tenasüp
-
bir siirde kelimelerin anlamca birbirine uygun kullanilmasina tenasup denir.
-
eski dilde oranti.
-
(bkz: mütenasip)
-
tenasulle karıştırılmaması gerekli sözcük
-
-
aralarında anlam bakımından çeşitli ilgiler bulunan en az iki sözcüğü, kavram, terim ya da deyimi bir mısra/beyit/dörtlük/cümlede bir araya getirme sanatıdır. karşıtlık ilgisi olmamalıdır.
örneğin:
bir gemi yanaştı samsun'a sabaha karşı
selam durdu kayığı, çaparı, takası (bkz: kayık)
selam durdu tayfası
evet burada denizle* ilgili birkaç terim bir arada kullanılmıştır. evet tenasüp vardır.
(bkz: uygunluk) -
lise hayatim boyunca anlamadigim, anlamayi beceremedigim, anlayanlara, catir catir bulanlara giptayla baktigim ve nihayet usenmeyip sozluge bakinca biraz cakozladigim hede.
-
en bilinen örneği gül ile bülbül ikilisidir.
-
bu orantı konusu anatomik bakımdan bir milli sorun olarak addedilir, addedilmiştir bizde. biz niçin böyle çirkinizdir, böyle eciş bücüş?.. sahiden öyle miyizdir, yoksa bir aşağılık kompleksi mi devrededir?
falih rıfkı atay, bir vesileyle sözü selim sırrı tarcan'a getirdiği yazısında der ki mesela;
"tenasüp davasını sokakta kazanalım. eciş bücüş bir sürü kadın erkek, bohça gibi karınlar, yağdanlık gibi gerdanlar, paytak bacaklar, soluk yüzler... bir de paris sokağını, berlin bulvarını, stokholm caddesini göz önüne getiriniz. selim sırrı, yirmi senedir cüce uzatmağa, kambur yassılamağa çalışıyor." -
"titrerdi o bûsenle açan gonca gülünce."
faruk nafiz çamlıbel'den.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap