• bu faydalı oyunun türkler arasında da kabul görmesini arzuladığım için bizzat geliştirmeye çalıştırdığım bir oyun çeşididir.

    şöyle ki aslında bu oyunun temelde kullanılan materyal ve teknikler açısından bildiğimiz satrançtan herhangi bir farkı yoktur. oyundaki tek farklılık oyun psikolojisi ve oyun sırasında oyuncuların davranışları üzerinedir.

    türk halkının geneline baktığımızda satranç oyununun pek yaygın olmadığını görürüz; çünkü bu oyun halk tarafından çok sıkıcı bir oyun olarak kabul edilmiştir. bunun sebebi ise satrancın halkın daha önce alşımış olduğu oyunlara benzerlik göstermemesidir. tavla, okey, batak, pişpirik gibi halkın alışık olduğu oyunlar halk için bir eğlence kaynağı kabul edildiğinden sıklıkla oynanırken satranç bu sıkıcı oyun yaftasından bir türlü kurtulamadığından bir türlü halk tarafından sevilmemekte ve benimsenememektedir.

    bu durumu doğuran temel sebep ise türk halkının oyun oynarken gösterdiği reaksiyonlarda gizlidir. türk halkı oyun oynarken her fırsatta rakibi kızdırma amaçlı atışmalardan, söyleşmelerden, imalı sözlerden büyük bir keyif duymakta ve bu suretle oyunu hırsla sürdürmekte, bir sonraki oyunu iple çekmektedir. oyuna bağlılığın ve oyundan keyif almanın sırrı burada yatmaktadır. türk insanı "penç ü se severler güzeli gencüse" gibi imalı sözler söyleyemedikçe oynamaz o tavlayı. oysa bugün türkiye'de kuşkusuz en sevilen ve en sık oynanan oyun tavladır. işte satranç bu tadı , bu ahengi yakalayamadıkça türk insanına dair bir oyun olamayacaktır.

    gelgelelim satranç tavla ile ve dahi pek çok oyunla karşılaştırıldığında insan zekası için en faydalı oyunların başında gelir ve öğrenilmesi her insan için elzemdir. bu nedenle türk insanının da bu müthiş oyundan nasiplenmesi için bu oyunu türk insanının hoşlanabileceği; hatta kahvehanelerde bile oynayabileceği bir hale kavuşturmak gerekmektedir. bunun anahtarı da satrancı sessiz ve uzun düşünmelerden sonra yapılan bir hamle sonucu ilerleyen sıkıcı oyun havasından kurtarmaktır.

    şöyle ki türk usulü satrançta hamle süresi kısıtlı olmalı (en fazla 5 dk.) ve her hamleden sonra söylenecek afili bir söz bulunmalıdır.

    ben bizzat düşünüp taşınıp bazı sözler hazırladım. bu sözleri hiçbir karşılık beklemeksizin türk usulü satranç literatürüne armağan ediyorum. buyrun efendim :

    -ver bakalım bi' piyon - git kıçına giy bi' don

    -buna derler geçerken alma - dersine çalış da sınıfta kalma

    -sürme üzerime at - yoksa kalırsın sakat

    -haydi ordan fil - zafer koktu efil efil

    -gel bakalım kale - uçuverdi kelle

    -haydi bakalım vezir - oğlanı çarşıda gezdir

    -yapalım şurda hemen bir rok - boş yere tehlikeye gerek yok

    -hoooop şah-mat - devir kıçını yat

    siz değerli sözlük yazarlarından katkılarınızı bekliyoruz.
  • -hadi yavrum hooop düşeş
    +abi satranç oyuyoruz bırak şu zarları.
  • şahsız başlayan oyundur.
  • (bkz: akranç)
  • şah mat dendiğinde nedense istemsizce yine de şahlanıyor aman diye bir coşma hissiyatım vardı demek ki sırf bunun eksikliğini hissetmişim senelerce.
    satranç candır. oynayınız, oynatınız.
  • (bkz: santraç)
  • + hacı çevir de tavla oynayak, sarmadı bu.
    - ben diyecektim, ne lan bu!! siyahlar benim..
  • (bkz: santranç)
  • (bkz: çoban matı)
hesabın var mı? giriş yap