• imkanlarinin kisitliligi nedeni ile hayati elindekilerle sinirli olmak anlamini tasiyan bir deyim.
  • aynı zamanda, zamane gençlere savurgan olmamasını öğütleyen anne sözü.*
  • tabak arayamayacak kadar aç olmak da böyle bi sonuca yol açabilir pekala.
  • yemek yaparken lezzet/tuz testi yaparken yapılan olay...kimi zaman tabağa gerek kalmadan tencereden yemek ile sonuçlanabilir...
  • aç insanın yemek pişirmesi halinde karşılaşılması muhtemel durum. "ay tuzu az mı olmuş" ya da "biraz daha yağ koysam mı" derken tencere yarılanır, karın doyar.
  • yeni taşınılan evde mutfak malzemelerinin bulunamaması hali...
  • bunu yapan kişi saklama kabı kullanmaz, büyük tencereden artan yemeği daha küçük tencerelerde muhafaza etmez. handiyse bomboş olan tencereyi buzdolabı içerisinde hatırı sayılır bir yüzeyi kaplayacak şekilde tutmayı görev bilir. bu adamın lugatında saklama kabı yoktur. varsa da şayet, "saklamasana ulan şu kabı" tonlamasıyla, olumsuz emir kipi şeklinde vardır. bu konudaki bilcümle mevzuata, tamim ve kararnameye kesin bir şekilde riayet eder.

    bunu yapan adam bekar ve hiç çocuk sahibidir.
  • kendi imkanları ile kıt kanaat geçinmek, elde olanıyla yetinmek anlamındaki deyim.
  • bana parasızlıktan çok özgürlüğü çağrıştıran deyim. genelde pişirdiğim kabın içinden yediğim için sanırım.
hesabın var mı? giriş yap