türk hekimi

• atatürk ün hastalandığında emanet olmak istediği, osman durmuşun sa eşşek şakasına alet ettiği marangozluk da yapan insan grubu.
• (bkz: emanetçi)
• candır.
  
  hekim dediğin adam, hastalığa değil hastaya bakar. bir çok hastalık için böyledir bu. her hastalık her hastada aynı şekilde baş göstermeyeceğinden, hastanın durumuna bakarak kar zarar dengesi kurar ve tedavi önerir. gerek kendi tecrübelerim, gerekse çok yakınımdaki insanların tecrübelerine dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim ki türk hekimleri (özellikle de cerrahları) avrupalı bir çok meslektaşının eline her türlü verecek kapasitededir. çünkü bir doktor ne kadar çok vaka görürse hastalığın seyri ve tedavisi hakkında o kadar tecrübe sahibi olur. az vaka gören ise uluslararası yayınlardan takip ettiği teorik bilgiyle yetinir. getirin bakalım iskandinav ülkelerinden bir uzmanı da bizim polikliniklerden birine koyun hasta görmesi için. yarım saat içinde ağlayarak odayı terketmezse adam değilim.
• (bkz: beni türk hekimlerine emanet ediniz)
• haziran ayı itibari ile değerindeki yükselişi altın-petrol filan komple kıskandı amk. türk hekimi şu an halkın %50'sinin gözünde bir pırlanta ve hepsi 200 bilemedin 300 hekim ve tıp öğrencisi sayesinde. geri kalan %50 zaten neye saygı duyacağını tam olarak çözememiş göt kılı ile hekimlerimizin hangi branşı ilgileniyorsa o kısım dertlidir büyük ihtimalle.
• yalnızca bir tanesi, tanışmıyoruz, ortak bir dostumuz var.
  
  hüseyin akcan : elektrikli bağlama ile gönlümün melali
  
  eseri beğenen dostlar için farklı icralar;
  saz heyeti icrası
  fatih oral ney icrası
• bursa'da tanıdığım, hastasına yaklaşımı, işine özeni, disiplini ile her gördüğümde hayran kaldığım sevgili türk hekimine hayranlığımı buradan da belirtmekte bir sakınca görmüyorum. gerçek bir türk hekimi tanıdığım için de gururluyum. fakat keşke emekli olmasa.. tek umut belki kafasını dinler de tekrar geri döner. ona da dedim yine de yazıyorum "siz emekli olmayın hekimim."