• insanı kucaklayabilen, duvarları yıkabilen, zalimliğe ve hoyratlığa son sürat koşanların önünü kesebilen en özel en büyülü dildir.
    kahrınızın orta yerinde, zulmünüzde, kapalı kutunuzun biricik anahtarıdır sevgi dili.

    yargıdan kaçan, hassas kalplerin ilacıdır. yeryüzü cehenneminde kavrulan ruhlara bir parça serinlik katar sevgi dili. bağlarınızı çözer, zulmünüz biter.
    ağzınızı açacak gücünüz yokken sizi sevdiğinize götürür sevgi dili.

    öğrenmek için bir tekniğe, birikime ihtiyaç yoktur. çarpan bir kalp, şefkat ve sevgiyi taşıyan herkesin konuşabildiği en güzel dil.
  • 22 saatlik yolculuk sonrası varıyorum hindistan'a. ilk yurtdışı deneyimi, 3 uçak aktarma ve bambaşka bir dünya ile karşılaşıyorum. yorgunum, şaşkın, aileme ulaşmak istiyorum.
    bir eve geliyorum, bir süre burada kalacağım. herkes gidiyor, yemeklere alışamadım karnım da aç derken duygusal bir an başlıyorum ağlamaya. o sırada evin annesi geliyor. siliyorum gözyaşlarımı ama anne anlıyor halimi. o güzelim çaydan yapıp geliyor yanıma ne o ingilizce konuşabiliyor ne de ben tam kendimi anlatabiliyorum. geçen 1 saat sonunda kahkalarla gülerken buluyoruz kendimizi.
    evet diyorum sevgi dili bu, aynı dili konuşamasak da ikinci annem ile o gün tanışıyorum.
    sevgi için aynı dili konuşmak, aile olmak için aynı anne babadan doğmuş olmamıza gerek olmadığını öğreten benim güzel ailem, iyiki varsınız.
  • sabah dinlediğim kitap sevgi dillerini anlatıyordu.

    temelde 5 tane sevgi dili varmış ve her insanın deposu da kendi dilinden konuşulduğunda dolarmış.

    bu sevgi dilleri: onaylanmak, kaliteli zaman geçirmek, hediye, hizmet ve fiziksel temas (cinsellik hariç) olarak 5 ana maddeye ayrılmış.

    genelde sevgi dilimiz ne ise karşı taraftan bunu görmeyi bekler, karşı tarafa da bu dille yaklaşırmışız. eh tabi sevgi dili farklı ise insanların birbirini anlaması da zorlaşırmış.

    hepsi bir miktar önemli olsa da ana dil gibi, bir tanesi en baskın olanı ve kendimizi en iyi şekilde ifade edebildiğimizmiş.

    dinlediğimden beri düşünüyorum. ben sevdiğim insanlar için bir şey yapmaktan keyif alıyorum. onlar için yemek yapmak, onları mutlu edecek şeyler yapmak, kaba tabirle saçımı süpürge ettiğim anlarda hizmet etmeme ihtiyaç duyulduğunu hissediyorum ve bu beni mutlu ediyor; sevdiklerim için bir şeyler yapmak.

    ardından derinlemesine düşününce aslında zaman ayırmanın da bir hizmet eylemi olduğunu fark ediyorum. kaliteli zaman ayırmak, karşındakine hizmet ediyor bir nevi. onun ruhuna, duygularına önem vermiş olduğun anlamına geliyor. üstelik zaman ayırmadan hizmet edemez ki insan.

    galiba benim 2 ana dilim var: hizmet ve kaliteli zaman.

    ardından, diğerlerini kendi içinde sıraladım, sırayı fiziksel temas takip ediyordu. ancak fiziksel temastan kastım cinsellik içermeyen temas. saçımın, yüzümün okşanması, durduk yerde bana sarılan bir eş...

    ardından onay ve en son da hediye geliyordu. çünkü onaylanma ihtiyacı hissetmiyorum, böyle bir eksiklik duymuyorum. tabi ki de hoşuma gidiyor bunları duymak ancak kaliteli zaman ya da hizmet kadar değil. hediye ise sevgi depomu doldurmaya tek başına yetebilecek bir şey hiç değil. sanırım maddi şeyleri önemsemediğimden kaynaklanıyor.

