surfers paradise

• (bkz: alacati windsurfers paradise)
• avustralya kıtasında güsel kocaman dalgalarıyla ve upuzun plajıyla ünlü, queensland'e bağlı, kocaman sahilli gökdelenlerle dolu garip tatil mekanıdır. kasım civarında gidildiğinde muhtemelen schoolies weeke rastlanır, bütün aussie 18liklerle clubtan cluba coşulabilinir, veya çığlıklardan korkup, byron bay e kaçılabilinir bi mekandır aynı zamanda... hemen gökdelenlerin dibinden denize giriliyor olması da insanı bi korkutur...
  temiz, cici, ama alcalı bulacalı çooookk hareketli, yorucudur, 2 günden sonra özellikle görsel yorgunluktan (bkz: kıç çatalı) kaçırtır insanı...
• avustralya'nin tatil cenneti gold coast'un surf ve eglence cennetidir.. merkezinden cavill avenue gecer.. netekim james cavill 1925'te burada surfers paradise adli oteli acmis ve otelinin ismi daha sonra mekanin resmi ismi olmustur. gold coast'la birlikte inanilmaz bir buyume trendi yakalamistir. her taraftaki gokdelenlere her yil yenileri eklemektedir. hatta bittiginde avustralya'nin en buyuk binasi olacak q1'in su siralar son rutuslari yapilmaktadir. dunya uzerinde kulturel anlamda en cesitli bolgelerden birisi olan surfersta, 150 milletten insan evladini bir arada piyasa yaparken gormeniz mumkundur.
• hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendinizi dünyanın dışındaymış gibi hissettiren, gitmiş olduğum yerler arasında beni gerçekten özgür olduğuma inandıran tek şehirdir. özellikle aralık-ocak dönemlerinde gidildiğinde, türkiye'den uçağa binerken üzerinizde kazak, mont, bot gibi bilimum kış kıyafetleri vardır, uçağa bindiğinizde ya da havalimanında en rahat hissettiğiniz kıyafetlerinizi giymeniz tavsiye edilir. uzunca bir yolculuk ardından yorgunluğun da neden olduğu bilinç kaybı, nereye gittiğinizi size unutturabilir. havalimanından dışarı çıkınca o yakıcı güneş vurduğunda bir an noluyo lan deyip tüm biyolojik saatiniz yerle bir olur. bir bira alıp oturduğunuz yerden olayı hazmetmeye çalışırken belgesellerden fırlama bir uçan cisim masanızın yanına konar hassiktir deyip biranızı döküp mundar edebilirsiniz.
  
  en ünlü olduğu upuzun plajında yüzmeyi kesinlikle önermiyorum. her bir metrede yükselen 6-7 sıra dalganın arasında sadece ölüme davetiye açarsınız. sörf içinse tam ideal olduğu insanlar tarafından gayet belli ediliyor. izlemesi gayet keyifli. yüzmek için şehre yakın dingin körfezlerin bulunduğu alanlar mevcut. sahilde, mükemmel manzara karşısında uzun soluklu yürüyüşler yapmanız tavsiye edilir. ancak, sakın unutmayın güneşin geliş açısından mıdır tam bilemiyorum güneşin etkisi çok hızlı görülüyor. hangi aktivitede bulunacaksanız bulunun, ciltte ciddi yanıklar olmaması için güneş kremi kullanın gün içerisinde.
  
