadaş mucivezi olayları resmederek hayatını kazanan çok yetenekli bir ressam) mucizeler dükkanı adını verdiği atölyesinde, kitaplarını basabilmek için yıllarca uğraşan, bahia'yı ve kültürünü anlatmak için çırpınan gerçek bir kahramanın, pedro arkanjo'nun öyküsü okunmaya kesinlikle değer.

    can yayınları'ndan büyülü gerçekçilik serisine eklenen bir başka klasik.
  • can yayınları'nın mucizeler dükkanı (2008) adıyla yayınladığı, sevgi tamgüç çevirisi bir roman. konu edindiği pedro arkanjo kişiliği gibi mucizeler dükkanı da bir tür sosyoloji ve antropoloji çalışmasını andırıyor.

    tenda dos milagres romanına (dipnotlarına) göre bir kandomble dininin bir orişa listesi oluşturulacak olursa; o. eşu (exu, eshu), o. eua, o. ibeji, o. logunede, o. nana, o. ogun, o. omulu, o. roko (iroko, loko, katende), o. ossain, o. oşala (oxala, oshala), o. oşossi (oxossi, oshosi), o. oşumare (oxumare, oshumare), o. oşun (oxun, oshun), o. şango (xango, shango), o. yansan, o. yemanja sayılabilir.

    "sadece kerhanede topladıklarım yeter dostum, sen hayal bile edemezsin. görüyorsun bir filozof için hayat kadınının evinden daha iyi yaşanacak yer var mı?"

    [binbaşı ester'e seslendi, onun açıkta duran memelerini görmemek için kafasını çevirdi, çünkü şimdi zamanı değildi - ama bu iş için yasaklanmış zaman var mıdır arkanjo? sen "hayır." derdin, "ne zaman olursa olsun bedeni sevindirmek iyidir."]

    "yalnızca bir şiirde ana mercedes'ten "subilatorio" sözcüğünü korudum; benim bilmediğim dahice bir sözcüktü; makat anlamına geliyordu."

    "daha bir yıl önce zencilerin ve melezlerin şarkısını söyleyenler ancak beş kişiydi, bu şarkılar o güne dek makumba'ların gizliliğinde yaşamıştı, sambaysa sokaklardaki herkesin malı olmuştu.

    herkes öylesine seviyordu ki zencilerin bu ezgisini, samba-re-roda'yı, dansı, davulların ritmini, afoşe'lerin büyüsünü, onları yasaklamaktan başka ne yapılabilirdi?"

    "kıskançlık ve kendini beğenmişliğin en değerli entelektüellerimizin çevresini kuşattığını acıyla gözlemliyor ve doğruluyorum; sonuçlarını kendi üzerimde duyduğum bu hüzün dolu gerçeği saklamak olanaksız."

    "profesör nilo argolo, siz engizisyon'dan çıkıp bahia tıp fakültesi'ne gelmiş savonarola'nın ta kendisisiniz!"

    "o güne değin yaşamı pastorallerle, samba danslarıyla, afoşe'lerle ve kapuera'larla, kandomble'nin şenlikleriyle, sohbetlerle, olayları dinlemek ve anlatmakla ve çapkınlıklarıyla özetlenebilirdi." `

    "kirsi güzel bir yazıyla kısa ve anlamlı, zamanın ve denizin mesafesini yok eden portekizce sözcükler yazmıştı: amor, saudade bahia."

    "daha ne isterim madam, bugün kutsal bir gün, çarşamba, şango'nun günü ve ben ojouba'yım, gözlerim kocaman açılmış her şeyi görmek, her şeyi bilmek için, daha çok yoksulları, ama gerekli olduğu zaman varsılları da."

    "(...) konuyu yarışmacı seçecekti: kapuera, kandomble, şareu ağı ile balık avlamak, samba de roda, afoşe'ler, pastoraller, gemicilerin tören alayı, yemanja'ya sunulanlar, lucas de feira'nın en başta bilinmesi gereken yanları, kapuera'cı besuoro, ressam carybe, bonfin azizimiz ve kilisemizin geleneksel yıkanma seremonisi, conceiçao da praia ya da santa barbara festa'ları olabilirdi."

    "bu bir eşu, tanrı beni korusun, yalnızca şeytanın soyundan gelenler ebeyi beklemeden doğarlar. kendinden söz ettirecek ve ünlü olacak bu çocuk."

    "sayfaları düzenlemek için yazı karakterlerini topladıkları masanın üzerinde, şimdi bir alay lezzetli ve değişik yiyecek vardı: soslar, kızartmalar, şinşin'ler, abara'lar, acaraje'ler, vatapa, caruru, yaprak efo'su. birçok dost ve usta el hindistancevizini ve palmiye yağını karıştırmış, tuzu, karabiberi, zencefili ölçmüştü. şafakta, farklı kökenli çeşitli terreiro'larda oğlaklar, kuzular, horozlar, kaplumbağalar, beç tavukları adanmıştı."

    "üstat pedro, onaylamak gerekir ki hepsi de çok ilkel, batıl inançlı bir yadsınlık, fetişizm, pagan uygarlığın ilk aşamasına ilişkin."

    "çünkü maddenin dışında hiçbir şeyin var olmadığını sizin bildiğiniz gibi ben de biliyorum, ama buna karşın zaman zaman korkunun benliğimi kapladığını ve beni allak bullak ettiğini de biliyorum. bilgim beni kısıtlamıyor profesör."

    (ilk giri tarihi: 6.10.2018)

    (bkz: büyü dükkanı)
    (bkz: cucumbi)
    (bkz: atabaque)
    (bkz: berimbau), capoeira
    (bkz: jogo do bicho)
    (bkz: caboclos)
    (bkz: miracolo a milano)
hesabın var mı? giriş yap