    velhasıl, ilişkilerde karşınızdaki insanın sevgi dilini de öğrenmeniz ve ona onun anladığı o dilde sevginizi ifade etmeniz ilişkinin sağlıklı yürümesi için gerekliymiş.

    dilerim faydalı bir bilgi olur.
  • yumuşaktır, güzeldir ve pozitif enerji doludur.

    ve... evdeki maltese terrier'imizi, biricik kızımı, tetiklemektedir.

    ne zaman eşimle telefonda konuşsam, nerede olursa olsun, beni buluyor, gelip tepeme çıkıyor...
  • sabah ilk uyanan diğerini öpücük ile uyandıracak
  • sana kahve yaptım...
  • sevgi dilinin ne olduğunu biliyor musun? ben bilmiyor muşum, üzerine de fazla eğilmemişim, eğildiğimi sandığım zamanlar yalnızca kendimi çekiştirmişim,

    uzun zaman sonra tek başınalığıma bir ara verip “eskiler” arasında bir gezintiye koyuldum, orada gördüm kendimi, nasıl ve hangi dille sevdiğimi,

    bir ve öncelikli olarak, sevdiğim insanları kavga etmeye değer görüşüm çarptı gözüme, nasıl da çarpık bir yoluna sımsıkı sarılmışım sevgi adı altında. şöyle izah etmeliyim; şiddetin her türlüsüne karşı olan ben, sevdiklerimle kavga etmeyi neredeyse bir ödev bilmişim sevgim uğruna, ödenmesi gereken bir borç gibi, hiç istemesem dahi aramızdaki sevginin yeşerip büyüyebilmesi için bunun gerekliliğine inandırmışım kendimi. buna artık ihtiyacım olmadığını da sezindim aynı yolculukta, vaktinin geçtiğini, yeterli gelmediğini ve amacına hizmet ettmediğini. iyi bir edinim, hakkı ödenmiş bir bilgi.

    ikincisi ve benim için çok yeni; sevdiğim kişi için bir şeyler yapmakmış sevgi dillerimden biri, hayatını kolaylaştıracak bir şeyler, birikmiş bulaşıklarını yıkamak belki, belki güzel bir şarkıyı paylaşmak onunla o da sever diye, belki hep istediği o kutlamayı sırf onun için hazırlamak, değer verdiği şeylere onun için değer verip ona sunmakmış en özenilmiş haliyle. sanırım bu da bana annemden kalan bir miras. sevginin ifadesi olarak sevilene verilen her türlü emeği ondan iyi ki nasıl da güzel öğrendiğimi, ilk defa bu sefer farkettim. bu dil güzel, zararsız, etkili ve amaca yönelik. bunu besleyip büyütmeli.
  • herkes karşı tarafa sevgisini farklı şekilde ifade eder. kimisi birini çok iyi yapar kimisi hepsini. sağlıklı bir ilişkide beş dilin de az çok konuşulması gerektiği söylenir. tabii insanların bazen sevgi beklentileri farklı olabiliyor.

    örnek olarak annem bir gün hastalandığında yatakta uzanırken beklediği şey renkli renkli güzel kokulu çiçekler olmuştu. ama babam sevgisini bu şekilde değil ona bol bol içsin diye elinde tencereyle kış ayında restorana sevdiği çorbadan alıp taşıyıp getirmişti. o yüzden hayatınızdaki insanın sevgi dilini fark ederseniz “beni neden sevmiyor” sorularınızdan bir nebze de olsa kurtulabilirsiniz.
  • benim kesinlikle çok konuşmak. her şey anlatmak isterim, her şey bilmek her şeyi konuşmak isterim. bazen o kadar çok konuşuyorum ki k heyecanla dilim dönmeyebiliyor aptalca sırıtıp “neyse dur bak ondan sonra” diyip devam ederim. eğer birini merak edip konuşmak istiyorsam kendini şanslı hissedebilir.
hesabın var mı? giriş yap