  şehir çok büyük olmadığı için merkezde genel gezi için bir günü ayırmak yeterli olacaktır, zaten tarihi doku olarak bir şey barındırmadığı için gayet kısa sürmekte. ama şehrin yerlileri doğuştan rahat olduklarından ve özgürlüğü tadan turistler de çıldırdıklarından her an renkli görüntüler ortaya çıkabiliyor. avustralya'nın asıl yerlileri aborjinlerin hayatını, yaşam biçimini öğrenmek ya da yaşamak içinse, şehir içinde ya da faklı bölgelerde şovlar, törenler düzenleniyor. ama pek inandırıcılığı olduğunu söyleyemeyeceğim, bunun yanında, zaten o hayatı yaşayan insanları turist kafileleri ile rahatsız etmenin hiç hoş bir durum olmadığını düşünüyorum. sanki hayvanlarcasına, fotoğraf çekmeler, gülmeler. bu nedenle bu tarz turlara pek ilgi göstermedim ve katılmadım. gerçek aborjinlere ulaşmanın pek mümkün olmadığını yasaklı bölgeler olarak kendi hayatlarına devam eden kabileler olduğunu duydum, tur düzenleyen şirketlerden. onların yalancısıyım.
  
  asıl mesele ise, doğal güzellikler. öncelikle şehrin birçok yerinde bisiklet, elektrikli ve ya benzinli motor kiralama imkanları mevcut. hava sıcaklığını ve yorgunluğu da katarsak bisikleti kısa mesafeler dışında tavsiye etmiyorum. ehliyet sıkıntısı var ise elektrikli motorlarda herhangi bir şey talep edilmiyor, ancak süre sıkıntısı var (4-6 saat) ve bazı rampalarda sıkıntı çıkarabiliyor. aralarından size uygun olanını seçip sadece rotanızı belirlemek kalıyor. belki de başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz farklılıklara seyahat o an da başlıyor. belli bir rota yapmanıza da gerek yok aslında, her yol farklı bir güzelliğe çıkıyor, en çok keyif aldığım sigaraları da bu rotalarda yaktım. (bkz: orgazmdan daha keyifli anlar)
  
  şehrin, brisbane'e ters istikametinde yol üstünde currumbin wildlife adında bir koruma alanı var. kanguru, koala gibi hayvanları yakından görüp kucaklamak istiyorsanız tam size göre bir yer, şiddetle tavsiye ediyorum. çılgın yılan gösterileri, hayvani timsah şovları, mükemmel bir yeşil alan ve başka aktivitelerle birlikte mükemmel zaman geçirmenizi sağlıyor.
  
  son olarak, şehrin marinasında jet ski safaris isimli bir etkinlik var ve en heyecanlı anımı burada yaşamış olabilirim. yaklaşık olarak 2.5 saat süren bir gezi. su üstündeki güzellikleri tek seferde görebileceğiniz tek etkinlik olabilir. öncelikle marina da jet ski ve türevleri hakkında bilgi veriyorlar, video izletiyorlar sonrasında 10-15 soruluk bir sınav yapıyorlar. 3-4 soru dışında eğitmenlerin kopyalarıyla geçtim, öğrendiğim iki şey oldu. jet skide fren yoktur ve dönmek için gaz verip kolu çevirmen gerekir. bu iki bilginin altın değerinde olduğunu ve unutulduğunda başa neler geleceğini az sonra göreceksiniz. yolculuk başlamadan 30 dakika eğitim veriliyor. sonrasında yolculuk başlıyor. 1 saat dolmadan falan kollarım yorulmaya başladı ama çevre güzelliği o kadar büyüleyiciydi ki. okyanus ortasındaki kum adacıkları, üzerindeki pelikanlar. suyun içinden fırlayan canavar ağaçlar. kısaca tüm flora ve fauna. bir ara ağaçlar arasında bir şey gördüğümü sandım dikkatlice bakayım derken önüme döndüğümde direkt ağaçlara doğru ilerliyordum.
  
  --- spoiler ---
  abi niye durmuyo bu siktiğimin aleti!!!
  --- spoiler ---
  
  sonra yüzümü kapatıp paldır küldür daldım ağaçların arasına, arkadan iyi misin diye bağırıyolar, he iyiyim amk iyiyim okyanusun ortasında az kalsın geberiyodum. kurtarma ekibi geldi turun, geri çıkardılar beni, sonra tura devam ettik.
  
  geri kalan zamanımda ise sadece içip sıçarak geçirdim. bir cennet olarak ise,
  (bkz: surfers paradise)
  
  edit : paragraf düzeni