• emre kongar 30 nisan 2006 tarihinde akmerkez remzi kitapevinde düzenlenen imza günüyle kitaplarini imzalamiştir.
  • şu çılgın türklerin tuttuğunu gören yayıncıların çıkardıkları yeni bir çocuk kitabı. ancak şu çılgın türklerdeki akıcılık bu kitapta pek yok. yazarından mıdır bilinmez, biraz ağır geçiyor. bloklar arası bağlantı zayıf.
  • 2-3 saatte okuyup bitirdigim oldukca akici kitap. emre kongar in tespitlerine ben de imzami atiyorum.
  • emre kongar'ın tarihimizle ilgili yanlış bilinen bazen de özellikle saptırılan önemli konuları incelediği ve doğrularını aktarmaya, tarihi öğrenme bilinci yaratmaya çalıştığı ilginç bir kitap.
  • emre kongar'a olan saygim ve hayranligim, kitabin reklamina ve ismine kanmam ile aldigim, okuduktan sonra en fazla iki - uc saatte kaleme alinmis oldugunu farkettigim gayet bastan savma yazilmis kitap. hic bir ozen gosterilmeden secilmis lisani, sozde resmi tarih - gayri resmi tarih karsilastirmasina soyunmusken kendi savlarini hic ama hicbir resmi belgeye, kisiye veyahut arastirmaya dayandirmaya gerek gormeden oylece televizyon delikanlisi agzi ile ortaya dokmesi ile beni buyuk hayal kirikligina ugratmis kitap.

    bunca yildir emre kongar takip edip ornek aliriz, bu kadar sivri ve tartismaya acik konularda ucer beser sayfa tamamen kasti olarak suya sabuna dokunmadan birseyler karalamasina inanamiyor insan. hicbir yeni fikir, onerme veya bilgi almadan ayni cumleyi evirip cevirip degisik sekillerde okuyup duruyorsunuz, gozlerinize ve kulaklariniza inanamayacaginiz bir sekilde sadece saga karsi yapildi diye 27 mayis darbesini kitabin ikinci yarisinda her sayfada savunan, "27 mayis cumhuriyet'in kurulus donemini yansitiyordu" demeye varacak kadar bu darbeyi yucelten emre kongar'i saskinlik icinde dinleyip, tarihinizle falan da bir turlu yuzlesemiyorsunuz.

    sanki hic yazasi yokmus da birileri zorla yazdirmis ve "yarina hazir olacak haa..!" demis gibi. ne diyelim, insanlar yaslaniyor ve sanirim rahat, huzur ariyorlar; pek fazla ugrasmadan ve savasmadan kabul edilme ve populerlik sevdasina dusuyorlar. emre kongar'i galiba zamaninda hocaefendinin sandukasi ile icimizde o genclik isyanlarini durterken hatirlamak daha guzel olacak.
  • 27 mayıs darbesini sağa karşı yapıldığı için diil, elden giden demokratik rejimi tekrar etkin kıldığı ve ertesinde yarattığı özgürlükçü '61 anayasası kapsamında savunan kitaptır. bunun yanında aynı darbeyi, "siyasasal cinayetlerle" kana bulanmakla suçlamakta, 12 mart ile 12 eylul darbelerini ise demokrasiden geri dönüş olarak eleştirmektedir. bu acıdan bakılırsa gayet tutarlıdır; zaten kitap boyunca bu gorus defalarca tekrarlanmaktadır ki bana kalırsa kitabın en buyuk sorunu cok tekrar içermesidir yine de yakın tarih hakkında kısa oldugu kadar da basarılı bir derlemedir.
  • emre kongar' ın bizlere tarihimize ışık tutacak, gerçekleri kanıtları ile beraber sunduğu olağanüstü kitabıdır.
    kitabı okurken birçok duyguyu birarada yaşıyorsunuz. bize öğretilen neydi? gerçek ne?, kitap bir çok soruyu okuyan açısından aydınlatıyor.
    milli eğitim bakanlığının ; derslerde, "gerçek tarih kitabı "dır diye bu kitabı koyması tavsiye edilir.
  • sn. emre kongar bu kitapta türkler'in anadoluya girmesi ve müslümanlaşmasından günümüze kadarki 1000 yıllık süreci 230 küsür sayfalık bir özete sığdırarak sevgili okuyucularıyla paylaşıyor.

