• yalçın küçük ün 5 tane tuğla kitaptan oluşan serisi..osmanlı nın son döneminden cumhuriyet in ilk dönemlerine kadar resmi tarihten oldukça farklı bir tarih önümüze seriyor..
  • yalçın küçük'ün ilk başta-sanırım 1978- şimdiki külliyatın tek bir cildinin yarısı kalınlığında tek bir kitap olarak bastırdığı daha sonra bu kadar genişlettiği ve iyi ki de genişlettiği eseri.
  • 5 kitaplık bir seri. kitap türkiye'nin düzenini incelemekle beraber, geleceğe dair yeni yaklaşımların da ipuçlarını verir. bu kitapta yalçın küçük, 1978-79 döneminde türkiye solunda pek alışılagelmemiş bir tarzda yazmış ve bir değişimi temsil etmiştir. ancak asla doğan avcıoğlu'nun türkiye'nin düzeni isimli eserinde gerçekleştirdiği etkiyi yaratamamıştır.
  • okumaya başladığım kadarıyla, 19.yy. sonu ve 20. yy. başı ile de irtibatlı şekilde 1920'den itibaren türkiye'nin ekonomik (/siyasi) tarihini anlatıyor, işçi hareketleri, mücadelesi ve hakları üzerindeki hükümetlerin (ittihat ve terakki, istanbul hükümeti, ilk meclis ve mustafa kemal diktası dönemi) tasarruflarının sürekliliği, aynı mantığı taşıması, yeni ekonomik düzenin kuruluşunda, siyasi düzenin başında, orta kademesinde hakim (mebus, asker, bakan, bürokrat, gazeteci) zümrenin köşe kapma ve/veya nemalanma süreci aslında tüm siyasi tarihi okumak için gerekli çok önemli, belki de en önemli parametresini bize sağlıyor ki, bu esasen resmi veya ona alternatif tarih kitaplarında ya yoktur veya vurgusu eksiktir.
  • cehaletin iktidarında, solcu geçinen asalakların da araştırmadan hariçten gazel okumasında şaşılacak bir durum yok. yalçın küçük başlığını açtığınızda, "kemalist, darbeci, statükocu" diyenler işin garip yanı, bilmeden yalçın küçük'ün argümanlarıyla, kemalizmin sosyalizm ile bağdaşmadığına dair kontra atağa kalkıyorlar. dediğim gibi bu ülkede araştıran nasılsa yok, görünen o ki, araştırmadan atıp tutanlarda ar damarı da yok.

    acaba düşünüyorum da bu kitapta, yalçın küçük'ün kemalizmin, sermaye sınıfının dönemsel ihtiyaçlarına göre şekillenmiş ve o güzergahta hareket ettiğini ileri sürdüğünü biliyor? kaç kişi, tam da bu nedenle yalçın küçük'ün sol içinde kemalizme meyleden melez düşüncelerin (milli demokratik devrim gibi) yenilgisinin kaçınılmaz olduğunun altını çizdiğinin farkında? okuyan yok bu ülkede, okuyan olsa, 2012 yılında "kemalizm sol değildir" bilgiçlerinin aslında 30 küsür sene önce kapanmış bir tartışmayı hortlattığı fark edilirdi. bu kitap okunsaydı, daha önce kemalizmin sol olup olmadığına yönelik tartışma hiç yapılmamış gibi ahkam kesmilmesindeki nobranlık, saçmalamaya delalet sayılırdı.
  • yalçın küçük'ün önceki hayatında (bkz: reenkarnasyon) yazdığı eserlerden. türkiye'nin yarı feodal, hatta feodal (bunları hâlâ iddia eden var mı bilmiyorum, o zaman vardı) filan değil, bildiğin kapitalist ülke olduğunu ortaya koyar.

    küçük'ün şimdi düştüğü hallere bakılmayıp okunmalıdır. ben 1986'da okuduğumda daha iki ciltti. sonraki yıllarda üç çıktı okudum, dört çıktı okudum, beşi hiç hatırlamıyorum, herhalde okumadım. yakın tarih ve türkiye'nin sosyoekonomik yapısı konusunda donanmak isteyenler yazarın yalçın küçük olduğunu hatırlamamaya çalışarak, gerekirse kapakta yazar isminin üstünü bantla filan kapatarak okuyabilir.

    bir de şu vardır, gene yalçın küçük tarafından yazılmasına rağmen okunabilecek: (bkz: aydın üzerine tezler/@mehmet ordekci)
  • yalçın küçük ' ün en iyi eseri..

    eserleri, diyelim.

    beşiktaş kabalcı' da cilt 1 yok ama, 2-3-4 ve 5. ciltleri an itibari ile mevcuttur..

    okuyun derim.
  • 1280 sayfalık şamua kağıda baskılı 5 kitabın toplandığı kitap kampanyanın dibine ulaşmış.
    sadece 10 tl.
    reklam gibi oldu ama ben hemen verdim sipariş elimde olmasına rağmen.

    http://urun.gittigidiyor.com/…rine-tezler-197820092
  • sosyalist iktidarcılığın toplumsal kurtuluş için en önemli araç olduğunu gözlerimize sokan kitaptır. türkiye'de solculuğun yurtseverlik bağlarını sorgulatan kitaptır. tekelleri sorgular. siyasal iktidarı düşlemek ile demokratik mücadele arasında ki temel kıstasları açar. solun demokratizm mücadelesinde evcilleştiğini acı acı gözümüze sokar.
  • türkiye'nin en hakiki, en harbi ekonomi politik değerlendirmesi. hoca önsözde 1300'lerden beri türkiye tarihinin bir ekonomi politik çalışmasını yapmak istediğini yazmış, ama yıl 1978 sanıyorum.

    harika bir alıntı yapacağım, salyangoz yayınları, 2. cilt sayfa 53:
    "... şu chp ile iktidara gelme hastalığından kurtulmak bir türlü mümkün olmuyor. bu hastalığın türkiye işçi sınıfının politik hareketinin 'ince hastalığı' olduğu bir türlü anlaşılamıyor. anlaşılamadığı sürece de siyasal hareket halsizlikten ve sarı benizlilikten bir türlü kurtulamıyor. bu yüzden de ilerici siyasal hareket içinde chp komiseri eğilimleriyle mücadele etmek birinci derecede önem kazanıyor."
hesabın var mı? giriş yap