• ing. monolog
  • warlord'un "and the cannons of destruction have begun" albümünde yer alan harika parça:

    soliloquy

    i feel the pain inside my heart
    like a knife it tears me apart
    my tears they shed i have no one
    god, please tell me what i have done

    i have no friends, no one who cares
    nobody with love they can share
    they laugh at me! i don't know why!
    i lock the door and i cry!

    i see myself i am a man
    just like you and all of your friends
    my heart so warm shattered like glass
    don't know how much longer i can last

    i have no friends, no one who cares
    nobody with love they can share
    they laugh at me! i don't know why!
    i lock the door and i cry!

    alone again! i'm . . . alone again!
    alone again! i'm . . . alone again!
    well that's how it will be 'til the end.

    so when i die no one will care
    i ask you do you think that it's fair?
    soliloquy! well that's my plea
    won't someone please believe in me?

    i have no friends, no one who cares
    nobody with love they can share
    they laugh at me! i don't know why!
    i lock the door and i cry!

    alone again! i'm . . . alone again!
    alone again! i'm . . . alone again!
    well that's how it will be 'til the end.
  • monologda oyuncu sahnede konuşan tek kişi olmasına rağmen sağada solda oyuncular bulunabilir ancak bundan farklı olarak soliloquy oyuncunun sahnede konuşan ve "bulunan" tek kişi olmasına denir.
  • bir yearning sarkisi.. plaintive scenes'ten..

    new insights feed my pain
    which way to go this day
    now i know there is another way

    this place is killing me
    and through i must be leaving
    it seems to hurt as much as always
  • karakterin kendi kendine konuşması. sol- eki yalnızlık anlamı katmaktadır, karakterin yanlız başına konuşması durumu. en önemli örneği macbeth oyununda macbeth'in kendi kendine konuşmasıdır.

    (bkz: is this a dagger i see before me)
  • su asagidakilerden türedigine inanmak istedigim kelime:
    (bkz: solo)
    (bkz: loquor)*
  • monologla yakindan uzaktan alakasi olmayan kelimedir. monolog gercek hayatta da yapilabilen bir seyken, soliloquy tamamen tiyatro sanati sinirlari dahilindedir. youncu monologda rol icabi kendi kendine konusur. soliloquysa, oyuncunun seyirciyle iletisim yoludur.
  • kelime solo kelimesiyle aynı kokenden gelmektedir. ilk kez 1700 lu yıllarda kullanılmaya baslanmıstır.
  • (bkz: tirat)
  • rush'ın konsept albümü 2112'nin aynı adı taşıyan parçasının 2:21'lik 6. part'ı. bu kısacık kısım, geddy lee'nin muhteşem vokali ve alex lifeson'ın kusursuz solosuyla benim için en güzel kısmını oluşturur albümün.

    sözleri:

    the sleep is still in my eyes
    the dream is still in my head..
    i heave a sigh and sadly smile
    and lie a while in bed..
    i wish that it might come to pass
    not fade like all my dreams..

    just think of what my life might be
    in a world like i have seen..
    i don't think i can carry on
    carry on this cold and empty life..

    my spirits are low in the depths of despair
    my lifeblood.. spills over..
hesabın var mı? giriş yap