• oyun orucumu bozduracak oyun.
  • ilk duyurulduğundan beri ilgimi cezbeden ve dün itibariyle malum ortamlara xbox 360 versiyonuyla teşrif eden oyun.
  • inanılmaz güzel olmuş. önceki oyunun çok daha üstüne çıkılmış. caseler, karakterler, mekanlar, bulmacalar. her şey tam oturmuş diyebilirim. oyun mekaniğiyle ilgili bazı sorunlar olsa da gene de müthiş sürükleyici bir oyun yapmışlar.
    uzun süredir bu kadar doyurucu bir adventure oyun oynamamıştım sanırım.
  • ps4 versiyonunun tr psn'de satılanı türkçe altyazılı mıdır, merak ettiren. bilenler yeşillendirirse sevinirim.
  • kendisine dair şol hayatta çıkan her şeyi izleyen, okuyan, oynayan bir sherlock holmes (arthur conan doyle) fanatiği olarak rezalet bulduğum oyun. bir önceki oyun ile bile kıyaslamam, o derece. bu ne abi, benim yerime ipuçlarına da bassa olurmuş yani arkadaşlar. oyuncuya tanıdıkları özgürlük sıfır. boktan kilitler, alakasız bilek güreşi...onu zor yapacağına ipucu bulmayı zorlaştır, mekanı genişletip kenarına zik gibi bir tane ipucu iliştireceğine dar alanda detaya boğ, biz damıtalım kanıtı değil mi ama?

    uzun loading süreleri, at arabasında geçen bir ömür, sherlock' un odasına dostoyevski portresi asmalar, aaaaa yok ebenin amı ali sami...

    gerçekten güzel öyküler, gerçekten güzel senaryo olmasa at çöpe. ama seni hiç sherlock gibi hissettirmiyor. watson' u da diğer oyunlarda seslendiren abi seslendirmemiş amk.
  • sonuyla şaşırtan, daha doğrusu ingiliz propagandası yapıyor gibi gösterip ters köşeye yatıran bir oyun. tabi bunu görmek için serinin bir önceki oyununu da* da oynamak lazım.

    şimdi oynamayanlar için çok pis spoiler geliyor. gaç gaç.

    ----------------- spoiler ---------------------------------

    dediğim bir önceki oyunda derin devlet prof. moriarty'nin prens woodwille'i kullanarak kraliçe victoria'yı devirme planlarını sherlock bozmuştu. yani ingiliz imparatorluğunu bekasına vurgu yapan bir oyundu. ben de içimden "vay amk ne propaganda yapmışlar" demişti. hatta aklıma tayyip erdoğan'ın paralel yapının darbe planı vs. göndermeli konuşmaları geldi, güldüm salak salak bilgisayarın başında. bu oyunun sonunda da merry men denilen devlete ve dolayısıyla politikacılara tavır alan anarşist bir grubun bombalı eylemleriyle ilgili planlarına ulaşıyor sherlock holmes son davada. yine aklıma önceki oyun gelince ben de "ulan gene mi devleti kurtarma geyiği, iyi ki bir ingiliz imparatorluğu kurmuşsunuz zamanında" diyecekken sherlock'un kapitalist düzene ve sömürüye isyan eden merry men'i affetmesi ve "yakın yıkın amk istediğiniz gibi" demesiyle resmen şok oldum. inanılmaz bir şaşırtmaca oldu benim için. hatta "delikanlı adammışsın sherlock" da dedim içimden. öyle işte.

    -------------------- spoiler -----------------------

    onun dışında oynanışı bir önceki oyuna göre daha kolay bir oyun. diğer oyunda hiçbir yönlendirme yoktu, mal gibi kalıyordunuz görevleri yaparken. bunda en azından case defterindeki ufak diyalog, deney, kütüphane işaretleriyle hangi ipucunu nasıl kullanabileceğinizi anlıyorsunuz. benim gibi oyun özürlüler için büyük kolaylık. ayrıca bir davada çıkarımlar aniden tamamlanıp bir kişiyi işaret ederse de aha buldum diye atlamayın sakın, zira yanlış karar vereceksiniz büyük ihtimalle.(bkz: kendimden biliyorum) ipuçlarını bi kenara koyup devam etmekte fayda var. zaten oyununun bu yönü de güzelliğini ortaya çıkarıyor, birkaç kez daha oynayıp farklı sonlar elde edebiliyorsunuz.

