• hakiki olmayan tosun paşa'nın rüyasında ''şaban şaban'' diye kişnemişliği vardır.
  • iletişimin çok yavaş olduğu bir dönemde yapmış olduğu plan dahicedir.

    planını gerçekleştirmek için kafasındaki niteliklere sahip birini bulabilmiş olsa idi, gerçek açığa çıkana kadarki süreçte hem bir prestij unsuruna dönüşen yeşil vadi'yi hem de daver bey'in güzel kızını elde etmiş olacak idi. (not: bu kadarını planlamış bir beyin gerçek açığa çıktıktan sonra hakikî tosun paşa'nın gazabına maruz kalmamak için de bir plan yapmıştır diye düşünüyorum.)

    en büyük şanssızlığı ise bu kritik plan için güvenebileceği ve kimsenin tanımadığı tek kişinin evin uşağı şaban olmasıdır.

    şaban yüzünden bocalamaların çorap söküğü gibi geldiği dahiyane planı, seferoğlu sıtkı'nın çuvaldan çıkması fiyaskosu ile sonuçlanmıştır.

    (bkz: ulan bizim çuvalda seferoğlu sıtkı'nın ne işi var)
  • planında şaban'ı kullanmasının nedeni zeki bir adam olmaması değil, bundan başka çaresinin olmamasıdır.

    kafası çok çalışmasa da, tellioğlu ailesine sadık biridir şaban. lütfü böyle önemli bir planda sadakati zekadan üstün tutmuştur ve bu nedenle planında mecburen şaban'ı kullanmıştır.

    gerçi lütfü ilerleyen zamanda sadakati zekadan üstün tutmanın yanlış bir seçim olduğunu anlamış ancak iş işten geçmiştir. zira, öncesinde her ne kadar sadık bir uşak olsa da, her kafası az çalışan ve eline güç geçen insan gibi şaban da kısa süre içerisinde güç zehirlenmesi yaşamıştır. sadakat mevhumunu bir kenara atmış ve lütfü'nün evlenme niyetinde olduğu kıza göz dikmiştir.

    bu kadar ihanetinin ardından şaban'ı tekrar uşak olarak ailenin yanına alması ise lütfü'nün anlam verilemeyen bir tutumdur.
  • makyevelist bir bakış açısına sahiptir. bir de ben dedikoduyu sevmem ama gözü dışardadır.
hesabın var mı? giriş yap