sisterhood

• ing. kızkardeşlik
  (bkz: brotherhood)
  
  ayrıca istatistik hesaplamalarında kadın ölümlerini ve ölüm nedenlerini araştırırken kullanılan bi method. insanlara kızkardeşiniz (veya anneniz) ne zaman, neden öldü diye sorularak bilgi toplanıyo.
• (bkz: kadin dostlugu)
• (bkz: kadin dayanismasi)
• açık bir topluluktur. topluluk üyeleri birbirini merak edip kollamakla birlikte rahatlıkla nefes almaya izin verecek kadar sağlam elemanlardır. sağlam olamadıklarında yapabilenler tarafından sarılıp sarmalanırlar. sisterhood hem hayatın zorluğu karşısında siper arkadaşı olan hem de diğerinin iyiliğine içten sevinen insanlardan kuruludur. sadece kadınlarla sınırlı değildir; iktidar ve haset meselesiyle yüzleşmeye niyetli her türlü cinsiyet kendiliğinden topluluğun bir parçasıdır. herkes kendi ışıltısıyla, karanlığıyla varolup bunu uzam içinde türevlendirir, entegre eder; zaman zaman da yok olur. ööle kristalize perfeksiyon hali falan yoktur; kavga, öfke, cinsel kıskançlık gibi durumlar da mevcuttur. egonun aklı ve varoluşu bulutlandırmamasına özen gösterilmeye çalışılınır. sisterhood bünyesinin kabul edemediği veya bu oluşumdan bişey anlamayan elemanlar zarafetle ancak farklı magnitüdlerde acılar çekilerek her zaman yeniden denenebilir bir şekilde kendi oluşumlarına bırakılır. bizi almodovar tanısa ne biçim ilham alırdı dediğim, hep yuvaya dönmekhissini yaşatan plazma, gaz, sıvı, katı hal.
• temelinde sağlam bir dayanışma duygusu barındıran, kadın dayanışmasının ingilizce adıdır. bu kavramın içinde durduklarını varsayanlar feministlikle yakından ilişkilidir. kadın hakları konusunda bilgi birikimleri vardır, aktif olarak kadın hakları çalışmalarına katılırlar. eşitsizliklerin ve baskıların sonucunda ortaya çıkan olaylarda bu 'sister'lar etkili çalışmalar yaparak dikkatleri bu durumlara çekerler. ancak adı üstünde, 'sisterhood' ingilizce kökenli bir kelimedir. tıpkı türkiye'de ingilizce konuşulmadığı gibi, sisterhood kelimesi de türkiye'de anlamını bulmakta zorlanır. sisterhood, aynı yerlerden alış veriş yapmak, aynı çevreden erkeklerle çıkıp sert kız pozlarına girmek, iki üç kitap hatmedip bilgili göründüğünü iddia etmekten ibarettir. temelinde kullandıkları yalnızca ve yalnızca tüketim toplumunun yeniyetmelere empoze ettiği klişe kadın tipidir. eyvallahı olmayan, ters, ama yeri geldiğinde yufka yürekli ve seksi. hadi canım sen de! demek ister burda gönüller. zira kendi egolarını besleyerek yeniyetmelik dönemini farklı^* geçirmektir çoğunun derdi. türkiye, namus cinayetleri işleyenleri teşvik eden bir ülkedir, türkiye, tecavüz suçlularını bir kaç yıl içerde tutarak hem kurbanın yakınlarının hışmından suçluları koruyup hem de bir kulak çekmekle teşvik eden kanunlara sahip bir ülkedir. sisterhood denilen oluşumun yılmaz bekçileri muhtemelen bu haberleri televizyonda izledikten sonra deri kemerlerini, sert bakışlarını kuşanıp bir bara gidip piyasa yapmakla meşgul olduklarından tek sesleri çıkmamıştır, çıkmaz da zaten..
• kızkardeşlik.
  trakya şivesi gibi söylenişi var. kadınlar arasındaki dayanışmayı ifade eder ki ben böylesi
  birlikteliğe inanmayanlardanım. kadın kadının kardeşi olamaz. olsa olsa düşmanı olabilir. bir kadın diğer kadını neden haset eder, anlamak namümkün. bu bağlamda kadının diğer kadını kızkardeşi nispetinde görmesi ihtimal dahilinde değildir.
  
  feminenlerin kavrama yanlış mana zerk ettiklerine şüphe etmemek gerek.
• üvey anne ve kayınvalideye karadeniz illerinde 'analık' denir.
  brotherhood 'kardeşlik' olduğuna göre;
  sisterhood için '' bacılık '' karşılığını öneriyorum.
  tutar mı tutar.
• parolası öpücük olan.. öpücük_öpücük hatta:):) katmerli.
  
  görsel
  görsel
  :)
  görsel
  görsel
  görsel