    velhasıl kelam aldığınıza değecek bir oyun. polisiyle tutkunu arkadaşlar eklesin.
  • indirimdeyken kaptım geçen günlerde steam'den, şimdi technogame'in türkçe altyazısını bekliyorum. bu oyunu anlaya anlaya sindire sindire oynamam lazım. önceki oyunu oynarken de altyazılar eh işte kıvamında olmasına rağmen kendimden geçerek oynamıştım resmen.
  • bir sherlock holmes oyununa göre fazla elinden tutan oyun. ipuçlarına kabak gibi mercek koymalar, bak buraya alet edevat gerekiyor diye yazmalar, ipucunu tamamen keşfettiğinde yeşile boyamalar falan derken ipuçlarını atlamak gibi bir olasılık kalmıyor.

    deduction(çıkarım) olayı da yenilik katmış ama çoğu zaman oyuncunun kendisinin keşfetmesi gereken şeyleri pat diye oraya yazması ve alakasız ipuçlarını bir araya getirince kırmızı ile ipuçlarının üstünü çizmesi nedeniyle zaten kolay olan oyunu daha da kolay yapmış.

    her vakada yanılma payı bırakmış olmak için göstermelik yanlış çıkarımlar da koyulmuş ve bu yanlış çıkarımlar sonucunda masum kişileri suçlama olasılığı da oyunda bulunuyor. fakat, masum kişiyi suçladığın zaman en az iki üç tane ipuçları ile bağdaşmayan faktör kabak gibi ortaya çıkıyor. bir de vaka sonunda deduction ekranına girdiğinde "tüm ipuçlarını topladın hadi bakalım katil kimmiş söyle bana :sss" minvalinde çıkan yazıyı çok yadırgadım. koskoca sherlock holmes'a dediğin lafa bak oldu mu yani şimdi?

    haliyle ilk üç vakayı da zorlanmadan, kafa yormadan tüm ipuçlarını keşfedip doğru katili bularak bitirdim ki ben böyle oyunlarda çok usta biri falan da değilim. sherlock holmes vs arsene lupin de internetten yardım almadan çözdüğüm bulmacalar iki elin parmaklarını geçmez, hele oyunun sonunda öyle bir madara olmuştum ki hala unutmam, doğru yeri bir türlü seçememiştim oynayanlar beni anlar.

    ama gene de güzel vakit geçirten kaliteli vakalar ve kaliteli diyaloglara sahip bir oyun olmuş. grafikler de gayet tadında, yükleme ekranında at arabasında seyahat etmemiz ve yükleme bitince arabanın durması immersion açısından çok faydalı olmuş. türe aşinaysanız kesinlikle oynayın derim.
  • yeni çıkan sherlock holmes oyunu. dün başladığım oyunda 6 vakanın ilk ikisini bitirdikten sonra genel bir bahsedeyim dedim. öncelikle oyunun kendisinden bahsedecek olursak, oyun çok güzel ve özellikle kendisinden önce gelen oyunları düşünürsek büyük ilerleme kat etmiş. oyunun artıları:

    +vakalar cidden ilgi çekici, her olaya merakla başlıyorsunuz,

    +deduction yaptığımız kısım, yani sherlock'un beynine girip ipuçlarını birbirlerine bağladığımız kısım enfes olmuş.

    +sorgulama sırasında tıpkı film ve dizideki gibi ince detayları sherlock'un gözünden görmemiz muazzam.

    +diyaloglar çok keyifli.

    +grafikler sırıtmıyor.

    +her olayın birden çok sonu var, her oynayışta bambaşka sonuçlara ulaşılabilir.

    tabi eksi yanları da var:

    -her konuşmaya ya da bir olaya girdiğimizde çıkan yükleme ekranları ve kısa da sürmüyorlar. oyundan en çok soğutan kısmı buydu.

