*

  • stv de yeni yayinlanmaya baslamis dizi.
    dizinin basrolunde kenan bal var.
    tahir mutlu adli bi karakteri canlandiriyor.
    oynadigi karekter ise fethullah gulen in biraz degistirilmis hali gibime geldi.
    polis,mit,tetikciler ve kendilerine cemiyet diyen turkiyenin gundemini degistirebilecek guce ve mevkiye sahip insanlardan olusan ve surekli tahir mutluyla ugrasan bi grupda var dizide.tahir mutluya kafayi takiyo bu cemiyet grubu ve onu engellemeye ve yoketmeye calisiyo.medyayi,burokrasiyi,savcilari kullaniyolar.tam 28 subat sureci yani.
    orta asyada okul olayina giriyo kenan balin oynadigi karekter,giydigi kiyafetler,cevresindeki insanlara verdigi mesajlar ayni fethullah gulen.
    olaylar tahir mutlu ve ona baski yapanlar ve engellemeye calisanlarin hikayesi kisaca.
    stv nin kurtlar vadisi bu da bi nevi ama burda olaylar kurtlar vadisindeki gibi para degil,din tandansli islenmis.
    bi zamanlar nurcu tayfanin okullarinin kapatilmak istenmesi ve onlara yapilan baskilara bi nevi serzeniste bulunma olayi.
    ayrica catisma sahnelerinin inandiriciligi,kurgu ve senaryo olarak kurtlar vasidine bes basar bu dizi.
    dizi 28 subat surecini anlatiyo.ismide bu yuzden subat sogugu.
  • reklam jeneriğinde linkin park'ın in the end sarkısını kullanarak beni dumurdan dumura sokmus stv dizisi...
  • stv'nin süpersonik dizisi; severek ailecek izlenilmeli, feyz ve zevk alınmalı. kurtlar vadisi'nin versiyonu olarak görmek yanlış olmaz, ancak anlatmak için kelimeler yetmez. tahir mutlu başkan, türkiye şampiyon.
  • fethullah gülen takımının kendi gündemlerini senaryolaştırdıkları dizi. bugün kulak (ve kısmen göz) misafiri olduğum bölümde tahir mutlu denen muhterem zatın muhasebecisi para sıkıntısına düştüğü için tahir mutlu'nun düşmanlarına tahir mutlu hakkında yalan yanlış şeyler anlatıyor idi. bu senaryo tanıdık geldi. malumunuz nurettin veren olayı. tabi muhasebecinin anlattıkları yalan(!) bu yalan ortaya çıkınca da tahir mutlu düşmanı allahsızlar onu öldürmeye karar veriyorlar. anlayın gari eğer nurettin veren'e bir şey olursa fethullah gülen düşmanları amaçlarına ulaşamadıkları için yapmış olacaklar.

    kendi çaplarında başka göndermeler de yapıyorlar dizide gördüğüm kadarı ile. örneğin bir şeyhten bahsediyor tahir mutlu düşmanı kötü adamlar. bu şeyh mevki makam düşkünü imiş, kadınlara düşkünmüş filan. üç artı bir sistemi ile çalışıyormuş. biri sürekli değişen dört karısı varmış yani. bu açıkça haydar baş'a gönderme. islami camiada haydar baş'ın yansıttığı profil bu tarif ettikleri şeyhin profilidir.

    yok tahir mutlu düşmanı aşşağılık kafirler orduda tahir mutlu'nun eski öğrencisi bir üsteğmen bulmuşlarmış. onu bahane ederek "irtica orduda" diyeceklermiş. yani anlayın canım fethullah gülen'in ordu içinde örgütlenmesi filan yok. yıllar önce yanından geçmiş biri ile bile bağlantı iddia ediyorlar. iyi de ortaokuldan itibaren kanca atılan, ışık evlerinde askeri okullara girmek için yetiştirilen, deşifre olduklarında birbirlerini ele veremesinler diye aynı sınıfta olmalarına karşın farklı evlerde nurlu hakikatler beyinlerine zerkedilen, askeri okul kazandıktan sonra tatillerde gizli gizli gözden ırak yerlerde irtibatları devam ettirilen çocukları ne yapacağız? daha çoook gider bu.
  • batti gemi yan gider. haydar bas'i tasvir ettigi imaji verilen sah veli öyle bir anlatiliyor ki, sultan ikinci abdulhamid hakkinda cikan dönemin medya karikatörleri gözlerimizde canlaniveriyor. hatta öyle senaristler pardon karikatlristler vardi ki, ikinci abdulhamidin cemalini ciplak ve oynasan kadin modelleri ile olusturmuslardi. nerden nereye!

    (bkz: su testisi su yolunda kirilir)
  • en az dizinin kendi kadar guzel bir de web sitesi olan dizi.
    www.subatsogugu.web.tr
  • bu dizide bahsedilen olay ve kişilerin doğruluğu bir yana, dizinin şeyleri yansıtma tercihindeki formülasyon ve bu tercihin seyirci tarafından onaylanışı, diziye beslenen inanç hayret verici. bir şeyin doğruluğunun kanıtı, o şeyin bizatihi kendisi olabilir mi? çektiğimiz ve tamamen kurmaca olduğunu bildiğimiz bir diziye bakarak, bir belgesel izliyormuşçasına meğer gerçekler bunlarmış demek nasıl bir epistemolojik gafletin sonucudur? ekranda tamamen kendi isteğimize göre canlandırdığımız şeyler tümevarım için gerekli verileri oluşturabilir mi, bilim olarak mantıktan bu kadar uzakta şekillenmiş bir ideolojiye nasıl olup da kapılınabilir? her siyasi yahut toplumsal olayın provokasyon ve düğmeye basma sonucu oluştuğunu iddia etmenin yarattığı bilinç çarpıklığı ve maketimsi sosyal teorilerin yanında bir diziyle provokatörlerin ipliğini pazara çıkardığını düşünmek, dizide yaratılan olağandışı eğreti dramaturji ve mizansenle olayların gelişimini alabilidiğine karikatürize etmek bir başka provokasyona yol açmıyor mu gerçekten? her sorunun altında dış mihraklar, yahut bu ülkeyi bölmek isteyen işbirlikçiler olduğunu bir epiğe dönüştürmek ve bir yandan buna itibar edip alkışlamak ne mukaddes bir dava imiş meğer? diziyi çekenleri ve izleyerek tatmin olanları hayretle izliyorum. televizyonun ve sinemanın manipülasyon gücü türkiye'de daha önce bu yoğunlukta çok az kullanılmıştı.
hesabın var mı? giriş yap