• çok sevilen, buna rağmen seven kişiye acı ve ızdırap veren* ama yine de vazgeçilemeyen insanlar için uygun bir laftı tatlı bela. 90' lı yılların ortasından sonra bu lafı eden pek kalmamıştır ülkemde. en vurucu en etkili kullanışı "başımın tatlı belası" şeklinde olurdu.
  • ebru gundes'in 1994 yilinda cikardigi bir albume adini veren sarki.
  • pancake in güzel emo-punk şarkısı.

    sen herkesi o herşeyi birbir itip giderken
    neden durmadın orda e mutlumusun onunla
    o zaman sorma bana nasıl yapıcam nasıl kaçıcam
    sorma
    gerçekten istemessen kurtulamassın..

    ne buldun onda, ne tattın yanında
    farkındamısın, o sadece tatlı bir bela

    sen herkesi o herşeyi birbir itip giderken
    neden durmadın orda e mutlumusun onunla
    o zaman sorma bana nasıl yapıcam nasıl kaçıcam
    sorma
    gerçekten istemessen kurtulamassın..

    artık kelimeler tükendi
    kendine bile saygın yok
    herkes sana acırken
    sen ona nasıl acırsın..

    ne buldun onda, ne tattın yanında
    farkındamısın, o sadece tatlı bir bela..
  • trt'de, yetmişli yılların sonunda gösterilmiş, sally field'in oynadığı eğlenceli dizi... özgün adı "the girl with something extra"... yeni evli çiftten kadın olanı (sally abla) karşısındakilerin - dolayısıyla kocasının da - düşüncelerini okuyabiliyordur. olaylar gelişir.

    (bkz: mork ve mindy)
  • sözleri söyle olan evlere senlik ebru gündes parcasidir;

    öyle çapkın bakma bana,
    cilveyle naz yapma bana,
    çarpar kalbim yana yana.

    gülüşleri bir hoş etti,
    durgun gönlüm delilendi,
    sanki ömrüm tazelendi.

    tatlı, tatlı, tatlı bela,
    tatlı, tatlı, tatlı bela,
    bu ne iş ve bu ne ela,
    dünya kalmaz sana bana.

    her gece sen düşlerimde,
    biraz anla insaf eyle,
    olmaz tatlım olmaz böyle.

    bir görünüp kaybolursun,
    böyle âşık zor bulursun,
    yaktın beni helal olsun.

    tatlı, tatlı, tatlı bela,
    tatlı, tatlı, tatlı bela,
    bu ne iş ve bu ne ela,
    dünya kalmaz sana bana
  • mavi ışıklar'ın 68' çıkışlı parçası. seventh son ile aynı plağı paylaşmakta.

    bu bir, bu iki, bu üçüncü sözün
    neden gelmedin, görmesin gözüm
    söyle sen bana, yalan mı sözün
    tatlı bela, tatlı bela

    bu bir, bu iki, bu üçüncü yalan
    gel de artık kızlara inan
    nasıl aldandım, aşkın çok yalan
    tatlı bela, tatlı bela

    dün, bugün, yarın dedin
    neden boş yere beni beklettin
    söyle, nerede kimlerle gezdin
    tatlı bela, tatlı bela
  • http://www.youtube.com/…wamclrysb0q&feature=related

    orhan günşıray, neriman köksal at arabasında türk'ten çok alman köylüsüne benzer bir halde, söyledikleri türkü desem değil, şarkı desem değil. yine bir alman flütü* eşliğinde pembeli, çatla patlalı, marullu bir ezgi.

    muthemelen 60ların başı. izlenen filmlerle hayatın en ufak bir paslaşması olmayan, amerikan yardımının populer olduğu zamanlar. eklektizmin suç olmadığı dönemler. masum yalanların mutlu bir gelecek projeksiyonuna açıldığı zamanlar.
  • yabancı yayınlarından 2013'ün nisan ayında çıkan bir kitap.
    new york times bestseller diyor. ben de istiklalde insan kitabevinde bu kitabın tanıtım kitapçığına rastladım, bedavaydı aldım. 16 sayfa bir şey. sanırım kitabın ilk 16 sayfası. lan okudum da, böyle bi' mal insan çoğunluğu mu var da bütün çıkan salak kitapları satın alıyorlar bi yerlerde anlamıyorum. yok haşin çocuk var da kız da çok dürüst de, tatlı bela oluyorlar falan. acayip kötü. sakın almayın derim ben.

    yazarı da jamie mcguire diye bir insan. baktım biraz, sağda solda da başka bi olayı yok.
hesabın var mı? giriş yap