*

  • (bkz: durustluk ilkesi)
    (bkz: iyi niyet)
    (bkz: hukuk)
  • kişinin bir hakkın kazanılmasına engel olan bir eksikliği bilmemesi ve gerekli tüm dikkat ve özeni gösterse dahi bilebilecek durumda olmaması halidir.
  • hakkin kazanilmasi anahtar kelime.

    ayrica

    (bkz: objektif iyi niyet)
  • sübjektif iyi niyet esasında kişinin bir olaya ilişkin hatalı tasavvuru, gerçekle uyuşmayan psişik durumu olarak nitelendirilebilir. kişinin olaya ilişkin gerçekle uyuşmayan bu tasavvuruna kimi zaman hukuk düzeni sanki bu yanlış zihinsel canlandırma gerçekmiş gibi sonuç bağlar. bu durum da bir hukuki sonucun gerçekleşmesinde umumiyetle bir hakkın kazanılmasında buna ait bir engeli bilmemek ve bilmemekte kusurlu olmamak olarak karşımıza çıkar. örneğin bir mal üzerinde ki mülkiyet hakkını bir başkasının malvarlığına tasarruf sözleşmesi yapmak suretiyle geçirebilmek/devredebilmek için kural olarak devreden kişinin o eşya üzerinde tasarruf yetkisi olması gerekir yani kişinin o eşyanın maliki olması gerekir. bazı durumlarda malik olmamasına rağmen eşyayı fiili hakimiyeti altında bulunduran kişinin mal üzerinde ki fiili hakimiyetinin yarattığı (malik olduğuna dair) sahte görünüme güvenen iyi niyetli kişi yani gerçek durumu bilmeyen, onun malik olduğunu zanneden kişinin hak iktisabı başka koşulları da sağlarsa korunur. yani burada ki olayı tanımda ki unsurlarına şu şekilde ayrıştırabiliriz;
    arzulanan hukuki sonuç: malın devredenin malvarlığından iyi niyetli devralanın malvarlığına geçmesi
    buna ait engel: devredenin devrolunan eşya üzerinde tasarruf yetkisi olmaması
    normal koşulda(iyi niyet korunmasaydı): devir kesin hükümsüzdü zira kural olarak tasarruf işleminin geçerli olabilmesi için tasarruf edenin tasarruf yetkisine sahip olması gerekir.
    iyi niyetin korunduğu koşulda: devir geçerli.
    yani iyi niyetin fonksiyonu şudur: iyi niyet kanun tarafından korunmasa idi iyi niyetli kişi için söz konusu olması gereken hukuki sonucun iyi niyetin korunması sebebiyle iyi niyetli kişi lehine değişmesidir.
    peki iyi niyet her zaman karşımıza bir hakkın kazanılması durumda mı çıkar? hayır kanun hangi hukuki sonucun gerçekleşmesinde buna ait engeli bilmeyen kişinin bu durumunu korumaya karar vermişse o durum için de iyi niyet söz konusu olur. örneğin kural borçlunun edimini alacaklıya yapmasıdır. aksi halde borcu sona ermez. burda hukuki sonuç yani hukuk aleminde meydana gelen değişiklik borcun sona ermesidir.ancak bazı durumlarda borçlunun bir başka kişiye onu alacaklı sanarak yaptığı ifalar da gerçekte alacaklı olmasa bile korunur yani yapılan ödeme borçlunun tasavvurunda ki gibi sanki gerçek alacaklıya yapılmış gibi sonuç doğurur yani borç ilişkisi sona erer. peki her yanılgıyı hukuk düzeni korur mu? daha doğrusu kanun hangi durumlarda iyi niyeti koruyacağını nasıl belirler?genellikle iyi niyetin korunduğu durumlar yanlıgıya düşmenin hayatın olağan akışına uygun olduğu durumlardır. peki yanılgıya düşmenin olası olduğu her durumda iyi niyet korunur mu? hayır sadece kanunun öngördüğü keyfiyetler için iyi niyet korunur zira iyi niyetin korunmaması asıl, korunması istisnadır.
hesabın var mı? giriş yap