taylor swift

• kendisini sevmiyorum ama apple music olayında ses çıkarmasaydı, su an hiçbir sarkici/besteci/prodüktör apple music'in deneme sürecinde telif hakkını alamıyor olacaktı. tek basına koca bir sektörün hakkını savundu ve aldı. buna paragozluk deseniz de yaptıgı doğruydu.
• taylor'ın shake it off ile pop kraliçeliğine soyunmasının ardından ikinci hamlesi merak ediliyordu, kendisi de sosyal medya hesaplarını temizleyerek, şarkısında "eski taylor öldü" diyerek bu merakı iyi yönetti.
  ancak en azından instagram izlenme sayılarına bakarsak (teaser videoları sırasıyla 8, 6, 5 milyon), devasa bir "merak" göremiyoruz.
  ancak herkes konuşuyor. hangi haber/eğlence sitesini açsanız karşınıza taylor çıkıyor ve artık bu pr bombardımanından çok sıkıldım. bu denli tanıtımın çok ters tepebileceğini, son yılların en büyük fiyaskosu artpop'ta görmüştük. (bkz: #63061811)
  
  taylor ise daha şimdiden albümünün özel target sürümlerini duyurdu, turnesinin biletlerini "verified fan" ile satacağını açıkladı.
  olay şu ki, target özel sürümü iki ayrı dergi ile geliyor, yani iki dergiye aynı anda sahip olmanızı sağlayan üçüncü bir "exclusive deluxe diamond premium" baskı yok. yani die-hard fansanız iki dergiyi de sike sike alacaksınız; böylece taylor 1 yerine 2 albüm satmış olacak. falan filan. bunlar da pazarlamadır filan, ok'iz.
  
  look what you made me do ise amerika çapında bir "olay"a dönüştü(rüldü) bile, çünkü herkes despacito'nun billboard hot 100'da 16. haftasını yaşayıp yaşamayacağını merak ediyor. bu denli önemli bir listede "yabancı" bir şarkının rekora ortak olma ve daha kötüsü 17 haftayla rekorun yeni sahibi olma ihtimali, milliyetçi bir reaksiyona dönüşeli çok oluyor. bu sebeple taylor'ın şarkısı tüm sikkoluğuna rağmen tüm radyolarda, orada burada çalınacak.
  taylor'ın da satışın yanı sıra önceden pek sıcak bakmadığı streaming servislerini kullanması filan, billboard hot 100 birinciliği için.
  
  ama ben çok sıkıldım artık. koskoca 2017'nin shape of you, despacito ve look what you made me do garabetleriyle hatırlanacak olması artık beni üzüyor. make billboard hot 100 great again demek istiyorum.
• bir de uyguladığı "kavga et, hakkında şarkı yap, hakkında konuştur, youtube'da milyar kez izlen" taktiğinin her zaman işe yaramayacağını umarım bu şarkı ve albümle görür.
  
  metropol müziği olan pop yollarının öyle taşranın "country" yolları kadar pürüzsüz olmadığını, gül bahçesi vadetmediğini, hele ki kadınsan madonna da, britney spears da, katy perry de, lady gaga da, christina aguilera da, rihanna da olsan kariyerinin bir noktasında mutlaka tökezlediğini bizden daha iyi biliyordur. belki de sıra sendedir, kim bilir?
  (buraya yılan emojisi gelecek.)
• toplanın feci gıybet var!
  
  1989 turnesinde 150 dolardan sattığı aynı konumdaki bir bileti, şimdiki reputation turnesinde yaklaşık 500 dolara satıyormuş.
  haliyle turnesindeki hiçbir konserin biletleri tükenmemiş. dakikalar içinde tükenen 1989 turnesiyle karşılaştırıldığında bu turne için "sales so far have been a mega disappointment," diye yorum yapmış biri new york post'a.
  
  bu (taylor yani), ayrıca, bilet alırken ön sıralara geçmek isteyenler için "boost"lar satmış: bunlar da 50 dolarlık tişörtlü paket ile 60 dolarlık yılan yüzüklü paketmiş. ancak bunu, müzik blogger'ı bob lefsetz, daha iyi koltukları garantilemek yerine (sırada öne geçmek gibi) "teorik" faydalar sunduğu için sahtekarlık olarak nitelemiş.
  (ağır konuşmuşsun bob.)
  
  ön satış ile ilgili bir twitter kullanıcısı da "genel satışa çıkan koltuklar daha iyiyken ön satış kodunu alarak zamanımı harcadım" demiş.
  (mantıklı.)
  
  bir diğeri "100s section'daki reputation biletlerinin tanesi geçen hafta ön satışta 446 dolar iken şimdi 267 dolar olmasının özel bir sebebi var mı?" diye sormuş.
  (kibarlığından böyle konuşmuş, bence resmen isyan etmiş ve sonuna kadar haklı.)
  
  yani anlayacağınız taylor'ın para kazanma hırsı bitmiyor da bitmiyor sevgili sözlükçüler.
• bakın, çok rica ediyorum, google translate aracılığıyla okuduğunuz bilgilerle kendinizi ortalara atmayın. buna harcayacağız zamanı, ingilizce öğrenmeye adayabilirsiniz, sizin için çok daha faydalı olacaktır.
  