    kitabın verdiği referanslara bakarak kitabın arka planında hiçbir akademik araştırma olmadığını söylemek, 65 yıllık hayatının 47 yılını akademi ve araştırmalarla geçirmiş bir profesörün yazdıklarını yazarın akademik altyapısını görmezden gelerek araştırmaya dayalı olmadığını söylemek en basitinden haksızlık olur kanaatindeyim.

    bu noktada, kitabı akademik olmadığı, tarihsel bir kaynak olmadığı, baştan savma olduğu yönünde eleştirme yönüne sapmadan önce kitabın önsözünü okuyup nasıl bir mantıkla yazıldığını öğrenmek, o noktadan sonra bu eksende eleştirel bir tavır sergilemek doğru olur. önsözü okuduktan sonrada bu kitap akademik değil, tarihsel değeri yok, bunlar zaten bilinen şeyler(yada haklı olarak ben bunların hepsini zaten biliyorum) deyip bir kenara koyup okumayabilirsiniz.

    önsözde açıkça belirtildiği üzere:

    - yazar bir tarihçi değil bir toplum bilmi öğrencisidir, yani tarihsel değil toplum bilimsel bir yaklaşımla yazılmıştır.
    - kitapta yazılanlar, yazarın derin araştırmaları sonucu ulaştığı yeni belgeler, kimsenin bilmediği özgün metinler üzerine dayandırılmamıştır, yani yazar zaten bir çok araştırma sonucu ortaya çıkmış ve gerçekliği kabul edilmiş eserlerden faydalanmış ve bu eserlerdeki bilgileri harmanlayıp toplayarak önümüze koymuştur. zaten kabul görmüş ve kolay erişilebilecek referanslar vererek niyeti olan insanların bu kitapla kalmayıp, tarih merak ve arayış serüvenlerine başka bir rotada devam etmelerine yol göstermiştir.
    - bu çalışmanın özgün olan tarafı zaten ortada olan bu kaynaklardan edinilen bilgiler değil, değişik kaynaklarda yer alan bu bilgilerin birbirleriyle ilişkilerinin kuurlması ve beli bir sistematikiçinde yorumlanmasıdır.

    bu nedenlerden dolayı kitaba yapılan akademik değil, tarihsel değil eleştrileri mantık temelinden yoksundur. kitabın baştan savma olduğu iddiası ise, keşke bütün kitaplar bu kadar baştan savma olsa dedirtecek kadar kulağa gülünç gelmektedir.

    kitabın içeriğinde daha öncede incelenmiş ve herbiri bir yada daha fazla kitapta zaten irdelenmiş olan konulardan bazılarını, okumayı düşünenler için kitap hakkında kabaca olsa da bir fikri vermesi açısından aşağıda sıralıyorum:

    - türklerin anadoluya gelişi ve müslümanlığı kabulu,
    - osmanlı imparatorluğunu kuruluşu (ile bizans ilişkileri ilgi çekici),
    - osmanlı-türk batılılaşması,
    - osmanlı imparatorluğunun duraklama ve çöküş dönemi,
    - vahdettin,
    - ermeni sorunu,
    - cumhuriyet'in kuruluşu,
    - cumhuriyet tarihi ve laik demokratik cumhuriyet'e yapılan saldırılar.

    kitap sonunda ise güncelliğini koruyan konular hakkında yanlış önermeler, sorular ve söylemlere doğru yanıtlar adlı eğlenceli bir bölüm var.

    son olarak, bu kitabın benim için zevkli bir okuma serüveni olduğunu belirtirim.
  • (bkz: #10100500)
  • yillardir bir turlu icinden cikamadigimiz batililasma seruvenimize farkli ve mantikli acidan bakan kitap.batililasmanin tanzimat fermaninin ilaniyla degil cok cok daha onceden turklerin anadoluya gelisiyle basladigini ve fatih sultan mehmet doneminde kurumsallastigini savunuyor kongar kitapta.
hesabın var mı? giriş yap