tanrının varlığı kanıtlanabilir mi sorunsalı

• inanç meselesi farklı bir meseledir. orada aklınızı kullanmaya gerek yoktur. inanırsın olur biter. kimse de senin vicdan alanına giremez.
  ama sen de eksik bilginle ve yanlış akıl yürütmelerle, tutup kendi inancını aklın alanına sokmaya kalkmayacaksın. yazılanları hayretler içinde hatta dehşete kapılarak okudum. bütün bir bilim felsefesi tarihi çöpe gitmiş durumda.
  ama insan durup sadece şunu düşünmekten de yoksun olabilir mi? tanrının varlığı şayet kanıtlanabilmiş olsaydı, bugün senin hala onu kanıtlamaya çalışman söz konusu olabilir miydi? bugün, yaradılışa inanan vatikan başta olmak üzere en güçlü kurumlar bile, aklın sahasından çekilmiş, kendini vicdan alanını bilime karşı savunmaya adamış ancak onu bile yaparken kendi alanına sıkışmışken, hala ontollojik kanıt ve benzeri ortaçağdan kalma argümanları kanıt olarak ortaya sürmek gerçekten aklın alabileceği bir durum değil.
  
  özellikle tanrının varlığının kanıtlanmış olduğunu düşünenler şu entrylere bir baksalar iyi olur:
  (bkz: ateizm bir inanç mıdır sorunsalı/@andrew)
  (bkz: ontolojik/@andrew)
  (bkz: evrendeki duzen tesaduf olabilir mi/@andrew)
  
  bir de şu hassas ayar meselesi var ki gerçek bir dindarın dosdoğru itiraz etmesi gereken tanrının kendi koyduğu yasalara bağımlı olması zorunluluğu gibi devasa bir çelişkiyi barındırır. bkz:
  https://medium.com/…ar-argümanı-üzerine-4cc33541838
  
  https://evrimagaci.org/…lestirisi-sean-carroll-7638
  
  http://www.dinvemitoloji.com/…-hassas-ayar.html?m=1
  
  https://felsefielestiriler.wordpress.com/…stiriler/
  
  son olarak bakınız:
  << “hassas” ayarcılara birkaç “hassas” (!) soru:
  ~~~ bu kadar “hassas” ayarlar yapan bir tanrı, kendini gizlemede ve insanları (yarattıklarını) yanılgılara, yanlışlara sevketmede (ya da testte) de, bu kadar “hassas” mıdır? eğer öyle ise; bundaki muradı (etik psikolojisi ya da durumu) nedir?
  ~~~ bu kadar “hassas” ayarlar yapan bir tanrı, tüm kaderi (ki onu bildiği de savunulmakta) kurgulamada da, bu kadar “hassas” mıdır? eğer öyle ise; sözde verilmiş cüz-i ( özgür) irade, yapılan sınavın nesnelliği, tarafsızlığı ve adaleti, cennet ve cehennem kurguları güme gitmez mi? >>
  https://felsefielestiriler.wordpress.com/…stiriler/
• aslen deizim ve ateizm arasında bir ayrımı ortaya koyan bir tartışma konusuyken teistler tarafından sıklıkla ortaya getirildiğini gördüğümüz bir argüman olduğuna da dikkat çekmek lazım.
  
  oysa teizm açısından ortada koskoca bir başka müşkülat bulunuyor. o da bir yaratıcının varlığı kanıtlanabilir bile olsa bunun kendilerinin inandığı tanrı olduğunu kanıtlamaları zorunluluğudur.
  
  teistlerin sıklıkla konuyu bu alana taşıma çabaları kanımca, işte bu ikinci soruna verilecek nesnel bir kanıt bulunmaması ve daha da kötüsü özellikle tek tanrılı dinlerin başta kötülük problemi olmak üzere kendilerine dahi açıklanamaz gelen pek çok akıl dışı çelişkiyi barındırıyor olmasından kaynaklanıyor.
  (bkz: #22115011)