sevgilinin isimle hitap ettiği an ^*

• çoğu ki$iyi korkutan, aksine ve bilakis pek güzel bir olaydır..
  
  hayatuam, a$$$kuaam, canıuuam gibi gereksiz kelimelerimiz mevcut elbette. aslında gereksiz değil de, içi bo$altılmı$ diyebiliriz. nasıl ki seni seviyorum'ların içi 20 sene önce, a$kım'larınki 10 sene önce bo$altıldı, zaman geçtikçe yeni kelimeler üretiliyor ve bu yeni kelimelerin, söylene söylene içleri bo$altılıyor. zira türetilen kelimeler de tınısı kadar dolu anlamlar için kullanılmıyor. yani bir aletin adını bilgisayar koyuyoruz, ve bu alet hep bilgiyi sayıyor ve bunda muvaffak oluyor ise, ona bilgisayar demeye devam ediyoruz. ama kırılmayan bardak, kırılıyorsa, yani anlamını yeterince yerine getirecek bir eylemde bulunamıyorsa, ona artık kırılmayan bardak demiyoruz.
  
  birine seni seviyorum diyoruz. sevmek nedir allah a$kına? beraber filme giderken sarılmak ve gülücükler atmak. beğendiğimiz filme bizle gelmedi diye surat asmak mı? beklentilerimizi karşılamadı diye oyunlar oynamak mı? bir çiçeği, bir manzarayı, bir evladı sevmek gibi bir insanı sevemiyorsak ona niye seni seviyorum diyoruz allasen. belki şöyle diyebiliriz. "benim beklentilerimi karşıladığın için yanında olmaktan mutlu oluyorum"
  
  veya kadın kocasına aşkım diyor. a$ık olabilir tabi, olmaz demiyorum ama. aşk nedir? delice kıskanmak mıdır mesela? sen o yanında gezen sakalı bir haftalık adamı delice kıskanıyor musun? a$k birini her haliyle sevmek midir? o zaman kapatmadığı klozet kapakları için niye vıdı vıdı ediyorsun? eh sen a$ık olmadığın adama a$kım deyince, aşkım kelimesinin içi bo$alıyor. ve özne olacağı yerde, ahmeeet'in, demeeet'in yerini tutan bir kişi zamiri halini alıyor.
  
  not: evet, barı$ manço'nun $arkısı dı$ında sevdicek kelimesine de gıcığım. yahu nedir sevdicek ya? sevgilin mi sevdiğin mi? bir insanın adından daha güzel hangi kelime olabilir beya..
  
  "en güzel hitap kelimesi, içi en az bo$altılmı$ olandır" ahmet seniseviyorumoğlu, 29 mayıs 1453, istanbul açıkları