kundak

• bebek mumyası
• sarmaladığı zavallı bebeği, -ne acıdır ki- tek bir pozisyonda yatmaya zorladığı için, türk insanının kafa ve özellikle ense biçimini kökten bozan anne kozası.
  ense, sırt ve popo düzlemini cetvelle çizilmişçesine yekhiza yapabildiği için, batılı devletler tarafından türk annesine empoze edilen, bu sayede kim honduras'lı, kim ingiliz ve kim türk ayrımını kolaylaştıran sargı.
• agir silahlara yataklik eden ve kolaylikla mevzi degishtirmelerini olanakli kilan tashiyici duzenek.
• hayatin zorluklarinin bilincinde, ilerde cocugu mazallah deli gomlegine mahkum hale gelirse yerini yadirgamasin diye du$unceli ebeveynlerin bebeklerini sarip sarmaladiklari duzenek.
• bir mekani ate$e verme eylemi.^*
• efendim iyi kundak şöyle belli olurmuş; kundaklanan bebek hiç bükülmeden ayakta kalabilmeliymiş testi böyle. birde soğuk zamanda kundağın içine ^* tava gibi bir yerde ısıtılan höllük konulur böylece bebeğin sıcak kalması ve bebek altına yaptığında öllüğün emmesi neticesinde temizlemenin kolaylaşması sağlanır.
• bebek giyisisi
• iyi planlanmamis bir uygulamadir. zaten hareket edemeyen bir varligin elini kolunu baglamanin mantiksizligini hep dusunmusumdur. ulan bebegin calisan iki yeri var biri gotu hadi oraya bez bagladin, e digeri de agzi. iste asil baglaman gereken yer orasi. bebeklerin agzinin kundaklanmasi gerektigi kanaatindeyim.
• yararlı mı yoksa zararlı mı olduğu bağlanma şekline ve sıkılığına bağlıdır. özellikle ilk 3 ayda, bebekler ancak sarılıp sarmalandıklarında kendilerini güvende hissedebiliyorlar (muhtemelen anne rahmini özledikleri için). geleneksel kundağın amacı çocuğun ayak hareketlerini kısıtlayarak sık sık altını kirletmesini önlemek ve böylece annenin ev işlerine odaklanabilmesine imkan vermek olduğu halde, artık çocuk doktorları bebeğin içinde ayaklarını rahatça oynatabilmesi koşuluyla kundağın bebekleri uyutmadaki ve sakinleştirmedeki rolünü teslim ediyor yeniden. hatta bebeğin kolları sarılıyken altının kolayca değiştirilmesine izin veren t şeklinde kundaklar falan var.
• kendisiyle iki hafta kadar ahbaplık ettiğim sözlük yazarı. kafadengidir, sağlam muabbet eder, sanatçı ruhu vardır; fotoğraf çeker ^*, uyur, uyanmaz.