  "biletler 1989 world tour ile aşağı yukarı aynı fiyatta." denmiş. (bkz: #73241198)
  entry'de complainst'in "ayrıca ticketmaster'dan brett goldberg akılda kalan bütün soruları da şurada cevaplıyor. " diye referans verdiği yazıda brett ne diyor ona bakalım:
  
  "onlar (taylor ve ekibini kastediyor) birincil ve ikincildeki farkı kapattılar. bu turneye onun (taylor'ın) son turnesiyle karşılaştırarak bakarsanız, hayranlar ortalama olarak birincilde, geçen sefer pek çoğunun ikincil pazarda ödediklerine benzer fiyatları ödeyecekler. fark şu ki, para artık taylor'a gidiyor." diyor.
  (bilmeyenler için birincil pazar, "resmi" kanallardan alınan biletleri,
  ikincil pazar ise karaborsa siteleri anlatıyor.
  yani kaynak olarak gösterilen kişi bilet fiyatlarının hiç de 1989 ile aynı fiyata filan satıldığını söylemiyor. aksine, bilet fiyatlarının yüksek olduğunu, sebebiyle birlikte açıklıyor.)
  
  "ayrıca billboard sözcülerinden dave brooks nypost'un haberini yalanlayarak daha şimdiden 500 bin bilet satıldığını, yakında yeni tarihlerin açıklanacağını twitter üzerinden duyurdu" denmiş (ekran görüntülerini aldım.)
  
  hayır, "nypost'un taylor'ın bilet satışları hakkında söylediklerine rağmen, biz (billboard'mış), yakında daha fazla tarihlerin eklenmesi ile satışların 500 milyon dolar barajını geçeceğini tahmin ediyoruz." diyor.
  nerede 500.000 bilet sattık diyor? tweet'in amacı yeni tarih filan da duyurmak değil, tahminimizi bu tarihleri de hesaba katarak yaptık demek için vurguluyor.
  
  ug tek ile ingilizce dersimizin sonuna geldik, şimdilik esen kalın. xx
• dün akşam disney+'ta city of lover concert şovunu izledim.
  
  lover çıktığında paris'te l'olympia'da verdiği tanıtım konserinin haklarını disney+'a satmış.
  program "bu görüntüler daha önce hiç yayınlanmadı" diye başlıyor ve 37 ülkeden fanların taylor swift'i dinlemek/izlemek için geldiklerini belirtiyor.
  (belirteyim, konser 41 dakika sürüyor.)
  
  me ile açılan konserde aslında sadece 2 şarkıda "şov" yapılıyor: bunlar da me ve you need to calm down.
  
  taylor'ın fanı değilim, hiç de olmadım ama canlı performasını merak ettiğim için dinledim. belirteyim ki ses kontrolü ve enstrüman hakimiyeti oldukça iyi.
  
  konserde çaldığı şarkılardan sadece ikisini^** dinlemiştim önceden.
  
  en çok beğendim şarkı death by a thousand cuts oldu. sadece gitarla çaldığı şarkı oldukça güzelmiş, ilk dinleyişte insanı yakalıyor.
  
  cornelia street'i küvette yazmış.
  lover ise gelen ilhamda bir anda çıkmış, ki taylor şarkıların bu tür şekilde çıkmasını çok seviyormuş.
  
  sonuç olarak lover albümünün şimdiye kadarki tek konser kaydı bu. koronavirüs sebebiyle konserler iptal edilmiş ve bazı konserlerini seneye ertelemiş. o zamana kadar fanlar bu kayıtla idare edebilirler mi, ona da fanları cevap versin.
• nasil milyonlarca album sattigina daha yakindan bakmak icin
  görseli de ekliyorum.
  
  yani bir album icin 13 farkli cd ve plak surumu ne demek?
  onceden 2 surum cikardi, standart ve deluxe.
  oysa taylor, gordugunuz gibi, satislarini sisirmek icin 8 ayri cd olusturuyor:
  bunlarin ilk 4'unde polaroid formatinda fotograflar var ama bunlar ayni degil. yani 5'li grup halindeki toplam 20 farkli fotografa sahip olmak icin 4 ayri cd alacaksiniz.
  
  bitti mi? bitmedi tabii ki: 4 farkli cd surumu daha var: bunlar da buyuk boy poster iceriyor. elbette 4 farkli poster var ve bildiniz: bunlara sahip olmak icin 4 cd'yi de almaniz lazim.
  
  5 farkli kapaga ve renklere sahip plaklar da cabasi.
  
  instagram post'una gore 3 farkli kaset surumu de varmis.
  
  eger paylastigim gonderideki yorumlari okursaniz milletin kacar tane aldigini filan gorebilirsiniz.
  
  abd'de 1 haftada 1 milyondan fazla nasil album satilir? iste boyle.
• bence bir 5-10 yila bu defa jack antonoff'la papaz olacak ve albumlerinin re-release'lerinin re-release'lerini yayinlayacak.
  
  yani soyle bir seyle karsilasabiliriz:
  1989 (taylor's version without j.a. of which is re-release taylor's version 2023)
  herhangi bir sarki adi (from the vault without j.a. of which is from the vault 2023)