• "ah o müstehcen salınış, ne de güzel terennüm eyliyorsun, bir daha söyle" diye taltif edilen, zamanında aslanların parçalaması için arenaya bırakılmış ve kahramanca bir cenk sonucu uzak yeşil diyarlara kaçırılmış birisinin(1) zinhar yapmaması icap eden saygısızca bir davranıştır. bir kısım sözlükçüden(2) edindiğim istihbarata göre, o sırada olay mahaline yakın bir büfede çift kaşarlı tost yemekte olan mikdat kadıoğlu, boğazına duran yemeğini yutmadan hemen gürültüye koşmuş, yerde duran islam ansiklopedisini göğüs hizasından yukarı kaldırmış, ansiklopediyi fırlatan şahsı sert bir şekilde azarlamıştır. gariye sultan, yapılan telefon görüşmesinde özetle şunları kaydetmiştir:

    "bir kere o sırada çok sinirliydim. elime geçen ilk şeyi fırlatmak istemiştim. o gün beraber kaktüs'e gidip "irish coffeaux" içmeyi kararlaştırmıştık. o sırada yolda kaldırım türker ile karşılaştık (burada bir telaffuz hatası yapıyor). bizi leyla'ya davet etti. ben geçiştirdim, çünkü orası çok lümpen bir ortam, hoşlanmıyorum. sonra buluştuğumuzda yıldırım beyle karşılaştığımı anlattım. leyla'ya gitmeyi istemediğim için bana küstü ve gece boyu sessizce karşımda captain black içip yüzüme üfledi, yan masada oturan iskender savaşır ile muhabbet etti, üstüne üstlük elif dağdeviren ile flörtöz bir sohbet içindeydi. eve gidince ise kendisine lümpen dediğimi iddia ederek kavga çıkardı. ben de dayanamadım, ansiklopediyi fırlatmaya başladım. mikdat bey yetişmeseydi, 3 cilt daha kalmıştı, onları da atacaktım. pişman değilim."

    cevap hakkını kullanan gari ise, kısa ve net konuştu: "geldikleri gibi giderler"

    1: gariye sultan
    2: gari
  • sevgili kişisinin dellendiği yerde en az bir adet islam ansiklopedisi bulunduğuna işaret davranış.
    bu eylemi yapan kişilerin abdestlerini alıp eğer vakti zamanıysa namazlarını eda etmiş olmaları makbuldür. yere düşen islam ansiklopedisini aldıktan sonra üç kere öpüp alna koymak lazımdır aksi günahtır. *
    (bkz: kıyamette götümüze girecek entryler)
  • sevgiliden tuğla gibi cevap: “asıl imtihan ahiret !”

    kafanıza “hapishanenin doğuşu” ve yekcilt “suç ve ceza” fırlatan sevgilinizin akıllanmadığınızı görünce kurnaz ve hedefe kilitlenmiş bir “tebliğci” haline gelmesiyle yüz yüze gelebileceğiniz eylem. harun yahya manita version.

    sevgilinizin “beni seviyor musun ?” sorusuna “ramazan ayında teoride evet, pratikte hayır” yanıtını verdiğinizde toslacağınız praxistir bu.

    ancak sevgiliniz “laik depresif” biriyse size “türk devrim tarihi ansiklopedisi” ya da “nutuk” fırlatabilir, baretsiz yaklaşmayın.

    not: tabii, ansiklopedi 2006 basımıysa ve sevgiliniz zekariya beyaz hoca bey tarafından yazılmış “cinsellik ve oruç” maddesinin bulunduğu dördüncü cildi fırlatıyorsa bir mesaj veriyor olabilir. cinsel perhiz içerisindeyseniz, marcuse’den “eros ve uygarlık” ya da “tahakküm altında beden” fırlatarak skoru bir bire, sevginizi dize getirebilirsiniz.

    prof. süleyman ateş'in "çok faydalı bir eser, tüm mûminlerin rehberi" dediği islam ansiklopedisi ramazan ayı boyunca kırk kupona vatan'da...
  • konuyla ilgili yapılan sınavdaki sorular şöyle:

    aşağıdaki iki sorudan birini cengaverce cevaplayınız. hata yapmak yasaktır.

    1. voltaire'in de ansiklopedi icat olur olmaz karısıyla kavga ettiği, zevcesinin de 35 cildin tamamını kendisine fırlatarak, adamcağızı ikaz etmeye çalıştığı biliniyor. bu durumda, söz konusu eyleme maruz kalan kişi kime benzemektedir? ansiklopediyi fırlatan kadının vermeye çalıştığı mesaj nedir? kafasına ansiklopedi çarpan birisi ne ölçüde aydınlanmış sayılır? bunun islam ansiklopedisi olması durumu çetrefil hale sokar mı? tartışınız. eşzamanlı olarak da soruların altmetin okumasını yapınız.