    -bir yerden farklı bir yere gitmek çok uzun sürüyor. yolculuk vaktini casebook ya da deduction ile geçirebiliyoruz ama bunları zaten olaylar esnasında yaptığımız için yolculuk sahneleri gereksiz oluyor. abartmıyorum 1 saatlik oyunumun 15 dakikası kesinlikle buna gitmiştir.

    -sorgulamada detayları görmek güzel ama kaç tane detay olduğunu söylemeleri vs. oyuncuya bir şey bırakmıyor.

    -hakeza ipucu ararken nereye bakman gerektiğini söylemesi bile keyif kaçırıcı

    edit: o kasma olayı sistem kaynaklıymış. bizim ihtiyarın zaten nasıl çalıştırdığına şaşırmıştım.

    bu yüzden güzel ama bolca eksiği olan bir oyun. yeni nesil oyun motoruna geçmelerindeki ilk bocalama olsa gerek. özellikle bundan sonraki oyunda harika bir iş çıkaracaklarını ummaktayım. biraz da vakalardan bahsedeyim:

    --- spoiler ---

    the fate of black peter: eski bir kaptanın cinayetini inceliyoruz. biraz oyuna hazırlık tadında ve aşağı yukarı herkesin aynı sonuca ulaştığı bir bölüm. sherlock'un denizci aksanı oldukça keyifli. watson bu macerada yanımızda değil. ki olsa da bir işe yaramıyor zaten ama insan yalnız hissediyor be. sherlock holmes de olsak insanız.

    riddle on the rails: 2 bölüm oynadım ancak bu bölümün hikayesine resmen bayıldım. beklediğiniz trenin sesini duyarsınız, ışığın size geldiğini görürsünüz ancak tren gelmez ve aniden toz olur ve ortadan kaybolur. öğrenilen her ipucu daha da meraklandırıyor. her ne kadar sonunda yanlış karar verip meksikalıları günah keçisi yaptığım için azıcık yüzüm kızarsa da sherlock'u vurmaya kalktıklarında verdiğim kararın bence doğru olduğunu düşündüm.

    blood bath: 3. bölüm biraz daha mistik, mitolojik bir bölümdü. arkeologlar, ticaret adamları derken gereksiz bulduğum bir labirent puzzle'ı bulunmakta. mithras'ın bıçağını alabilmek için çok gereksiz atraksiyonlara giriyoruz. tabi bölümün sonunda hamam sahibine aşırı sinir olduğum için katil bu piç dedim ama adamı yok yere daracağına yolladığıma eminim.

    the abbey grange affair: bildiğimiz klasik bir aşk cinayeti. olayı daha oyunun başında çözüyorsunuz zaten. sanırım ilk 4 bölüm içindeki en zayıf hikaye. ancak toby ile koku izinin peşine düşmek oldukça keyifliydi.

    the kew gardens drama: doğrusu tahmin ettiğimden çok daha farklı bir sona sahip bir hikayeydi. bu hikayeyle suçu başkasına yıkıp oyunu erkenden bitirmek mümkünmüş ancak eğer erkenden rakip botanikçileri katil yaptığımızda vakanın sonundaki duygusal anları haliyle kaçırmış olacağız ve cinayetin üzerindeki gizem de kalkmamış olacaktı tabi. bu hikaye "3 karakterle nasıl duygusal ve dolu bir polisiye yazılır" sorusunun cevabı olarak gösterilebilir. kesinlikle en iyi hikayelerden birisi. en azından itiraf edeyim, aşk cinayeti beklerken çok ters hamleler yedim.

    son bölümle ilgili düşüncelerimi de oynadıktan sonra editlerim.

    --- spoiler ---
  • biraz fazla kolay olduğu için oyuncuyu yormayan fakat fiyatına göre gayet keyifli saatler vaat eden bulmaca macera oyunu.

    davaları çözerken ilk bulduğunuz sonuç muhtemelen hatalı olacağı için tüm ipuçlarını topladıktan sonra tüm olasılıkları değerlendirerek karar verilmesinde fayda var. buna rağmen bazı durumlarda ikilemde kalınabiliyor.

    ayrıca o izmariti barut fıçısına doğru fırlatan bizden değildir.
hesabın var mı? giriş yap