seni
-
"sana kimi gerek kimi?" sorusunun cevabı. en azından bir şiirde bu böyledir.
-
erich fried'in bir siiri.
daha yakında düşünmemek seni
ve seni daha uzakta düşünmemek
olduğun yerde düşünmek seni
çünkü olduğun yerde gerçeksin
daha yaşlı düşünmemek seni
ve daha genç düşünmemek
ne daha büyük ne daha küçük
ne daha sıcak ne daha soğuk
seni düşünmek ve özlemini çekmek senin
görmek istemek seni
ve seni sevmek
gerçekten olduğun gibi -
-
sen-i. sen'e doğru bir yönelim, doğrulanalım, akışkanlık, kanat doğurmaları, gökyüzü yaratımları ve binbir türlü adım, koşma, yürüme gibi kafa karıştırıcı, göz bulandırıcı, dil düğümleyici, pamuktan dalgalar, olmayacak işler.
-
bazı soruların cevabı olarak verildiğinde, arsızca tekrar tekrar sorularak, tekrar tekrar duyulmak istenendir..
-kimi istiyorsun?
-kimi seviyorsun?
-kimi bekliyorsun?
-kimi düşünüyorsun?
vs. vs.
güven problemi yaşamayan bünyeler için ömürlük sigorta poliçesi, uzun mutlu uykuların puf yastığıdır bu kısacık cevap.. paranoyaklar için yeni korkuların kapısında tokmaktır, duydukça kapıyı aralıyası gelir insanın... -
isimsiz bir şiirin son mısrası ve bir aşk hikayesinin ilk basamağı: seni.
'70lerin son dönemleri...
"seni seviyorum"un anlamını bugünkü kadar yitirmediği yıllar...
anlamı henüz yitmese de yetmemiş kahramanlarımıza yine de, belki kalplerinde hissettiklerinden eksik ve belki de her sevenin ezberi olduğundan sıradan gelmiş seni seviyorum demek.
adam bir gün:
..sana seni seviyorum desem yetmez
seni çok seviyorum desem yine kafi değil
ben sana sadece seni diyorum
gerisini sen tamamla.. yazmış...
şiir defterinin henüz sararmamış yapraklarından birine...
ve o günden sonra parola edinmişler bu özel kelimeyi... yazdıkları her sevgi notu, her mektup seni ile biter olmuş...
kimsenin bilmediği, kullanmadığı, anlayamayacağı bir ortak dil yaratır gibi: ikisine has...
kendi ortak dillerinden oluşma bir hayat kurmuşlar sonraları: ilhamı aşk, alt metni umut, öznesi biz olan bir hayat...
yıllar yılları kovalamış...
yıllar... çok şey getirmiş götürdüklerinin yanı sıra...
ister istemez uyum sağladıkları yeni nesil adetler sarmış her yanlarını...
öyle ya; büyük bir geçiş döneminin sıradan kahramanlarıymış onlar...
herkes için sıradan... ama bu aşk hikayesini yazıya döken kız çocuğu için çok özel iki kahraman...
birine anne, birine baba dediği...
-anneee, mesaj gelmiş telefonuna...
+bakıversene kızım, yine kim bilir hangi mağazanın hangi saçma kampanyasının reklamıdır...
-yok yok babamdan..
+ne diyor?
-seni yazmış. -
anti-kaşarizm akımının günümüzdeki en önemli temsilcisi, kayseri eşrafından mükremin yılmaz'a ait müthiş bir dörtlük. lakin okumadan önce 4 rulo kağıt havlu edininiz, zira selpak dayanmaz bu duygu seline. buyurunuz, o müthiş dörtlük:
http://img202.imageshack.us/img202/8995/senil.jpg -
sustainable employment network inc
http://www.senibc.com/ -
bir fazıl hüsnü dağlarca şiiri.
seni
öyle uzun seviyorum ki seni
ya yaradılışta doğmuşum
ya ölümsüzün biriyim ben... -
sen'in -i hali olması dışında, (genelde yanında bir sıfat alarak) azarlama, yerme, hakaret etme, veya sevecenlik gösterme içeren kalıplarda girdiği bir halidir. misal:
(bkz: seni gidi seni)
(bkz: seni yaramaz)
(bkz: seni orospu çocuğu)
(bkz: seni aptal)
(bkz: seni seni)
ismin ne haline girmiş oluyor burda, veya bunun gramerdeki adı ne bilmiyorum. seni seni'den veya seni gidi seni'den bir ters-oluşumdur belki; ama onlardaki "seni" nerden çıkmış o da ayrı bir soru.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap