• umumî mânâda türklerin çocuklarına verilen isim. ama okul/eğitim/devlet/sokak/ideoloji girince işin içine hemen bir projeye dönen, kafalara kakılan didaktik bir kategori oluverirler kendileri.

    aslında alman mekteplerinde alman çocuğu tasavvurundan, ingiliz college'lerindeki ingiliz çocuğu dayatmalarından farklı değildir. andımızokutularak büyütülürler. öncesinde kundak tecrübeleri vardır. dayağı babadan, küfrü sokaktan öğrenirler.sonra ikisini birden okulda öğretmenden yerler. okullarımızın böylesi terkib kaabiliyetlerinden sonsuz faydalanırlar. yine de sevimlidirler. başka çocuklar, bütün çocuklar aynıdır ya.

    oyuncakları başka çocuklar kadar çok değildir, babaları onları uyurken sever. salça sürülmüş ekmekle sokağa yollanıp akşam ezanından önce leğene varsa küvete sokulurlar. pazar geceleri banyolarından nefret ederler.
    yazın dizleri, dirsekleri hep yara olur. hepsi iyi birer futbolcu, kötü birer basketbolcudur. babalarının fubol takımına gönüllü-gönülsüz taraftar yazılırlar. türktürler, doğrudurlar, çalışkandırlar... ama hepsi birden değildirler elbette. bunu büyüyünce zaten kendileri öğrenirler. yalan içre yaşarlar....

    ilkokulda talebe, lisede öğrenci, üniversitede mühendis adayı, sokakta serseri, kimi zaman işsizdirler. aynı mahallenin kimi zaman üçlü kimi zaman beşli arkadaş gruplarının üyesidir. biri mebus olur, biri parasız yatılıdan memurluğa intikal eder. bazısı gaspçı, bazısı esnaf olur.

    şöyle sağlam, insanı yakalayan, göz yaşlarına boğan, "işte buradaki aynı ben" diyebileceğimiz bir hikayeleri, bir romanları yoktur.
    türktürler, çocukturlar. askere giderler. bazen dönerler, bazen dönemezler. arkalarında hem anne bırakır dönemeyenler hem de 17'sinde nişanlı.

    çocukturlar. tüm dünya çocukları gibi

    *
  • küçükken ne kadar masum görünseler de büyüyünce taksimetreyi güpegündüz geceye çeviren, dometesin şeftalinin çürüğünden veren, arabana vurdu mu kaçan, bankada şurda burda sıranın önüne geçen, maçta küfreden, camide ayakkabını çalan, oruç tutup dedikodu yapan, namaz kılıp hak yiyen, taksimde travesti sikip mahallesindeki travestinin evini taşlayan, atatürkçü olup intihal yapan hep bunlardır. mümkün olsa da türkler hep çoçuk kalsa dedirtirler.
  • dinimiz amin'le atatürk yurdumuz arasında sıkışmış fırat'tır.
  • ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacak çocuklardır.
  • türk kızı* ile türk erkeğinin* biricik yavrusudur.
  • (bkz: aytek)
  • atatürk'ün bir konuşmasında türk çocuğuyla ilgili sözü :

    "türk çocuğu! çok zekisin,malum;fakat zekanı unut,çalışkan ol!"
  • ne vardan ne yoktan ne oturdan ne kalktan anlayan bir insan yavrusu türü. yeni nesil anneleri seyrediyorum sürekli çırpınış içindeler: "orçun yavrum otur ben şimdi gelicem" bu cümle yanımda 20 kez kuruldu ama gördüğüm kadarıyla halen işe yaramış değil. hayır 4 yaşındaki kardeşim de aynı böyle. yanlış mı hatırlıyorum biz böyle değildik, 90larda doğanlar da laf anlıyordu. sonra arada bir şey olmuş galiba. radyasyona maruz kalan da bizdik oysa ki, demek üreme hücrelerini etkilemişse...
  • türk çocuğunu mahveden genelde onu çok seven ailesi oluyor. nankörlük gibi algılanmasın ancak türk aile yapısındaki baskı ve aşırı ilgi durumu çocukların ruhsal gelişimini ciddi biçimde etkiliyor. bu kız/erkek tüm çocuklar için geçerli.
hesabın var mı? giriş yap