• eskişehir şubesini tecrübe ettiğim fakat alkol kullanmadığım için bu tecrübenin ne işe yaradığını bilmediğim mekan.şarap sevenler,sakin ve sıcak bir ortam arayanlar için gidilesi.
    yerli şarapları destekliyorlar ve portföylerinde bulunduruyorlar.
  • ruhsat durumuyla alakalı olduğunu düşündüğüm erken kapanma (maksimum 23.00) sorununa rağmen, uğrak noktası edinilebilir. burada 1-2 şişe şarap devirip, yine kuledibi çevresinde başka meyhanelere falan akmak keyifli oluyor. hem istiklal veya cihangir bad'lik bölgesine girmemiş olunması başlı başına artı teşkil ediyor. yalnız iki sefer bar kısmında oturdum. barmen şişemizi katakulliye getirdi gibi bir hisse kapıldım. standart bir şişe şaraptan 4 kadeh civarı bir şey çıkartıyor. ne ara bitti bu şişe diyebiliyor insan. en iyisi şişeyi ve bardakları alıp, masalardan birine geçmek.
  • istanbul'daki en guzel butik sarapcilardan biri. ilk acildiklarinda ucuza turk saraplarini sevenleriyle bulusturuyordu. malesef ozellikle new york times'in travel kismina ciktiktan sonra konsepti ve vizyonu degisti. sarabin yaninda eskiden sadece kuru et ve peynir verilirken simdi meyhane havasinda bir cok meze bulunmaktadir. galata'da bulunan subesi her bos alan masayla doldurulmus, fiyatlarina ise mantar acma ucreti eklemistir.
  • şarap, peynir çeşitliliği ve kalitesine söylenecek bir laf yoktur ama müşterini güler yüzle kovabilecek kadar küstahtırlar.
  • hizmet konusunda neredeyse kusursuz olan, menüsü çok kalabalık ve makul fiyatlı şarap evidir burası.
    peynir tabağı muhteşem tek bir çeşit dışında. o peyniri kavgada karşındakine yedir rahat et öyle pis bir peynir.

    onun dışında mekan iyi hoş ama erkenden kapanıyor.
  • 7 tl'ye sınırsız kahve + wi-fi imkanı sunan ancak bu imkandan yararlanmam için sensus logolu kupalarından satın alıp dükkana onunla gelmem gerektiğini söyleyen şarap evi. he amına koyum işim gücüm yok yanımda kupayla gezecem. zaten sınırsız diye içeceğim en fazla 3-4 bardak kahve. ona vereceğim parayla starbucks'tan venti filtre kahve alırım. 2 liram da cebimde kalır.

    velhasıl küçük hesaplar peşinde koşan bir müessesedir.
  • igrenc bir hizmet anlayisi olan mekan. paranla rezil oluyorsun:

    1- aralik ayi icerisinde geldigimizde garsonun yanimiza ugramasi 40 dakikayi buldu. bunu kendisine kibarca bildirdigimizde bize isyankar bir sekilde "bu kadar masaya tek basima bakiyorum!" diye cikisti.

    bunu garsonun gecirdigi "zor bir gun"e yorduk.

    2- aralik ayi icerisindeki ikinci ziyaretimizde siparisimiz yine gec alindi ve siparis ettigimiz peynir tabagi kendi aralarinda "musterilerin onunde olmayacak kadar samimi" sakalasmakta olan iki genc garson tarafindan unutuldu. siparisimizi kibarca tekrar hatirlattigimizda ise garson herhangi bir ozur dilemek veya mahcubiyet gostermek bir yana "ne acele ediyorsunuz ki?" dercesine arkasini donup gitti.

    bu durumu garson arkadasla bir surtusmeye girmemek adina barda calismakta olan hanimefendiye kibarlikla bildirdim.

    3- ocak ayi icerisindeki ilk ziyaretimizde yine oldukca yavas bir servis karsiladi bizi.

    4- bu tecrubelerin en kotusu olan sonuncusu ise garsonun 1 saate yakin bir sure siparis almamasi, aldigi siparisi yanlis getirmesinin ardindan yurtdisindan davetlimiz olan arkadasimin ustune sarap dokmesiyle devam etti. ardindan da utanmadan "beni acele ettirdiniz" diye cikismasi gecenin tuzu biberi oldu.

    bunlari yapan ise her seferinde ismini bilmedigim oldukca genc, kisa sacli, sarisin, son derece ukala olan elemandi. kapidan giriste sol taraftaki masalardan sorumlu oldugunu gorduk.
  • galata kulesi'nin dibindeki anemon otel'in altında yer alan, insanın kendi evinden daha ucuza şarap içebileceği bir şarap evi/butiği.

    çalışanları servis konusunda çok vasat, yavaş ve unutkanlar. tarlabaşı'na yakın ucuz rock barlarda çalışanlarla bir gün yer değiştirseler o günden sonra mekanın işleyişi çok çok daha iyi olur. ambiansla orantılı hizmet kalitesine bakılacak olursa sınıfta kalır, o ayrı.

    herşeye rağmen; istanbul'da bulunan şarap evlerinin en ucuzu ve düzgünlerinden birisi olduğunu düşünüyorum. oz 2010 ve soprano 2010 denedim. tavsiye eder, esenlikler dilerim.

    bu da blog şeysi
  • hep peynirleri hem şarapları son derece lezzetlidir. yalnız şunu belirteyim, sadece yerli şarap mevcuttur mahzenlerinde. sebebi ülkemiz bağlarını ve şarap üreticilerini daha da rekabetçi ve kaliteli bir noktaya taşımak ve desteklemek içindir ki bence son derece yerinde bir karar.
    istanbul'da vakit geçirmekten en çok hoşlandığım birkaç mekandan birine dönüştü sensus. ben yanık ülke oz'u çok sevdim ama oz'un ne olduğuna dair çalışanlardan kimsenin bir fikri olmaması kaşlarımı düşürmedi değil.
    haricinde fiyatları da son derece uygundur. bir tek müzikleri kötüdür, evet kötü.
hesabın var mı? giriş yap