• taklit yapmayı iyi bilen ki$i..
  • ercan akışık'ın tv8'deki yeni programı, ilk bölümüne yetişemedim yarışma formatında bi'şey heralde, gece tekrarına bakacağım artık..

    yani detaylı bilgi için, bkz;
    http://www.tv8.com.tr/program/pdetay.asp?pid=84
  • eskiler mimetik derler bunlara...
  • bazı durumlarda acıyarak bakılan kimsedir.pek facebook' u sevmeyen aktif olmamayı tercih eden, sadece profesyonel işlerini paylaşan, yani "kartvizit" olarak hesabımı kullanan açık tutan biriyim, hoş nedense kafa boşaltmak için sanki çok hayati bir önem taşıyormuş gibi kim ne yapmış diye aşağıya doğru bakarım.hesabımı açtığım 7 seneden beridir 3 kere profil resmi değiştirmişimdir en fazla.mesleğimle alakalı bir ortam- bir alet ve benden ibaret hoş bir resmim vardı.dün gördüm ki, ismi lazım değil biri benzer ortam ve alete gidip aynı pozu vererek bir resim çektirmiş (ki alakası da yok bu işle, sanırım sırf havalı bulduğu için), ya tamam herkes her şeyi yapabilir de bu kadar arak olunca komik ve acınası oluyor.serzenişim belki buradan okuyunca çok "kızca" gelebilir (bay olmama rağmen) ama görseniz gerçekten anlardınız, bir de açıyı tutturamayım pozu da becerememişler komik ve zavallıca olmuş.neden insanlar kendi olmak yerine başkaları gişi olmaya savaş verirler?
  • efendisinin penisiyle övünen harem ağası gibidir.
  • dünya tarihinde türkler ortadan kaybolsa, dünyada eksikliğimiz hissedilmeyebilir, ama nedense bir türlü de bu dünyadan biz eksilmeyiz, tam eksilmeyiz. türkler öngörülebilir*, öte yandan kolay durdurulamaz bir sürü. bir yandan çocuk millet, bir yandan bencil, kuşkucu; bunların yanında kuantuma ve hayatın ritmine uygun bir akışçılıkları var, emin değilim. onlar için her prenses benim prensesim, her düşman bana düşman. ha bu türklerin aynı zamanda taklitçi, komşucu*, komşusever oluşuyla da uyum içinde. her türk bir nasrettin hoca'dır, bir de keloğlan'dır, bu kimlikler devam ediyor, bir parça da deli dumrul. (bkz: türkler/@ibisile)

    beethoven'in toplumdan gelen biçimler içinde çalışan ve özel duyguların ifadesinde çilekeşçe tutumlu davranan müziği, toplumsal çatışmanın yönlendirilmiş yankılarıyla çınlar ve bireyselliğin bütün zenginlik ve gücünü de bu çileci tutumluluktan alır. richard strauss'un müziği ise tümüyle bireysel iddiaların hizmetindedir ve kendine-yeterli bireyin yüceltilmesine adanmıştır ama işte bu yüzden de bireyi pazarın bir alıcı organına indirgemekte, keyfi biçimde seçilmiş fikir ve üslupların taklitçisi durumuna düşürmektedir." theodor w. adorno- minima moralia

    (ilk giri tarihi: 11.4.2020)

    (bkz: mukallid), mukallit, taklit
hesabın var mı? giriş yap