    2. modernite ve ansiklopedi ilişkisini göz önüne alarak, aydınlanmacı bir kimsenin, bilerek ve isteyerek kendi kafasına ansiklopedi fırlatılmasına neden olmasını hangi kültürel kodlamayla açıklarsınız? bu kodları ssg yazmış olsa durum değişir mi? saçlarınızı yolmadan kısaca irdeleyiniz.
  • itü kültürel etüdçüler dayanışma ve yardımlaşma vakfı ile standford kültür etüdçüleri mezun ve mensupları derneği'nin manifestosunda yer alan madde.
    alternatif yedinci tez.

    sorular birbiriyle bakışımlıdır. ya da ben, zaten, hayatın önüme koyduğu tüm akademik soru ve sorunları ezbere bildiğim bir kaç şeyle ilişkilendirerek açıkladığımdan, bakışımlı olmasa bile zorla bakışımlıymış gibi davranırım. bu yüzden herhangi birini alenen seçmek yerine, ortaya bi karışık hazırlıyorum. ve bunu bilerek ve isteyerek yapıyorum.

    ansiklopedi, tutkulu bir hırstır. doğa'yı, insan'ı, toplum'u, tarih'i bilgi nesnesi haline getirilebileceğine inanır. tanım ortaya koyduğu, olayları ve kişileri seçen bir filtreye sahip olduğu, kavramların tarihselliğini ve işlevselliğini kendi nazarında anlamlandırdığı için ideolojiktir. bu yüzden modernizm ansiklopediyi hem çok sever, hem hakkını vermez.

    voltaire'in karısı ruso'ya * benzemekte, en azından andırmaktadır. lizbon depreminin nedeninin asla kilise'nin söylediği gibi tanrının cezası olmadığı söyleyen volter ilericidir. ama volter'e "iyi de göt oğlanı, elbette tanrının işi değil bu ama, lizbon'da ölen yüzbinlerin tümü yoksul mahallerinde de yaşıyordu. tüccar sınıfının ve tortusu kalmış aristokrasinin tek kayıp vermemesi nedendir bu depremde. onu neden söylemiyorsun" demiştir ruso.
    kim kimin ilerisinde arkasında sağında solundadır, bunu sayın dekana bırakıyorum. ben maaşımı alırım, gerisi beni ilginlendirmez.

    islâm ansiklopedisi fırlatma hadisesi, ansiklopedinin niteliği bağlamında, tasavvufî bir tavırdır. ifade özgürlüğü kapsamına girer. çünkü, "sevgili" burada vahdet-i vücud/en el hak/habîbüllah referanslarıyla ilişkilidir. bu sevgilinin kafası yoktur, gönlü ve vicdanı vardır.

    ***
  • bu eylem iktidarın pornografik bir yorumla tahakküm kurduğunun en güzel örneğidir.

    sevgilinize "git kendini çok sevdirmeden" fırlatırsanız erotiktir. ama ansiklopedi fırlatırsanız pornografik olur.

    dolayısyla seçim barajı %5'e inmelidir.

    *
  • 80’lerin sonu, 90’ların başında türkiye’nin ansiklopediye doyduğu tarihlerde, kimbilir evlerde ne kavgalar yaşanmış, ne büyük laruslar, ne meydan laruslar havalarda uçmuştur. o zamanlar yeni çıkmış çekyatlar, aynalı yatak odası konsolları, kenarları altın rengi işlemeli berbat yuvarlak florasan lambalar, şıkır şıkır zevksiz avizeler, elektrikli ısıtıcı bölümü asla kullanılmayan dörtlü auer fırınlar, jumbo çatal-bıçak takımları, ikinci deterjan gözü hiç kullanılmayan tam otomatik 1600 devir arçelik çamaşır makinaları, duvara asılan atatürk resimleri veyahut arapça bismillahirrahmanirrahim yazıları veyahut her ikisinin birden arasında, çeşit çeşit uçan ansiklopedi görmüş nesil, bu olaya pek yabancı sayılmaz.

    bu çok tanıdık gelen davranışın, nesneye göre farklı açılımları vardır. ana britannica fırlatırsanız, süperegonuz çok gelişmiş demektir, her şeyi bilme isteğiyle yanıp tutuştuğunuzu, aydınlanma aşkıyla kendinizi mostar köprüsü’nden aşağıya bırakacak kadar serdengeçti olduğunuzu gösterir. büyük larus fırlatırsanız, süperego normaldir, ama ego çok gelişmiştir, az bir ön bilgiyle kartezyen çıkarımlar yaparak dünyayı çözebileceğinizi düşünüyorsunuz demektir. islam ansiklopedisi fırlatıyorsanız, anne arzusuna delalet eder. oedipus kompleksi içinde debelenen kıskanç bir insanın yapacağı harekettir.

    kısaca, istanbul bieanali'nde her seferinde sergilenmesi gereken performanstır. medeniyetler arası köprüye işaret eder. mostar köprüsü, büyük larus'un 19. cildinde yer alır. yani, sibel kekilli başka filmlerde de oynayabilmelidir.

    * * * *
  • biraz daha kafayı çalıştırsa ansiklopediyi boşa harcamayıp 7.nesil yazar olabileceğine, stresini sevgilisinin kafasında söndürmeye çalışan hezeyan içindeki kadın davranışı.

    --- spoiler ---
    gerçi malazgirtte ilkokulda bu kitap ne işe yarar bilemem. onuda mı ben düşüneyim.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap